FİNAL
"Aşkıma hiç dokunma. Bırak öylece kalsın. Gerçek sevgi neymiş, bilmeyenler anlasın..."
Umut Kemal Koçovalı, ilk düşmeden biten koşmasını Salih amcasına doğru geçen bölümün son sahnesinden tam bir yıl sonra, bir Ramazan gününde başardı. Annesinin kucağında oturan Asiye, Damla'nın kızı, kuzeninin başarısını anlayarak el çırpmıştı. O sırada daha beş aylık olan Gülsena ise, Karaca'nın kızıydı o da, babasının yanındaki bebek pusetinde uyumaya çalışıyordu tüm gürültüye rağmen.
Salih Umut'u son adımlarında yakalayıp kucağına aldı onu gıdıklarken bir yandan da. Çocuk kahkaha atarken Efsun yanlarına gelmişti. "Hanimiş benim yakışıklım. Nerde benim öpücüğüm?" Salih sırıtıp fısıldadı. "Napıyorsun kız mahallenin ortasında?" dedi eğlenerek. Kadın gözlerini devirip "Umut'la konuşuyordum Salih, alınma üstüne hemen." dedi. Çocuk da amcasının kucağından adını duyunca hemen Efsun'a eğilmiş ve yanağını öpmüştü.
Efsun gülümseyip "Oh benim kuzum." dedi. "Çok seviyorum seni." Umut gülüp "Ben daha çok." dedi. Kadın oyuna katılıp "Hayır ben daha çok." derken Umut "Hayır ben!" dedi. Efsun "Ne kadar seviyorsun göster bakayım?" Umut kollarını sonuna kadar açıp "Bu kadar!" derken Efsun sevinip onu kucağına aldı. "Oy yerim ben seni."
Efsun Umut'u öpücüklere boğarken Nehir gülerek aşevinden çıktı ve "Alık yapacaksın oğlumu Efsun, yeter." dedi. Efsun arkadaşına dönüp "Nehir ya bu benim olsun mu?" dedi gülümseyerek. Nehir gülüp "He canım olsun. Al tepe tepe kullan." deyince bunu duyan Umut "Ya hayır anne!" dedi ve kendini Efsun'un kucağından atıp annesine ilerlemeye çalıştı. O düşmeden Nehir onu tutmuştu.
Oğlu, annesine sıkı sıkı sarılıp "Verme beni kimseye." diye sızlandı. Nehir gülümseyip "Oy verir miyim ben seni kimseye deli." dedi. "Şaka yaptık. Değil mi teyzesi?" Efsun başını salladı. "Şaka yaptık kuzum." Umut yatıştırılırken Salih Efsun'un yanına gidip sessizce "Bak hemen pabucunu dama attı bu çocuk. Bence sen seni gerçekten seven ve senden vazgeçmeyecek biriyle olmalısın Efsun." dedi. Kadın ona bakıp "Hayır evlenmiyoruz Salih." dedi. Adam ayağını yere vurup "Ya ama neden?" diye sızlanırken sokağa bir araba girmişti. Yamaç arabayı tanıyınca gülümsedi.
Akın arabayı park edip indi ve güneş gözlüklerini çıkarttı gülümserken. "Amcalarım!" Delikanlı onlara gidip onlara sarılırken İtil ve ailesi de arabadan inmişti. Salih yeğeninin saçlarını karıştırırken "İzmir nasıl lan?" dedi. Akın omzunu silkti gülümserken. "Buradan daha güzel." dedi. "Sappho ve Leila ablalar çok yardım ediyor amca, sağ ol bu arada." Salih başını salladı. "Lafı mı olur."
Akın ve İtil geçen sene İzmir'e taşınmışlardı üniversiteleri için. İkisi de Ege Üniversitesi İşletme'yi kazanmışlardı. Akın'ın bu senesi hazırlıkla geçse de İtil hazırlığı atlayıp hemen ilk senesini yüksek notlarla bitirmişti. Onlar okumak için İzmir'e gidip Bornova'daki müstakil evlerden birine taşınmışlardı. Ve Bornova'ya taşınan sadece onlar da değildi. Sappho, oğlunu ve annesini alıp İzmir'e gelmişti. Oğlunun babası İzmirli olduğu için en azından onun anısını yaşatabileceği bir yerde büyütmek istiyordu oğlunu. Salih de bunu öğrenince yeğeniyle en yakın arkadaşlarından olan Leila'yı ve ailesini onlarla tanıştırmıştı hemen.
Akın, amcasından ayrılıp hemen Gülsena'nın olduğu yere gitti ve "Dayısının bir tanesi, gül tanesi, uyan bakalım, en sevdiğin dayın geldi." dedi puseti dürterken. Azer puseti tutup "Akın sikerim ebeni, yeni uyudu zaten." dedi sinirle. Akın kaşlarını çatıp "Bana ne ya. Uyansın. Dayısı geldi." dedi ve bebeği almak için uzandı.
Kafasına inen sert bir cisimle ile bağırıp arkasına döndü bebeği alamadan. Elinde kepçeyle yemek servis eden Karaca ona öldürücü gözlerle bakıp "Bir dahakine kafanı yararım bu kepçeyle Akın! Uyandırma kızımı." dedi. Akın kepçeden saçına bulaşmış olan çorbayı peçeteyle silerken "Ben de seni özledim ablacım." dedi. Akın kirli peçeteyi masaya koyarken pusetten ağlama sesleri yükselmişti. Delikanlı sırıttı, bebeğin anne ve babasının yüzünü bir yorgunluk ve bıkmışlık sardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalınan Dans
FanfictionYamaç sızlanıp "Nehiiiiiiiiiir." dedi. Nehir kulağını tutup "Bağırmasana be!" dedi. "Gene ne oldu?" Yamaç gözlerini tam açamayarak "Nehir ben bugün mezun oldum." dedi sarhoş sesiyle. Nehir başını sallayıp "Biliyorum salak, o yüzden çıktık ölene kada...