"Bir an olsun uzağa gidersen seni eğer özlerim..."
Yamaç ve Nehir, Selim'i tamamen iyileşene kadar Koçovalı evinde kalmaya karar vermişlerdi. Sorun yoktu. Yamaç seviniyordu hatta odasına, yatağına dönebildiği için. Nehir gergindi sadece. Hala içten içe Cumali'ye ve Sultan'a kızgındı.
Yamaç ve Nehir sarılarak uyurken odalarının kapısı açılmıştı. Sultan yavaşça içeriye girip nazikçe oğlunun omzunu dürttü. "Yamaç, oğlum, kalk hadi aslanım." Yamaç kaşlarını çatıp gözlerini açtı. "Anne, gece gece ne oluyor?" deyince Sultan "Oğlum sen Mekelere 'Saat ikide eve gelin, operasyon var.' var demişsin sabah. Çocuklar aşağıda seni bekliyorlar yarım saattir. Kalk hadi." deyince Yamaç ofladı. "Tamam anne geliyom."
Sultan odadan çıkınca Yamaç başını yastığa geri döndü. Nehir ona daha da sırnaşıp sessizce "Senin gitmen gerekmiyor mu?" dedi. Yamaç başını salladı. "Beş dakka daha. Şu an çok rahatım."
Saatler sonra güneş doğup Yamaç'ın gözlerine batarken adam sızlanıp uyandı. Nehir de onun hareketlenmesine uyanırken Yamaç komodindeki saate baktı yavaşça. Saat sekizdi. Adam hemen yataktan fırlayıp küfür ederek giyinirken Nehir yatakta otururken sevgilisine baktı. "Ne oldu Yamaç?" Adam ona bakıp "Geç kaldım Nehir o oldu. Cengiz'i kaçıracaktık yalan oldu resmen!" dedi. "Off Ogeday ağzıma sıçacak kesin. Programı yeniden atması lazım bize. Bittim ben!"
Nehir onu dinlerken Yamaç pantolonunun düğmesini ilikleyip "Hepsi senin suçun!" dedi. Nehir yataktan çıkıp gerinirken "Neden benim suçum oldu bu şimdi?" dedi. Yamaç "Bana sarıldın, sonra yorganın altı da sıcaktı ve oğlumuz durmadan tekme atıyordu." dedi. "Hayatımın en rahat uykusunu uyuttun bana! Hain." Nehir gülüp "Yamaç abartıyorsun." deyince Yamaç tişörtünü giyip durdu. "Nehir ben Mekelere ne diyeceğim? Ne diyeceğim ben çocuklara ya? Pardon gençler, yengenizin koynundan çıkamadım, olur öyle mi diyeceğim ben?"
Nehir sabahlığını omzuna alıp "Sen o kısmı bana bırak olur mu? Sana hayatının en rahat uykusunu uyutma ihanetimi affettirmek adına." dedi gülümseyerek. Yamaç başını salladı. "Tamam. Ama bak beni rezil edecek bir şey deme ne olur." Kadın parmakları ucunda kalkıp onun dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı ve "Tamam, demem." dedi eğlenerek.
Nehir kapının önüne çıkıp, avludan geçip demirli kapıya varınca Mekelere selam verdi. Salim "Yenge günaydın. Abi yok mu?" deyince Nehir elini artık iyice büyümüş olan karnında gezdirip "Abiniz var çocuklar, gece sizin de operasyonunuz falan mı ne varmış, o aslında gelecekti de bizim oğlan bayağı hareketli, bana sancı girince beni bir başıma bırakmak istemedi de gelemedi." dedi. "Siz kahvaltı ettiniz mi? Etmediniz. İşlerinizden önce abiniz size kahvaltı da ısmarlayacak. Tamam mı?" Meke "Yenge gerek yok..." demeye kalksa da Nehir "Saçmalama Meke." dedi. "O kadar soğukta beklediniz bir de. Kahvaltı edin, ondan sonra abiniz ne derse yaparsınız."
Yamaç oraya yaklaşınca Nehir ona el salladı. Yamaç da gergince gülümseyip onun yanına varınca "Çocuklar ben cidden özür dilerim." demek istese de Ecevit onun sözünü kesip "Abi olur mu öyle şey. Elbette yengenin ve oğlunun sağlığı daha önce gelecek. Sorun değil, lütfen." dedi. Yamaç Nehir'e baktı ve gülümseyerek "Tabi ama olsun size de haber vermeliydim, affedin." dedi. Nehir "Kahvaltı ısmarlayacaksın ya canım hepsine." dedi Yamaç'ın büyüyen gözleri altında. "Affederler eminim."
***
Kulkan yerinde duramayarak odada volta atarken Ogeday yanına gelmişti. Kardeşine bakıp odadaki korumalara göz attı. "Siz çıkın, kardeşimle yalnız bırakın beni." dedi. Adamlar çıkınca Kulkan abisinin yanına gidip "Haber var mı babamdan?" dedi. Ogeday "Yok." deyince Kulkan küfredip "Ben bu Koçovalı piçlerini kendi mahallelerine gömeceğim." diye bağırdı. "Onlar kim babamı kaçırmak kim ya abi? Onlar kim oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çalınan Dans
ФанфикYamaç sızlanıp "Nehiiiiiiiiiir." dedi. Nehir kulağını tutup "Bağırmasana be!" dedi. "Gene ne oldu?" Yamaç gözlerini tam açamayarak "Nehir ben bugün mezun oldum." dedi sarhoş sesiyle. Nehir başını sallayıp "Biliyorum salak, o yüzden çıktık ölene kada...