6. B ö l ü m.

31.7K 1.2K 1.1K
                                    

" Saat kaç oldu Elis? " diye sordum, taksinin camından gözüken şehirden başımı çevirip, telefonuyla uğraşan Elis'e döndüğümde. Telefonuna huzursuzca bakıyordu. " Saat 9'a çeyrek var. " dedi hoşnutsuzca. Suratı düşmüştü.

" Ne oldu? Neden yüzün düştü? " diye sordum, kaşlarımı hafifçe çatarak.

Ağlar gibi dudağını büktü. " Çünkü bir manyağın yazdığı mesaja bakıyorum. Merih yoldaymış. Beni almaya geliyormuş. Yemeğe götürecek diye, servis ettirmemiş bize sözde. " Sıkıntıyla oflayıp, telefonunu çantasına tıkıstırdı.

Destek olurcasına elini tutup, sıktım. Gülümsedim. " Korkma ben varım. Hem sen neden onu Mesih denen adama hiç söylemedin? Sonuçta Merih kendi adamı. Üstelik kardeşi gibi. İstemediğini söyleserse, Merih'e sana yaklaşmaması için uyarır. Merih'te, uzak durur senden böylelikle, " dedim bir umutla. Belki kızdan uzak dururdu.

" Söyledim bir kez. Söylediğimde de umursamayarak yanımdan geçip gitti. Tenezzül bile etmedi benimle konuşmaya. "

Nasıl bir adamdı bu böyle? Kendi adamı bir kızı rahatsız ediyordu ve o buna bir şey dememesi yetmezmiş gibi, konuşmaya bile tenezzül etmemişti. O adamdan sadece korkmak değil, gıcıkta olmaya başlamıştım. Böyle bir duruma nasıl sessiz kalabilirdi?

" O adam intikamdan başka, hiçbir şeyi gözü görmez. Yıkılışta'da, Sınırsız'da da intikamını bilmeyen yoktur. O böyle şeylerle uğraşmaz bile. Tek uğraşı yıllardan beri düşman olduğu ailenin kızını aramak ve intikam almak. Sadece bu. Kendini intikama adamış. " dediğinde kaşlarımı çatmıştım. İntikam meselesi ne bilmiyordum ama bir aileyle düşman olduğu için masum bir kızdan intikam almakta neydi? Bu çok alçakçaydı. İntikamı her neyse, bunu masum bir kızdan değil, düşmanı olduğu kişiden almalıydı.

Başımı inanamaz gibi iki yana salladım. Pencereden gözüken dev binalara bakış, atıp Elis'e döndüm.
" Çok gaddarca bu. İntikamı kiminleyse onunla ödeşmeli. Ailenin kızının suçu ne? "

"Bilmiyorum" anlamında başını salladı. " Bilmiyorum ama o kız, sırf o ailenin kanını taşıdığı için olabilir. O ailenin kanını taşıması bile yeter, onun intikamdan gözünün dönmesine. Zaten amcası Bayblon Marius'ta fişekliyor onu, intikam intikam diye. Al birini vur ötekine. Bomonti ailesinde zerre merhamet yoktur Lahza. Masum bir kıza acıyacaklarını hiç sanmıyorum. Üzülüyorum o kız adına. " diyerek önüne dönüp, etrafı izlemeye başlarken, ben içime çöken sıkıntıyla elimi kalbimin üzerine koydum. Göğsüme bir öküz oturmuştu sanki. Nefes almak zorlasmıştı. Derince yutkunarak, camı açıp içeri hava girmesine izin verdim. Camdan içeri giren hava bile yetmemişti içimdeki sıkıntıyı gidermeye. Serin hava yüzüme çarparken, uçuşan saçlarımı kulağımın arkasına tıkıstırdım ve çantamdan telefonumu çıkartarak Ulaş ile çektiğimiz fotoğraf galerisine girdim.

En son askeriye'ye gitmiştim. Yemin törenine. Sakalsız, hatta kel denecek kadar kısa saçlarıyla, askeri Komando üniformasıyla yemin töreninde beni karşılamış, o formayla da beni gün boyunca izin alarak gezdirmişti. Bol bol selfie çekmiştik. Gözlerim tüm resimlerde dolanırken, parmağım bir fotoğraf karesine tıkladı. Resim tam ekran gülümsedim. Bu fotoğraf karesi; deniz kenarına kumsala gitmiş, onun sırtına çıkmış bir halde kahkahalarla, onun kahkaha atarak beni şikayet ettiğinde yanağını mıncırdığım an çekilmişti. Ulaş askeri forma giydiği için bende haki yeşili dizlerime gelen bir elbise giymiştim. Diğer fotoğraflar karesinde de onun şapkasını başıma taktığım bir an çekilmişti

O zamanlar o kadar güzel ve anlamlıydı ki, hayatı dolu dolu yaşıyordum. Fotoğraf karesindeki Lahza çok mutluydu. Gözleri ışıl ışıldı. Annesi, babası daha hayattayken, birde sevdiği çocuk yanındayken musmutlu, hayat dolu bir Lahza vardı. Şimdiyse yalnız bir Lahza vardı Gerçi Elis vardı. Ece Abla da vardı. Buna da şükürdü. Hiç kimsem olmayabilirdi de. Nefesimi sıkıntıyla verirken, elim boynumdaki, cam fanus içindeki beyaz çiçekli kolyeyi buldu. Çiçeklere aşık olduğum için bana hep, " Çiçek Kız" derdi Ulaş. Kolyeyi de doğum günümde almıştı bana.

KIRMIZI DÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin