KIRMIZI DÜŞ

45. B ö l ü m.

Ayy ayy nerelere geldik böyle. İki bölüme tekabül eden bir bölüme mi yoksa?

Yessss. Ben geldim Kırmızı Düş ailesi. İki bölüm uzunluğunda olan bir bölüm ile.

Maalesef ki sınavlarım başladı bu hafta ile. Yani bu hafta içinde herhangi bir bölüm gelmeyecek sınav nedeni ile. Bende gelmeyeceği için iki bölüm uzunluğunda bir bölüm yazdım sınavdan önce.

Upuzun bir bölüm. Kırmızı düşün en uzun bölümü.

Sınır koyacağım tekrardan.

Yorum sınırı 350
Oy sınırı ise 180.

Sınav dönemine girdim diye oturup ders çalışmam lazımken bölüm yazdım siz mağdur olmayın diye. Lütfen oy verin ve yorum yapın. Zor değil arkadaşlar. Bu kadar emek veriyorum bu kadar zor mu gerçekten. Yarın sınav var saat 9'da ve ve ben sahurda bölüm yazıyorum yetişsin diye. Sırf siz bir gün daha beklemeyin diye. Vicdanınıza bırakıyorum kararı.

Neyse sizleri bölüm ile baş başa bırakayım. Bolca güldüğüm, bolca üzüldüğüm dolu dolu bir bölüm oldu. Dilerim sizde beğenirsiniz. Hatalarım varsa affola. Önceki bölümün sonuna göz atın hatırlamak adına.🤗

♾️

Nasıl, hayatına hoş geldimdi?

Ne diyordu böyle?

Ne şakasıydı bu?

Ne evimizden bahsediyordu?

Neler diyordu bu adam?

Ne demek şakaydı? Ne demek evimizdi?!

Şaşkınlığın esir aldığı bedenim herhangi bir tepki veremezken, şaşkınlıkla aralanmış dudaklarım ile Mesih'in gayet ciddi duran yüzüne bakıyordum. Hafif bir gülümseme vardı yüzünde ama yüzü oldukça cidddiydi. Şaka yaptığını gösteren ifadesi karşısında şaşkınlıkla bakıyordum yüzüne.

Gülümsemesi genişlediğinde konuşmak için dudaklarımı aralamıştım. "Şaka mı?"

Başıyla onayladı beni."Ne düşündün? Yoksa seni kendime aşık edip intikam alacağımı mı?" diye sordu

Ne hayır dedim, ne evet dedim. Bu konuda ona zerre kadar güvenemiyordum. Ailem olacak dediğim kişilerin yanında benim anlamamı istemezcesine konuşması tüm güvenimi alt üst etmişti. Ona güvenemiyordum. Bunu anlamış gibi başını salladı.

"Senden intikam alacağımı söyledim. Hayatını cehenneme çevireğimi," dediğinde gözlerimdeki şaşkınlık yerini hayal kırıklığına bırakmıştı.

"Neden?" diye mırıldandım, gözlerim dolarken. Sesim titremişti. Ne yani benden hâlâ ve hâlâ intikam almak isteyen adam ile şevişmiştim? Beni kullanmış mıydı?

"Çünkü öyle gerekti," dedi dümdüz bir sesle. Bakışlarından ifadesizlik akıyordu. O duygusuz adam geri gelmişti.

Başıyla karşındaki koca malikaneyi gösterdi. "Belki de bu ev sana cehennem olacak. Bilemezsin," dedi. Kalbim çat diye ortadan kırıldığında göz yaşlarım yanaklarımdan firar etmeye başlamıştı.

"Benden intikam mı almak istiyorsun?" diye sordum titremesine engel olamadığım bir ses tonuyla ve hayal kırıklığı ile dolup taşan yüzümle.

"İntikam almak istiyorum," dedi zerre kadar pişmanlık barındırmayan ses tonuyla. Birde pişmiş kelle gibi söylüyor muydu? İntikam alan kişi gizli gizli yapardı ama ondaki arsızlık nirvana yapmış olmalıydı ki yüzüme karşı gelip söylüyordu birde.