Tüm ev alt üst olurken,Keşif Birliğinin Komutanı,duvarın bir kenarına geçmiş ve onu izliyordu.Onun sinirine kapılmak isteyecek kadar aklını kaçırmamıştı.Ağzından tek kelime bile çıkmıyor sadece varlığı ortamda belli ederek ona destek çıkmaya çalışıyordu.
Sandalyenin teki,odanın karşısındaki önü cam olan dolabı buldu.Fırlatılmıs sandalye şiddetle cama çarparken etraf tuzla buz olmuştu.Yüzbaşı etrafta sinirle dolanıyor,eline ne geçerse fırlatıyordu.
Dudaklarının kenarından bir küfür mırıldandı.Nina'nın bir anda ortadan kaybolmasını kendine yediremiyordu.Bundan da öte,genç kadının hiçbir şeyi farkettirmeden buradan nasıl gidebildiğini kestiremiyordu.
Hange ise o kısmın zor olmadığını biliyordu.Onyankopon'un ona bu sabah verdiği nota göre Marley'e Zeke'in yanına gitmişti.Taraf değiştirmiş sayılmazdı ve hala Eldia için hizmet ediyordu ancak bu durumdaki garipliği sezecek kadar gözü açıktı.
Genç kadının birkaç gün önce başına gelenleri ele alırlarsa bu durum oldukça mantıklıydı fakat Hange,Levi'a bu kısmı anlatamıyordu.Ya da Yüzbaşının siniri o kadar büyüktü ki onu kör etmişti.
Genç kadına ait olan dosyayı duvara doğru fırlattı.Dosyanın içindeki kağıtlar etrafa saçılırken Levi hala sinirini atamıyordu.Bu öfke o kadar büyüyordu ki onu bir parazit gibi içten içe kemiriyordu.Nina,en olmadık şekilde yanlarından ayrılmıştı.Ayrılık notunu bile Onyankopon'a yazdırmış,Levi'ın gözünde,onları bir hiç yerine koyarak terketmişti.
"Aylar boyunca hiçbir şey yapmadığını söyleyip durdu.Bana niye güvenmiyorsunuz diye yalvarıyordu.Şimdi yaptığına bak."
Bütün cümlelerini,ağzına gelen ilk kelimeler ile kuruyordu.Bu anlık siniriyle eğer Nina'ya aynı cümleleri kuruyorsa,Hange genç kadın için üzülmüştü.Yakınındaki birinin,bu şekilde konuşması dayanılmaz olurdu.
Hange Zoe,yerdeki bir kağıda eğilmiş ve dikkatlice incelemeye başlamıştı.Güzel el yazısı ve özenli kağıt kullanımı sanki Nina'yı tarif ediyordu.Aklından geçirdiği genç kadın için ufak bir iç çekti.
"Başına gelenleri düşünecek olursa haksız sayılmaz Levi.Saf dışı bırakıldı,yıllarca askeriye tarafından hor görüldü ve daha birkaç gün önce işkenceye maruz bırakılıp hakkında soruşturma açıldı.Ona güvenen kimse kalmadığı için ana vatanına gitti.Ona olan tutumlarımızı düşünürsen,daha ne kadar sinirli kalabilirsin?"
Hange'nin düşünceleri kendisi gibi mantıklıydı ve Yüzbaşı bunun farkındaydı.Fakat birşeyleri inkar etmek,anlamamazlıktan gelmek kolayına kaçıyordu.Her zaman Nina'ya sinirlenmek yapacağı en basit ve kestirme yoldu.Çünkü genç kadın,omuzlarına atılan yükü taşımayı ve bunu belli etmemeyi o kadar alışkanlık haline getirmişti ki,çevresindekiler artık bunu farketmemeye başlamıştı.
"Gitmeden önce Djel Sannes'i öldürmek istiyordu.Ne yaparsa yapsın ve aradan ne kadar zaman geçerse geçsin atlatamadıgı tek şey kardeşiydi.İzin verseydim hayattaki tüm amacını tamamlamış olacaktı.O noktada kalbini bu dünyaya bağlayan hiçbir şey kalmayacaktı.Ne bir nefret,ne bir sevgi."
Hange,Levi'ın kurduğu cümlelerle sessizleşti.Sözlerinde haklı olsa da itiraz edeceği bir nokta vardı."Ama sana olan sevgisi?"diye sordu korkakça.
Levi başını iki yana salladı.Lacivert gözleri,uzakta duran saç tokasına gitmişti.Evin dört bir yanı Nina'dan ibaretken burada kalmak doğru bir seçenek değildi."Ona olan güvensizliğim,kalbindeki aşkın silinmesine sebep oldu.Kabullenmesi zor olsa da onun kalbimdeki yeri ise kaybolmaya başlayalı uzun süre oldu.Beni sevdiğini biliyorum ama aşkı için aynı cümleleri kurabileceğimi sanmıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanfictionLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)