Nina,ıslak saçlarını topuz yapmış ve üniformasını giymişti.Dimo Reeves'in kanla kaplı cesedinin başında dikiliyordu.Cesette dolanan bakışları kesik boğaza gitti.Kenny'nin bu işi yaptığını kolaylıkla anladı.Burada,işinin başında bir asker olarak durması gerçekten onun yararınaydı.Levi'ın ileri görüşlülüğünü takdir etti.
Gazete dağıtan çocuğun yanına gittiğinde Askeri Polis olmanın nimetlerinden yararlanarak bedavaya bir gazete aldı.Gazeteyi açtığında birden gülümsedi.Levi'ın resmi özensizce çizilmişti.Haberin detaylarını okuduğunda her yerde arandıkları,ilk fırsatta yakalanacaklarını ve ihbara ödül verecekleri yazılmıştı.
Sevdiği adamın bir suçlu olarak aranmasına üzülmemişti.Daha çok Levi'in kötü çizilmiş portesine gülüyordu.Daha dün gece gördüğü güzel yüzün bu derece kötü resmedilmesi komiğine gitmişti.Gazeteyi göründe Levi'ın edeceği küfürleri düşündü.Onun tepkisini kendi gözleriyle görmek için sabırsızlanıyordu.
Gazetinin ilk sayfasını yırtarak ceketinin cebine koydu.Güzel bir anı olabileceğini düşündü.İlerde tekrar bakıp gülebileceği,geçmişe dair ender anlardan biri bu an olabilirdi.
Bir cesedin başında gülümsemesinin dikkat çekeceğinin farkına vararak yüzündeki mutlu ifadeyi sildi.Cesedin başında eğilmiş sarışın adamla göz göze geldi.
Erwin,onu tutuklayacak üst rütbeliler gelmeden ayağa kalktı.Hızlı adımlarla Teğmen'in yanına gitti.Tek elini onun omzuna koydu;başını hafifçe eğerek Nina'ya yaklaştı.
"Vicdanına ve gücüne güveniyorum,Levi sana emanet."
Kahverengi gözler Komutan'ın deniz mavisi gözleriyle kesişti.Söylenen sözlerin ağırlığı Nina'nın ruhuna çöktü.Kendisine bu tarz kelimeler sarfedilmesinden hoşlanmazdı.Ama Erwin'in omzunu tutan güçlü eli,kendinden emin yüz ifadesi ona güven verdi.Tabi iki kumarbaz birbirine ne kadar güvenebiliyorsa bu güven o kadardı.
"Dediğim gibi Erwin Smith."dedi Nina elini kalbinin tam üstüne getirirken."Kalbimi çoktan verdim."
Erwin'in yüzüne ne olduğu belli olmayan bir gülümseme yayıldı.Elini genç kadından çekti.Asil bir tavırla arkasına döndü ve teslim olmak için eski arkadaşı Nile Dok'un yanına gitti.
Nina,eskinin iki dostunun şimdi birbirlerine kelepçe vurduklarını gördü.İki komutanın Acemi Birliğinde çok yakın olduklarını duymuştu.Bu işin sonunda herkesin birbirine silah çekiyor olması sona geldiklerinin kanıtıydı.İşler çığrından tamamen çıkmış;insanlar birbirleriyle boşu boşuna kavga etmeye başlamıştı.
"Sizce de Komutan Smith suçlu mu?"dedi bir asker.Nina kendisine yöneltilen soruya gülümsedi.İnsanların hedef tahtası araması komiğine gidiyordu.
"Sözlerine dikkat et asker."dedi sahte bir tavırla.Sesi sert ve soğuk çıkmıştı.Acemi askerin utanmış tavrını görünce gözlerini devirdi.
"Bu günlerde herkes kolayca suçlu olabiliyor.Yarın bizim için de aynı kelimeler sarfedilebilir.Anladın mı?"
Nina'nın sözleriyle genç asker başını eğmişti.Yerin dibine girmiş gibiydi.Gelen emre itaat ederek karargaha doğru yöneldiler.
//
Erwin Smith'ten nefret eden Askeri Polis'e gün doğmuştu.Kalan tek eli zincirlenmiş Komutan'a tekmeler,yumruklar atıyordu.Nina sırtını hücrenin duvarına dayamış olanları izliyordu.Anlamsız kahramanlığa gerek yoktu.Genç kadın bu durumda hiçbirşey yapamayacağını biliyordu.Sakin bakışlarında duygu ibaresi yoktu.
Her tekmede Keşif Birliğinin Komutan'ın yorgun vücudu daha çok tahrip oluyordu.En iyi ihtimale göre birkaç kaburgası kırılmış olmalıydı.Tek gözü şişmiş ve morarmış hatta bu üzden kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanfictionLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)