Yaralı Garnizon Askeri kan kaybından dolayı gözleri kapanmış;kendinden geçmişti.Nina atını daha hızlı sürmeye başladı.Gömleğinin önü tamamen kan kaplıydı.Askerin kulağına dayanması için fısıldıyordu.Duvar dibindeki sıhhiyeye ulaşana kadar dayanmalıydı.
Etraflarında hiç titan gözükmüyordu.Ortalık oldukça hatta gereğinden fazla sakindi.Sadece uzaklardan gelen atların nal sesini duyuyordu.Diğer birliklerin iz sürdüğünü anlamıştı.
Duvar gözüktüğünden dolayı önündeki askeri daha sıkıca sardı ve atını hızlıca sürdü.O kadar hızlı gidiyordu ki önüne birşey çıksa kesinlikle duramazlardı.
Yaralı asker ağırlığını ona verince dengelerini kaybetseler de kolayca toparlandılar.Kollarının arasında tuttuğu adam büyük ihtimalle ölüyordu.Askerin başı,atın yelesine düştüğü zaman öldüğünü anladı.
Nina duvar dibine geldiğinde atından hızlıca indi ve asansörü çağırdı.Askerlere ne diceğini düşünüyordu.Asansörden iki sıhhıye indiğinde kendini Çavuş Maritz olarak tanıttı.Er oldukları belli olan askerler ona saygıyla selam sundu.Ölen askerin sedyeye alıp üstünü örttüler.Nina soğukkanlı bir tavırla askerlere döndü.
"Titanlar nereden geliyor?"diye sordu düşünceli bir ifadeyle.İki asker,güneyden geldiklerini söyledi.Doğu hattı Yüzbaşı Rico tarafından korunuyordu ve aldıkları bilgiye göre daha düşmemişti.Teçhizatına bakıp bıçaklarına baktı.Fazla eksiği yoktu.Ama tabancasında hiç nermi yoktu.'Mermiyi ne yapacaksam?'diye sordu kendine.Ama yine de askerlerden mermi istedi.Gerekli şeylerini aldıktan atını hızla ileri sürdü.
Doğuya giden yolda paralelinde titanlar gözükyordu.'Şimdi mi?'içten içe kendine kızıyordu.'Bugün olmak zorunda mıydı?'
Ne zamandır manevra teçhizatını kullanmamıştı.Biraz tedirgin olsa da derin bir nefes aldı ve titana atış aldı.Çevik bir hareketle etrafında dönerken tek bıçakla titanın ensesini kesti.Üstüne gelen kan buharlaşırken diğer titan doğru atış yaptı.Bir taraftan da atını kontrol ediyordu.Bu sefer sol elinde kılıçla titanı keserken acemi eğitimini hatırladı.Neden birinci değil dördüncü olarak mezun olduğunu şimdi anlamıştı.İki kılıcı aynı anda kullanmayı hala beceremiyordu.Tek elini kullanmaya alışmıştı.
Arkasından gelen titanlara bakarken yere düşmemek için diğer titana atış yaptı.Açık alanda manevra aletini kullanmak delilikti.Tek ettiği dua atına birşey olmamasıydı.Tek hamlede titanı keserken duyduğu sesle yan tarafına döndü.
"Çavuş Maritz burada ne arıyorsun?"Rico da tek hamlede titanı keserken ikisi de bir evin çatısına doğru hareket ettiler.İki kadın birbirlerini tanıyordu.Nina acemi birliğine ilk geldiğinde Rico son senesindeydi.
"Yüzbaşı Rico."dedi Nina alaycı bir sesle.Rico'nun hiçbişeyden haberi olmadığını anlamıştı.Durumun ciddiyetini tam tersi bir hali vardı.Yüzüne gelmiş kanı elinin tersiyle sildi."Sorun yaşayabileceğinizi düşündüm.Yardıma geleyim dedim."
Rico sinirle gözünü devirdi.Nina'nın yıllardır olan sakin tavrı hala üstündeydi.Rose duvarı düşmesine rağmen hala alaycı bir halde konuşuyordu ve korkmuş gözükmüyordu.Onların aksine...
"Senin kitap tutan eline ihtiyacımız yok."
Nina kılıcının ucuyla onlara doğru gelen titanları gösterdi."Doğu hattının düşmeyeceğine emin misin?"İkisi de bir anda ciddileşti.Rico'nun bakışları titanlara gitti.Sayıları fazla değildi ama böyle giderse dayanmaları zor olurdu.
"Seni durumu raporlaman için mi gönderdiler?"Rico başkentten bahsediyordu.Askeri Polis'in bu alana Nina'yı göndermesinin tek bir sebebi olmalıydı.Genç kadın ise başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanfictieLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)