Betrayal

1.2K 114 78
                                    

Nina elindeki tuttuğu silaha sıkıca sarılmış,önününden geçen hedefler namlusunun ucuyla eşleştikçe silahını ateşliyordu.'Hedef'dedi içten içe.Böyle bir anda bile bulunduğu durumu sorgulayabiliyordu.Yanında duran ve işaret fişeklerini ateşleyen Armin'in stresli ve dikkatli haliyle çok zıttı.

Genç kadın bu çetin savaşın ortasında bile sakince silahını elinde tutuyordu.Namlunun ucundan mermi bir Askeri Polis'in kafasını paramparça etti.Bedenin hızlıca yere düşüşünü,kristal zeminde yayılan kanları izledi.

Barışı getirmek için insan canına kastetmek oldukça çelişkiliydi.Şu an öldürdükleri herkesin kendilerinden bir farkı yoktu.Onlar gibi askerlerdi.Hatta Nina onlarla aynı askeri birlikteydi.Ancak tüm bu ahlaki sorgulama Nina'nın kalbinde derin bir yara bırakmıyordu.'Bu ne ki?Daha kötülerini yaptım.'

Yine de vakti gelince yaptıklarından dolayı suçlanacağının farkındaydı.Papaz Nick'e yaptığı işkenceyi anlattığında Levi'ın yüz ifadesi oldukça net hatırlıyordu.Levi geçmişte kendi yaptıklarını unutmuş gibi Nina'yı eleştirmişti.Hanji'nin kapı aralığından korkuyla bakan gözleri aklına geldi.Bir de şu an kılıcıyla bir askerin kafasını kesen Hanji'ye baktı.

İnsanlar kendi yaptıklarını kolayca unutma yetisine sahipti.Nina da bunlardan biriydi ama o bile isteye ya da kalbi kötü hissettiği için unutmamıştı.Aklına kesik kesik gelen,bütünleşmeyen anıları onu zayıf kılıyordu.

Etrafta duyduğu çığlıkla bakışları yerde yatan Hanji'yi bulmuştu.İçlerinden en az bir kişinin yaralanmasını sadece büyük bir şans diye nitelendirdi.Oysa etrafındaki herkes korkuyla Hanji'nin ölüp ölmediğini anlamaya çalışıyordu.

Nina teçhizatını ateşleyip Levi'ın yanına gitti.Yüzbaşının solgun yüzü daha da beyazlaşmış;elmacık kemiğinin üstünde bir çizik oluşmuştu.Levi'ın yanağına süzelen kanı elinin tersiyle sildi.Lacivert gözler;yüzünde hissettiği parmaklarla şaşkınlıkla açıldı.

Genç kadın ne yaptığını farkederek bakışlarını ondan kaçırdı.Romantik hareketlerin ne yeri ne zamanıydı.Savaşın ortasında birbirlerine yakın durup dikkatlerini dağıtmamalılardı.

Aniden yükselen sıcaklık ve sesle hepsi ön tarafa doğru baktılar.Yine o tanıdık ışık,etrafı sarmıştı.Nina bir an Mikasa'ya baktı.Eren'in yendiğini düşünüyor olmalıydı ki hiç tereddüt etmeden teçhizatını hızla ateşleyip öne doğru kendini atmıştı.

Levi,Nina'nın gelmesini istemiyordu ama o,düşüncelerinden hızlı davranmış,Mikasa'yı takip etmişti.Son süratle ışığın geldiği yere doğru gidiyorlardı.Yaklaştıkça yüzlerine çarpan sıcak onları terletmiş;hissettikleri bilinmezliği arttırmıştı.

Eren'in iki yandan zincirlenmiş ellerini gördükten sonra hepsi derin bir nefes aldı.Ama ön tarafta duran büyük titan herkesin aklını karıştırmıştı.Levi,Connie ve Jean ile birlikte Eren'nin yanına gitmiş bütün anahtarları hızla deniyordu.Jean böyle bir durumda dahi Eren'e üstsüz güzel diyip dalga geçmişti.

Nina,Levi'in ellerinin aceleyle hareket ettiğini farkedince atik bir tavırla anahtarları onun elinden kaptı.Soğukkanlı davranarak seri hareketlerle anahtarları tek tek deniyordu.Doğru anahtarı bulduğunda,kilidi düzgünce çevirebilmek için tek eliyle Eren'in kolunu tuttu.

Kilit ani bir hareketle açıldı.Anahtarlar Nina'nın titremeye başlayan elinden kayıvermişti.Genç kadın donuklaşan bakışlarını Eren'e çevirdi.Eren de aynı şekilde ona bakıyordu.İkisi de kaşlarını çatmış;etraflarını cehenneme dönmüş olmasına rağmen sessizce birbirlerini izliyorlardu.Eren'in depresif tavrına şaşkınlık da eklenmişti.

Nina düşüncelerini toparlayarak biraz daha kenara çekildi.Rod Reiss'in yanlış bir şekilde dönüşmüş bedenini izlemeye başladı.Yanında duran Levi'a bakamıyordu bile.Çığlık atıp bayılmamak için kendini zor tutuyordu.Dizlerinin üstüne çöküp,hiç durmadan ağlamak istiyordu.Az önceki kibirli düşüncelerinin yerine üzüntü almıştı.Onun da hiçbir farkı yoktu.Dünya üzerinde öylece yaşayıp giden biriydi.Önünde bir deve dönüşmüş;onları öldürmeye hazır olan Rod Reiss ise bunun kanıtıydı.

Search for God//Attack on TitanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin