"En sona geldik değil mi?Yarın büyük savaş var."Nina konuşurken sesindeki tükenmişliği saklayamadı.Bacaklarını kendine doğru çekmiş;çenesini dizine dayamıştı.."Yarın burası toz duman olacaktır."dedi ilerideki ormanlık alana bakarken.
"Yapmana gerek yok."diye devam etti Nina.Başını öne eğmişti.Bakışları zemini bulmuştu.Keşif Birliğinin tüm askerleri aklına geliyordu."Savaştan nefret edersin Zeke.Daha basit bir yolu varken neden birilerini öldürmeye çalışıyorsun?"
Sarışın adam hala oturduğu yerden kalkmamıştı.Nina'nın tam olarak ne dediğini anlayana kadar karşı bir söz söylemeyecekti.Evet,burası yarın toz duman olacaktı.Zeke,elindeki gücü ile tüm bir orduyu silebileceğinden emindi.Savaşlardan nefret ederdi ama yarınki emirler kesindi.Zaten geri adım atması için de bir neden yoktu.Ve en önemlisi başka çareleri de yoktu.
"En etkili çözümü biliyorum."diye söze Nina.Yıllar öncesinden kalma olan sinirini hala hissedebiliyordu.Tırnaklarını derisine geçirmişti.
Zeke hala sakin bir şekilde karşısındaki kadını izliyordu.Başını hafifçe salladı."Başka çaresi yok."dedi o da aynı soğukkanlılıkla."Her kimi korumak istiyorsun bilmiyorum ama yarın buraya gelen tüm askerler ölecek."
Nina'nın içinde yükselen ani sinir ellerinin titremesine neden olsa da kendini toparladı.Tam karşsıında durduğu adamın önünde tir tir titreyemezdi.Sinirlenmişti ama soğukkanlı olmak zorundaydı.Zaten kartlarını açma sırası ondaydı.Biraz sonra,sarışın adamın tepkisini görmek için yıllarca beklemişti.
"Bu hikayeyi başlatan oydu."dedi sessizce.Kendine fısıldamış gibiydi.Ancak cümlesi Zeke tarafından tam anlamıyla duyulmuştu.
"Fritz kanından biri Kurucu Titanını tam anlamıyla kullanabilir değil mi?Herşeyi bitirebilir.Tüm bu ellerimize akan kan,durabilir.Biliyorsun."Nina o gün Historia'yı öldürmeyi düşünmüştü.Historia gibi birinin öyle bir gücü kontrol edemeyeceğini biliyordu.Ama.
Zeke'nin gri gözleri arkalarında,onlardan uzakta duran Reiner ve Bertholdt'ya gitti.Konuşmalarının duyulmadığına emindi.Ama yine de Nina'yı büyük bir temkinlikle dinliyordu.
"Kurucu Titan'ı Kraliyetten çalmak için Grisha Yeager'a kendi ellerimle yardım ettim.Bu yüzden yüzlerce kez kan döküldü.Kendimi suçlamayı bırakıp arkama dönüp gitmeye çalışsam da yapamadım."
Nina bakışlarını çevirirken,onları çok uzaktan izleyen Reiner ve Bertholdt ile karşılaştı.İkisi de hiçbirşey duymadığı belliydi.Bertholdt sakin ama tedirgin bir şekilde dursa da Reiner'ın yüzündeki dehşet paha biçilemezdi.
"Eksik şeyler biliyorsun Nina."dedi Zeke düşünceli bir ifadeyle.Burada tüm bildiklerini karşısındaki kadına anlatamazdı.Kurucu Devin işlevini,Kraliyet üyelerine geçen sözü birer birer anlatamazdı.Nina,eksik olan bilgisi ile kafasında bir plan kurduğu belliydi.Tek bir umuda bağlanmış gözleri sönük bir şekilde parıldıyordu.
"Kurucuyu taşıyanı yersen ne olur?"diye sordu Nina.Hızla ayağa kalkmış;teçhizatını göstermişti."Eren'i senin için yakalabilirim."Teçhizatındaki kılıçların tekini hızlıca çekmişti.Uzaktan nasıl görüktüğü hakkında hiçbir fikri yoktu ama Reiner da teçhizatına sıkıca tutunmuştu.
"Kendi kardeşin öldü diye.."dedi Zeke ayağa kalkarken."Başkalarının ki de ölsün mü istiyorsun?"
"Bana ne Eren'den."diye sinirle fısıldadı Nina.Bu bitmeyen savaş tüm ruhunu çürütmüştü.Marley'nin temel amacının kurucu devi çalmak olduğunu biliyordu.Yaptığı şeyler yüzünden bircok insanın ölümüne neden olmak canını yakıyordu.Grisha Yeager'a yardım etmeseydi;belki de daha az kan dökülmeyecekti ancak bu onun sorumluluğunda olmayacaktı;kendisini suçlamak için bir sebebi kalmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanfictionLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)