Kapı kırılacakmış gibi çalarken Levi zıplayarak uyandı.Ne zaman uykuya daldığının farkında varamamıştı.Bakışları sakince uyuyan kadına takıldı.Nina'nın tüm saçları yastığa dağılmış;derin bir şekilde uyuyordu.Öyle ki bu kapı sesine dahi uyanmamıştı.
Levi hızlıca yataktan kalkarak yerdeki kıyafetlerini alıp giyinmeye başladı.Aynada saçlarını ve tişörtünü düzeltti;odasının kapısını çıkarken kapattı.Kimin geldiğini çok iyi biliyordu.Sabahın bu saatinde kapısını böyle çalabilmeye cürret edebilecek tek bir kişi vardı.
"Dörtgöz."
Kapı açılırken Hanji heyecanla içeri girdi.Gözü hiçbirşey görmüyordu.Sadece heyecanla bağırıyordu."Erwin,uyandı!"
Levi'ın gergin yüz ifadesi birden değişti.Çattığı kaşları düzelmiş,kastığı çenesi gevşemişti.Elini kapı kolundan çekmediği için kapıyı tekrar açmıştı.Hanji'ye başıyla çıkmasını işaret ediyordu.
Hanji ise umursamadan masaya oturdu.Keyifli olduğu için Levi'ı sinir edebileceğini düşündü.Ellerini masaya hızlıca vurdu.Ayakta duran adama da oturması için işaret veriyordu.
Levi kapalı olan odasının kapısına hızlı bir bakış attı.Daha sonra ise mutfak tezgahına giderek misafirine çay hazırlamaya başladı.Suyun ısınmasını beklerken hiç konuşmamıştı.Başını haffiçe Hanji'ye çevirdi.
Kadın ona heyecanlı gözlerle bakıyordu.Levi onun bakışlarından rahatsız olmaya başlamıştı.Kendini bir denek hayvanı gibi hissetmişti.
"Ne var Hanji?"dedi her zamanki ses tonuyla.Bir yandan çay yapraklarını kaynayan suya attı.Çayı suya yayılımını,verdiği rengi inceledi.
"Ha?Hiçbirşey yok."dedi kadın panikle."Erwin'in durumunu haber vermeye geldim."
Levi iç geçirse de ona belli etmemeyi tercih etti.İki fincana çayı koyarken masaya doğru yaklaştı.Bir fincanı Hanji'nin önüne koydu.Kendi yerine de otururken çayını yavaşça içmeye başladı.
Aralarında sessiz bir ortam oluşmuş;sakince çaylarını içiyorlardı.Sabahın ilerleyen saatleri olduğu için dışarıdan insanların gürültüsü geliyordu.
"Şu kadın.."dedi Hanji göz teması kurmadan.İki eliyle sıcak fincanı tutuyor,çayın üstündeki kendi yansımasına bakıyordu."Nina.Reiner ve Bertholdt hakkında onunla konuştun mu?"
"Evet."dedi Levi soğukça."Müttefiği olmadığı söyledi.O da yeni öğrenmiş."
"Eren'in söylediklerini düşünürsek o zaman Reiner ona dev olduğunu söylemiş olmalı.Utgard'da beraberlerdi. "
Adam sesini çıkartmadan çayını içti.Ne zaman Reiner'ın ismini duysa içinde oluşan rahatsızlığın önüne geçemiyordu.
"Sen Nina'nın nerede yaşadığını biliyordun değil mi?Evinin adresini versene."
Levi duyduğu cümle ile içtiği çay boğazında dursa da belli etmedi.Hafifçe öksürererek kendini toparladı.
"Biliyorum."dedi sakince."Ne yapacaksın?"sesini olduğunca umursamaz çıkarmaya çalışıyordu.
"O kadın tam bir sır küpü."dedi Hanji dalgınca.Levi'a bakmıyordu bu yüzden karşısındaki adamın durumundan bir haberdi."Sabahın köründe beni kapısında görürse şaşırır,belki birşeyler öğrenirim."
Levi eline bir kağıt kalem alıp Nina'nın adresini yazmaya başladı.Hanji'yi hemen buradan göndermeyi düşünüyordu.Eğer ikisi birbirlerini burada görürse durumu nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
"Şimdi gitmeyecek misin?"
Hanji yavaşça omuz silkti.Birazdan gideceğini söyledi.Hala dalgınca etrafa bakınıyordu.Ciddi düşünceleri olduğu belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
أدب الهواةLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)