Search for God//Attack on Titan

Confess

Sabah olduğunda,Nina yatağından aniden fırlayarak uyandı.Nasıl bir rüya gördüğünü dahi hatırlamıyordu ama alnındaki terler damlacık haline gelmişti.Elini göğsüne koyarak nefesini düzenlemeye çalışıyordu.Üzerinde sadece iç çamaşırı olmasına rağmen vücudu sırılsıklamdı.Elinin tersiyle yüzündeki terleri silmeye başladı.Bir an zaman algısını kaybederken neler olduğunu hatırlamaya çalıştı.Utgard,Zırhlı Titan,Marley,Trost..

Temizlenip odasından çıktığında masanın üstünde bir yığın kağıt gördü.Eline alıp kağıtları incelemeye başladı.Birçoğu askeriyedeki evrak işleriydi.Diğerleri ise raporlardı.Askeriyedeki evrak işleri hiçbir zaman bitmezdi.Hele ki Askeri Poliste.

Kağıtların üstünde Keşif Birliğin amblemini gördü.Bunları Levi getirmiş olmalıydı.Dün geceyi pek hatırladığı söylenemezdi.Sadece masanın üstünde duran çay fincanından onun olduğunu düşünmüştü.Zaten evine girebilecek tek kişi de oydu.'Umarım'diye iç geçirdi.

Nina çekmeceden bir kalem alıp evrakları doldurmaya başladı.Onun gibi biri için bunlar çocuk oyuncağıydı.Yıllarca Mitras'da bu tarz işlerde görev aldığı için eli alışıktı.Kağıdın en alt kısmında Levi'ın imzasını görünce istemsizce gülümsedi.

Saatler boyunca yerinden kalkmadan evrakları doldururken kapının arkasından açıldığını duydu.Levi,masanın üstünde yazı yazan kadını gördü;yanına yaklaştı.İki şişe ilacı masaya bıraktı.Nina gözlüklerinin üstünden şişelere bakıyordu.

"Teşekkür ederim Kaptan."dedi gülümsereyek.İlaçları işaret ediyordu.Yüzünü ona dönmüştü."Dün gece siz burda mıydınız?"

Levi tepkisizce başını salladı.O da bir sandalye çekerek oturdu.Masanın üstündeki evraklara bakıyordu.Eksiksiz doldurulmuşları.Kendi yaptığından kesinlikle daha iyiydi.Zaten bu tarz işlere eli hiç yatkın da değildi.Düzenli biri olmasına rağmen bürokratik işleri sadece Erwin'in baskısıyla yapıyordu.Eren geldiğinden beri ona ceza vermek için kağıt işlerini kullanıyordu.

"Çok hızlısın."Levi bitmiş evraklara bakıyordu.Nina gözlüklerini düzelterek işini yapmaya devam etti.Ne yaptığını çok iyi bildiği belliydi.Sistematik bir şekilde kağıtları dolduruyordu.Sessiz bir şekilde gülümsedi.

"Gözlük taktığını bilmiyordum."

"Masabaşı iş yaparken takıyordum."dedi Levi'a bakmadan.Önündeki kağıda kafası karışmış bir şekilde bakıyordu."Kaptan buraya ne yazdınız böyle?Yanlış yazmışsınız."dedi yazının üstünü karalarken.

Levi elinin ucuyla ilaç şişesini ittirdi.İçmesi gerektiğini söyledi.Nina şişelere bir bakış attı.Sabah uyandığı halini hatırladı."Çok ateşim çıkmış olmalı.Sabah uyandığımda tekrar hafızamı kaybettim sandım."

"Mırıldanıp duruyordun."dedi Levi ayağa kalkarken.Çekmeceden bir kaşık çıkartıp ona uzattı.Nina şurubu kaşığa dökerek içti.Ağzına gelen tatla yüzünü buruşturdu.Küçükken içtiği iğrenç ilaçların tadına benziyordu.

"Umarım saçmalamamışımdır."dedi gülerek.Ama Levi'dan ses gelmemişti.Kalktığı sandalyeye geri oturdu.

"Erwin senden şüpheleniyor."aniden konuşmuştu."Onun düşüncelerinin yanıldığını hiç görmedim."

Birden aralarındaki sıcak ortam buz kesmişti.Nina elindeki kalemi bırakıp,gözlüklerini çıkardı.Levi'ın bakışlarının çok ciddi olduğunu farketti.Ortada çok büüyk bir problem olduğunu,Levi'ın içindeki şüphenin gittkçe arttığı belliydi.Her zamankinden daha şüpheli konumdaydı ki bu,Nina'nın bakış açısına göre saçmaydı.Doğu Hattın'dan Utgard'a kadar keşfe gitmiş,titanlarla savaşmış üstü başı kan içinde Trost'a geri dönmüştü.Kendisinden şüphenilmesi için hiçbir sebep yoktu.Erwin'in Keşif Birliğindeki herkesten zeki olduğunu biliyordu.Papaz Nick'in söyledikleri akıllarını karıştırmış olabilir diye düşündü.