Limanı kuşatmış olan Yeageristlerin varlığı kimseyi şaşırtmamıştı.Dahası hepsi bunların olacağını biliyordu.Herkes sessizliğini korumayı kendine yemin etmişçesine ağızları bıçak açmıyordu.Sanki bir gece önceki yaptıklarını anlamsız konuşmaların bir sonuca ulaşmayacağını anlamış gibiydiler.
Nina bundan emin olamasa da içlerinde uzun bir süre sessizliğini korumuş olan kişi oydu.Dün gece Jean'ın yaptığı ataktan sonra kendine hakim olamasa da ondan sonra tek kelime etmemiş hatta Reiner'la bile konuşmamıştı.
Reiner Braun yıllar sonra ellerinin arasında duran teçhizatı büyük bir sabırla takmaya çalışırken gözleri bir yandan da uzakta tek başına bekleyen genç kadındaydı.Onun aklından neler geçtiğini bilmiyordu.Ancak zihinindekileri öğrenmeyi o kadar isterdi ki burada kimseyi umursamadan onunla konuşaya bile çalışabilirdi.Fakat Nina'nın konuşmak istemedğini biliyordu.Onu,istemediği hiçbir şeye zorlamayağıyla ilgili kendine söz vermişti.Zamanı geldiğinde aklındakileri söyleyeceğine emindi.
Kehribar gözlerini genç kadından çekerken birden gözlerinin buluştuğu bakışla hareketleri donuklaştı.Levi,sessiz ama oldukça anlamlı bir şekilde kendisine bakıyordu.İçten içe özür diliyor ama bir yandan da teşekkür ediyor gibiydi.
Reiner bakışlarını Levi'dan uzaklaştırdı.Teçhizatını takmayı başardığında ise kulağına dolan memnuniyetsiz sese başını kaldırmıştı.Nina hiç çekinmeden onun teçhizatını doğru takmadığını söylemiş;göğsündeki kemeri sıkıca bağlamak için ellerini onun üstüne gezdirmişti.
"Şimdi oldu."dedi Nina teçhizatını doğru şekilde takıldığına emin olduktan sonra.Gergin bir şekilde Reiner'a ufak bir bakış atmıştı.Genç kadın dişlerini sıkıyor,az sonra olacaklar için kendisini hazırlıyordu.Bu savaşın ortasında iyi bir başlangıç yaptıklarını söylemezdi.Limanın Yeageristler tarafından el geçireleceğini biliyordu ama Floch beklediklerinden daha zeki ve hızlı çıkmıştı.Düşünlerinde boğulurken eline dolanan parmaklar kendisine gelmesini sağladı.Kaşlarını şaşkınlıkla havaya kaldırmış;yanındaki adama dönmüştü.
Reiner ise parmaklarını onun parmaklarını dolamış;gözlerinin tam içine bakarak konuşmuştu."Seni koruyacağım."dedi güçlü bir sesle."Lütfen dikkatli ol."diye ekledi.Gözlerindeki kararlılık aynı hissettiği acı kadar kolaylıkla okunuyordu.
Nina elini tutan parmaklara karşılık vermiş;genç adamın elini sıkıca kavramıştı.Başını salladı sessizce.Elleri birbirinden tekrar ayrılırken herkes dikkatini planı anlatan Hange'ye çevirmişti.
Hange planın üstünden tekrar geçerken herkes birbirine gergin bakışlar atıp kafalarını sallamıştı.Birkaç gün önce birbirlerini öldürmeye yemin etmiş insanların şimdi birbirleri için endişelenip,omuz omuza savaşması hepsine garip duygular hissetirse de bunları tartışmak için vakit yoktu.
//
Gemi hızlı bir şekilde limandan uzaklaşırken patlayan teçhizatların sesi duyuluyordu.Dışarıda ağlayanların sesine karşılık Nina odasının kapısını kapattı.Bu yarattıkları ittifak ilk iki kayıbını çoktan vermişti.Theo Magath ve Keith Shadis yan yana can verirken Nina'nın içi öfkeyle doldu.Bu verecekleri son kayıp olmadığını biliyordu.Etrafındaki duran herkes;kendisi de dahil olmak üzere sırasını bekliyordu.
Genç kadın ellerinin titremesini aldırmadan gömleğinin düğmelerini açıyordu.Kimsenin farketmemesi için gemiye binene kadar elini karnına koymuştu.Diğerlerinin de yorgun olması bu durumu kolaylaştırmıştı.Beyaz gömleği omuzlarından iterek çıkartırken gözlerini beyaz tenine saplanmış cam parçalarına gitti.Midesi bulansa da dişlerini sıkmıştı.Bu şekilde savaşamayacağının farkındaydı ancak devam etmek zorunda olduğunu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanfictionLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)