Küçük çocuk yeşil çimlerin üstüne uzanmış;masmavi gökyüzünü izliyordu.Sonbaharın ilk günleri olduğundan hava oldukça sıcaktı.Henüz ağaçlar yapraklarını dökmemiş,evlerinin önü yemyeşildi.
Başını yanındaki ablasına çevirdi.Maritz ondan yalnızca bir yaş küçük olmasına rağmen sanki aralarındaki yaş farkı çok fazlaymış gibi hissediyordu.Ablası,on yaşındaki bir kız çocuğuna göre fazla sakindi,sessizdi.Bez bebekleriyle oynamak yerine kalın kitapları okumaktan gözlerinin altı çökmüştü.Bu Maritz'e her zaman komik geliyordu.Çünkü Nina dışardan bir bebez bebek gibi duruyordu.Uzun dalgalı saçları,güzel yüzü,ifadesizliği ona,kız arkadaşlarının oyuncaklarını hatırlatıyordu.
Ablasının dizindeki morluklar görünce kaşları çatıldı.Okuldaki çocuklar onun garip olduğunu düşündüğü için Nina ile uğraşıyorlardı.Saçlarını çekiyorlar,çelme takıyorlar,merdivenlerden itiyorlardı.Maritz dokuz yaşında bir çocuk olmaktan nefret ediyordu.Küçük boyuyla,çelimsiz vücuduyla yapabilecek hiçbirşeyi yoktu.Anne babaları her zaman konuşmaktan yana insanlar olmuşlardı.Ilımlı ve sakin insanlardı.Ancak Maritz onların çocuklarını korumak korusunda yetersiz olduklarını düşünüyordu.Birkaç hafta önce herşeyi anlatmasına rağmen ne annesi ne de babası bir tek kelime etmişlerdi.Evet dehşete düşmüşlerdi ancak okuldaki çocuklar için bir çöüm önerisinde bulamamışlardı.
Maritz yalnızca gün sayıyordu.Askeriyeye yaşı el verdiği gün ile acemi birliğine kaydolacaktı.Ablasının aksine hırslıydı.Elinden ne geliyorsa yapardı;kendini zorlardı.İlk ona gireceği hakkında şüphesi yoktu.Askeri Polis olduğunda Nina'ya zorbalık yapanları tutuklayacaktı.
Çimin üzerinde hafifçe kayarak ablasına baktı.Kitabını eline almış dikkatle okuyordu.Okulda öğrendiklerinin aksine babalarının onlara öğrettiği alfabeyle yazılmış kitabı okuyordu.Maritz elini kitabın üstüne getirerek Nina'nın dikkatini çekmeye çalışıyordu.Büyük kardeş kitabı kapatarak kardeşine baktı.Yorgun gözleri bir süre sonra istemsizce kapandı.Başını dizlerinin arasına almıştı.
"Buradan nefret ediyorum."dedi büyük kardeş.Hala gözlerini açmamış ya da başını kaldırmamıştı.Elindeki kitap çime düşerken ellerini dizlerinin üstüne koydu.Kendini küçülmüş hissediyordu.Artık her gece uyuduğu yatak kendisinin değildi.Etrafına yabancılaşıyordu burada kalmak istemiyordu.Burada onunla dalga geçiyorlardı.Birkaç duvar ötede insanlar zenginlikle yaşıyor,sıcak su sıkıntısı,açlık çekmiyordu.Küçük bir çocuk olmasına rağmen tüm bunları farkediyordu.Zaten en büyük sorun da buydu.Bu düzenin çarpıklığını bir çocuk dahi anlayabilirdi.
"Buraya ait değilsek niye burda yaşıyoruz?Söylesene Maritz,sen de asıl evimize dönmek istemiyor musun?"
Küçük kardeş,anne babalarının onlara anlattıklarını hatırlamaya çalıştı.Aslında buradan olmadıklarını söylemişlerdi.Başka bir yerde daha evleri olduklarını,uzakta,mavi bir suyun arkasında memleketlerinin tasvirini yapmışlardı.
"Oraya gidemeyeceğimizi söylediler abla.Madem oraya gidemiyorsak hayatımızı burada kurarız,güzelleştiririz."
Nina başını dizlerinin arasından aldı.Onun,kardeşi gibi hayalleri yoktu.Maritz Askeri Polis olmak istiyordu.Nina ise belki okula gidip doktor olurdu.Devlerden yaralanan insanları tedavi ederdi.Bu fikir aklına yatmıştı.
"Ben."dedi Maritz düşünceli bir ifadeyle."Sana göz kulak olmak istiyorum."
Maritz başını ablasının kucağına koydu.Anne babalarının eksikliklerini kendileri çözmeye çalışıyorlardı.Nina kardeşinin kızıl saçlarını eliyle taradı,okşadı.Hayatında en çok sevdiği,değer verdiği kişi kardeşiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanficLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)