Askeri Polis üniformalı genç kız iskambil kağıtlarının dağıtılmasını bekliyordu.Elini çenesinin altına koymuş;bir yandan da belindeki silahı kontrol ediyordu.Karşısındaki işe yaramaz yüksek rütbeli askerleri alayla izliyordu.Kumarda iyi olduğu için onu oyuna davet etmişlerdi.Bir kadının kumar masasına oturduğunu görmek onlar için oldukça ilginç olacaktı.Nina kaybetmesinin karşılığında kendisine gelecek iğrenç istekleri biliyordu.
Kumarda kendine güvenmek kazanmanın yarısıydı.Ama hayalci bir şekilde ya da duygularını karıştırarak duyulan güven sadece kaybetmeye yol açardı.
Nina kumardaki ününü Askeri Polis'e girdiği ilk haftalarda masa masa oyuna oturarak kazanmıştı.Göreve başlamasının ardından beş ay geçmiş;onun bu namını duyan üst rütbeler sabırsızca onu bu geceki oyuna kalması ikna etmişti.Genç kız dikkat çekmemek başlangıçta sahte bir şaşkınlıkla teklifi geri çevirmişti.Daha sonra üstleri daha büyük bir ısrara başvurmuş ona kalması için emir vermişlerdi.
Önündeki yüksek miktarlı fişleri ortaya koydu.Büyük bir bahis oynayacaktı.Kendine dağıtılan ağıtılan iki karta baktı Nina.Başka bir kart almayı reddetti.Masada onun harici geri kalan üç kişiye baktı.Herkes ise onun verdiği bahise odaklanmıştı.Acemi bir askerin bu derece yüksek bir bahis vermesi olağan dışıydı,delilikti.
Nina elindeki kartları açtı."On altı."dedi sakince.Bir asker genç kıza gülerek izledi.Elini masanın altından Nina'nın bacağına koydu."Yirmi,tatlı kız."
Bacağında gezinen ele hiçbir tepki vermedi,dudaklarını büzüştürdü."Ne kötü,düzeltmem için bir daha oynanmam gerekecek."
Askerlerden biri ayağa kalktı.Basit miktarda para kazanmış olmasına rağmen erken kalkıyordu.Masada oturan en akıllılardan biri oydu."Geç oldu,size iyi geceler."
"Daha ne oynadık ki,hem eğlenceyi kaçıracaksın?"dedi gülerek.Ayaktaki asker göz ucuyla Nina'ya baktı.Daha sonra arkadaşına geri baktı;elindeki yüzüğü işaret etti."Ben evli bir adamım."
"Ne sıkıcı tamam git."dedi göz devirerek.Kartları dağıtması için Nina'ya uzattı.Dönüşümlü olarak kart dağıtıyorlardı.
Nina kalan desteyi karıştırmaya başladı.Bacağındaki el hala geri çekilmemiş tam aksine bacağını sıkıca tutuyordu.Hiç tepki vermeden kartları dağıttı.Ellinin tersiyle tekrar bir tomar fişi masanın önüne itti.
"Bu kadarını bedeninle bile ödeyemezsin,biliyorsun değil mi?"
Nina'nın dudaklarına bir gülümseme yayıldı."Daha yeni başlıyoruz,neden öyle diyorsunuz ki efendim?"dedi masum bir sesle.
İki erkek asker sessizce birbirlerine baktı.Karşılarındaki acemi askerin durumunun farkında olmadan hareket ediyor olması onları bile düşünmeye sevk etmişti."Bu kadar eğlence istiyorsan bana uyar."dedi adam.Elini,Nina'nın bacağından ileri hareket ettirmişti.Genç kız bacaklarının arasındaki eli hissettiğinde samimi olmayan bir tavırla gülümsedi.
İki asker de düşük bahisle girmişlerdi.Ne de olsa Nina oyunun üç elinde de yüksek bahisle girmiş ve kaybetmişti.Bir türlü sayıyı tuttturamıyor gibi bir hali vardı.Kartlar tekrar dağıtılırken Nina seri bir hareketle kendi iki kartını hızla kendine çevirdi.On değerinde bir as ve dokuz numaralı karo vardı.Karşısında kartlarında gülerek bakan adamı inceledi.Eline güvendiği belliydi.Saat yeterince geç olmuştu.Daha Nina'nın yapacak çok işi vardı.
Yanındaki adama baktığında onun da ilginç bir şekilde izlediğini gördü.Bacaklarının arasındaki elin tutuşunu sıkılaştığını hissetti.İçinden binlerce kez etek giymediği için şükretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Search for God//Attack on Titan
FanfictionLevi Ackerman x Oc Reiner Braun x Oc Hafızasını kaybetmiş bir kadın,eski bir suçlu,yeni bir asker (i don't have any characters except my OC)