Seninle yaşlanmak istiyorum. Seni öpmek, Seninle vakit geçirmek, Sırlarını tutmak, Her anınla ilgilenmek istiyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~~
"Hoseok ben gelmesem olmaz mı?"
Gelişimiz üzerinden yalnızca üç gece geçmişti ve sevgilimin işlerinin biraz daha azaldığını düşünürken bu iyi olmamıştı pek. Birazdan çıkmamız, aksi takdirde kendisinin fazlasıyla emek verdiği dans okulu açılışını kaçıracağını defalarca kez tekrarlamıştı ama... istemiyordum işte.
Onun adına çok heyecanlıydım aslında çünkü bunun için ne kadar çabaladığını kendi gözlerimle görmüştüm, evet ama gideceğimiz yer fazla kalabalıktı. Ayrıca dillerinden anlamadığım onlarca insanın arasında olma fikri hoşuma gitmiyordu hiç. Hoseok beni bırakıp başkalarıyla konuşmaya dalarsa herhangi bir ikinci doğum günü vakası yaşamaktan korkmam da bunlara ekti.
Giydiği gömleğin yakalarını düzeltip üstten birkaç düğmesini açık bırakarak yanıma yaklaştığında öylece yatakta oturuyor olmam onun hoşuna gitmemiş olacak ki elimden tutup çekerek ayağa kalkmama neden oldu.
Hala umutsuzca suratına bakıyordum ama bu sefer isteklerimi ona miyavlayarak yaptırma taktiği pek tutmayacaktı sanırım.
"Sevgilim seni buraya bir odaya kapanıp manzarayı seyretmen için getirmedim. Ayrıca söz veriyorum bir saatten fazla durmayacağız. Sonrasında seninle el ele caddeleri gezeriz olur mu?"
Gözlerimi birkaç saniye için kaçırıp düşündüm, aslına bakılırsa bunu her şeyden daha çok istiyordum.
"Yanımdan ayrılmayacaksın o zaman."
Gülümseyerek beni izlerken bakışlarım dudaklarına kaydı. Ellerimi kaldırıp bilerek açtığı düğmelerden bir tanesini geri ilikledim yavaşça.
"Hiç ayrılmadım ki zaten."
Hızlıca eğilip beni öptüğünde herhangi bir şey demeye fırsat kalmadan çekiştirip banyoya itelendim. Şu saatten sonra mızmızlanmanın ya da söylenmenin herhangi bir etkisi olmayacaktı sanırım çünkü zaten son yarım saattir pek işe yaramadığı ortadaydı.
Karşımdaki kıyafetlerle bakışıp derin bir nefes aldım. Umarım bu gece benim için yine bir fiyaskoyla sonuçlanmazdı.
~~~
Taksiden indikten sonra Hoseok yanıma gelene kadarki süreyi içten içe kendimi sakinleştirmeye çalışarak, herhangi bir sorun yaşamayacağıma dair mızıldanarak geçirmiştim. Önümdeki iki katlı büyük binayla birkaç dakikalık bakışmamızın hemen ardından gözlerim yanıp sönen renkli ışıklara takıldı. Epey görkemli ve albenili gözüküyordu, buraya uygun olduğumdan pek emin olamamıştım.
"Beyfendi, her zamanki gibi çok şık görünüyorsunuz."
Yine bir şekilde aklımı okuyan sevgilimin yanıma geldiğini fark ettiğimde elini bana uzattığını gördüm. Hafifçe gülümsemeye çalışırken o ana kadar içimi yiyip kemiren sıkıntı hissi çoktan kaybolmaya başlamıştı. Üzerimdeki etkisine hayrandım, yanımda oluşu bile benim için yeterliydi.
