11. Bölüm

944 117 97
                                    

Jung Hoseok;

~~~

Freud diyor ki; 'İtiraf edilmemiş hiçbir his asla ölmez.'

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

İnsanlar hata yapardı, biz hata yapmaya mecvur bırakılan varlıklardık. Bize öğretilen buydu çünkü başından beri, hata yap ve özür dile.

Sonra tekrar yap, ve tekrar özür dile.

Bu yaptıklarından hiçbir ders çıkarmadan yoluna devam edenler için sonsuz bir döngüydü. Çünkü onlar, özür diledikleri zaman her şeyin yoluna gireceğini düşünürlerdi.

Bir bakıma, her türlü günahı işledikten sonra Tanrı'dan af dilemeye ve o günden sonra bunları yine tekrarlamaya benziyordu.

Saçmaydı, insanların kalplerinde ne denli bir hasar bıraktıklarını bilmiyorlardı. Kırılan bir kalbin ne kadar zor onarıldığını, hatta bazen o kırığın asla tamir olamadığını bilmiyorlardı.

Jungkook gibi.

Her ne kadar şuan Jimin'in kör kütük sarhoş olacak kadar içmesine sebep olduysa bile, ona sinirlenemiyordum.

İnsanların belirli dönüm noktaları olurdu, iyi veya kötü olarak değişmelerini sağlayacak ya da onları bulundukları yerden bir üst seviyeye ulaştıracak olay veya olaylar sıralaması.

Kook'un ilk dönüm noktası, annesi ve babasının şiddet ve şiddetli geçimsizlik sorunlarından başlıyordu. Seneler önce iki ebeveynin yaptığı yanlış ve doğrular onun şuan ki kişiliğini oluşturdu.

Annelerimiz arkadaştı, bu nedenle onu aslında hep tanıyordum. Tanımak dediğim, sadece konuşuyorduk. Kavgacı bir kişiliği olduğunu biliyordum mesela, ama bunun nedeninin her gün kavga ve geçimsizlik içinde kalması ve sürekli bunları dinleyerek büyüdüğü konusunda bir fikrim yoktu. Okulda birkaç kez kendisinden büyük çocukları sıkıştırdığını görmüştüm ama bunu parası çalınan sınıf arkadaşları için yaptığını sonradan öğrenmiştim.

Kook böyle biriydi ilk tanıştığımızda. Ne yapacağı asla tahmin edilemezdi ama gözlerine bakınca bile içinde kötü niyet olmadan hareket ettiğini görebilirdiniz. Kötü çocuk gibi davranmaya çalışır, etrafında kimseyi tutmak istemezdi ama her gün sokak kedilerine süt alıp bıraktığını görüyordum bir şekilde.

Kabul etmek gerekirse, benimle tanışmak onun birkaç tabuyu yıkmasına yardımcı olmuştu. Benimle konuştuğunda rahatladığını ve insanlara kendini daha iyi ifade edebildiğini söylemişti. Sadece buydu.

Ama üniversitenin ilk yılında tanıştığı Jimin, Jungkook'un ikinci dönüm noktası, onun için bir devrimdi. Ben ona yardım etmiştim, Jimin ise hayata farklı bir pencereden bakması gerektiğine ikna etmişti. Hayatını ve onu tamamen değiştirmişti.

save me//sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin