42. Bölüm

543 45 188
                                    

Artık seni kaybetmek,
Sensiz olmak istemiyorum.
Çok düşündüm ama
Sensiz nasıl yaşanacağını bilmiyorum.

~~~

Yuna;

İyi okumalar💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar💜

~~~

Yıldızlar yerini terk edip tamamen güneşe bıraktığında, Yuna ve Haneul biz daha uyumadan -yani gerçekten erkenden- gelip onları alan Namjoon ile evimizden ayrılırken Haneul'un bana kocaman sarılmak istemesi beni şaşırtsa da isteğini kıramayarak onu kucaklamıştım.

Uyumamıştık çünkü zaten duş ve kahve fastları bizi bir saat kadar ayakta tutmuştu ardındansa benim yoğun ısrarlarım üzerine ön bahçedeki merdivenlere oturup sarmaş dolaş gün doğumunu izlememizle beraber saat altıyı bulmuştu bile. Yine de eğlenmiştim, sarhoş olmanın böyle hissettireceğinden haberim olsaydı muhtemelen daha önceden bunu mutlaka denerdim.

Hissettiğim kas ağrılarıyla beraber Yuna ve Namjoon 'bileğine noldu?' sorusunu sorduklarında itinayla gülüp 'kapıya sıkıştırdım' gibi saçma bir yalan ortaya atarak aradan sıvışmayı başardığımı düşünüyordum. Yuna gitmeden defalarca kez bize teşekkür edip bunu mutlaka ödeyeceğiyle alakalı bir şeyler mırıldandığında onu fazla dinleyemedim çünkü sarhoşluğun etkisi tamamen geçmişti ve o an ihtiyacım olan akşama kadar uykudan başka bir şey değildi.

Başım çatlıyordu.

Mutfaktan çıkıp salona geldiğimde Hoseok'un koltukta telefonuyla uğraşırken beni duyduğu an elindekini apar topar kapatıp yanına bırakmasına anlam veremedim ama umursamamaya çalıştım aynı zamanda. Zaten hissettiğim ağrılar beni yeterince zorluyordu.

Yine de, benden saklayabileceği bir şey olabileceği ihtimali kötü hissettirmişti.

"Bir şey mi oldu?"

Yanına yavaşça oturduğumda yönümü onun televizyona doğru bakıyor olmasının aksine ona çevirdim. Sorumun üzerine ayrı durmaktan yana olmadığını gösterir bir şekilde belimden tutup iyice yanına çekti beni.

"Ne gibi sevgilim?"

Bunu ne şekilde sorarsam sorayım dışardan bakıldığında güvensizlik yaptığım düşünülebilirdi, ki bu her neyse eğer önemli olduğuna kanaat getirseydi bana mutlaka söyleyeceğinden de emindim. Hadi ama, o Jung Hoseok'du. Dünya üzerinde beni hayal kırıklığına uğratmayacağına emin olduğum tek insandı sonuçta, ucunda bana zarar vereceğini düşündüğü hiç bir şeyi asla yapmazdı.

Duraksayıp gülerek kafamı salladım. Bir an için içime şüphe bile düşerse kendimi suçlamam gerekirdi.

"Ah, boşver. Yuna ve Haneul tekrar gelir mi sence?"

Oturuşumu düzelttiğimde çenesini omzuma yaslamadan hemen önce anlık olarak burnumu gıdıklayan siyah uzamış saçları küçük kıkırtılarıma sebep olurken boştaki elimi saçlarına bırakıp yavaşça okşamaya başladım. Bu adamla sevgili olmamızın üzerinden 8 aydan fazla bir süre geçmişti ve ben hala onun en ufak hareketine heyecanlanıp duruyordum.

save me//sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin