Medyadaki şarkı bir harika, eğer hala okuyan varsa iyi okumalar❤️
~~~Yanında olmam benim için çok önemli,
Sabah gözlerini aydınlatmak için.
Ve ben her zaman, her yerde
Seni koruyacağım.~~~
"Bebeğim, ben çıkıyorum."
Mutfağı toplarken arkamda usulca belirip birden seslenen Hoseok'a karşı dudaklarımdan kaçan bir irkilme sesini engelleyememiştim. Hemen ardından saniyesinde bunun için pişman olup yüzüme gülümseyen bir ifâde takınmıştım bile çünkü kafasına takılacaktı.
"Yarım saattir sana sesleniyorum. İyi misin sen?"
Elimdeki tabakları bir kenara bırakıp ona döndüğümde tek elini yanağıma bırakıp baş parmağıyla okşaması üzerine gülümsemem genişlemişti bile çoktan. Ama onun yüz ifadesi benimkinin aksine ciddi hâlini korudu.
Onunla aynı anda konuştum.
"Seninle gelmemi istemediğine emin misin?"
"Seninle gelmemi istemediğine emin misin?"
Bunu nasıl yaptığımı anlamak için iki saniyelik bir duraksama yaşamış olsa bile yine de ne diyeceğini tahmin etmek benim için zor olmuyordu.
"Hey, ben ciddiyim."
"Hey, ben ciddiyim."
Suratı düz bir ifade aldığında gülerek onun bu hâlinden ne kadar keyif aldığımı belirtmiş olmalıydım.
"İyiyim, ayrıca biliyorsun ki Seokjin sen olmadan gitmemi istedi."
Eli yanağımı bırakıp saçlarıma yöneldiğinde ensemi kavrayarak beni omzuna yasladı yavaşça. Kollarım sistematik bir şekilde sırtına dolanırken derin bir nefes aldım. Gerçekten hava alabildiğim anlardan biri gibi gelmişti.
"Sinir oluyorum. Bu aralar bizi ayırmaya yemin etmiş gibi davranıyor."
Dudaklarım omzu üstündeyken kıkırdadım. Bu hali gerçekten sevimliydi. Bazen günün herhangi bir saati ayrı olmamamız gerektiğiyle ilgili konuşmalar bile yapıyordu. Ben onun yaşam kaynağıymışım ve varlıklar kaynakları olmadan çok fazla dayanamayabilirlermiş.
"Sadece bana, bazı şeyleri sensiz de yapabileceğimi öğretiyor. Her zaman yanımda olamayacağını söyledi."
"Saçmalık."
Sesinin ciddileştiğini fark ettiğimde biraz geri çekilip yüzüne çevirdim bakışlarımı. Onu yemek istiyordum, cidden böyle bir şey duyduğu için suratı asılmış ve gergin bir ruh hâline bürünmüştü. Tekrar dudaklarını araladığında tek kolu arkamdaki tezgâha yaslandığı için onun önünde kalmıştım.
"Özür dilerim, senin tek başına bir birey olarak ne kadar güçlü olduğunu ve tabiki de çoğu şeyi tek başına yapabileceğini biliyorum ve hatta buna şiddetle karşı çıktığın için seninle konuştum, defalarca tartıştık ama... Herhangi bir ihtimalde senin yanında olamama düşüncesi sanki boğuluyor gibi hissetmeme sebep oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
save me//sope✓
Fanfiction"Kendimden nefret ediyorum." Gözündeki gözlükleri çıkardıktan hemen sonra bana yaklaşarak ıslak dudaklarıma birkaç minik öpücük bıraktı. Gözyaşlarımın üzerine dudaklarını bastırdı tek tek. Onun bana bu derece fazla olan ilgisiydi sanırım beni daha...