Yan hikaye 2(Jimin)

130 12 137
                                    

Bir kez daha kollarına düşmek isterdim,
Artık burada değilsin.
Ve seni özlüyorum,
Seni geceleri burada özlüyorum.
Bunun bana ne hissettirdiğini kimseye söylemeyeceğim.
Ve tüm bunlara dayanabilirim.
Sen güldüğün sürece.

~~~

(Selam. Öncelikle medyadaki şarkıya bakmanızı istiyorum, aşşırı güzel. Bölüm Jimin'in tarafından olacak. O tarafta da neler olduğuna bakalım istedim. Okumak istemezseniz de önemli değil, hikayeye bir katkısı yok. İyi okumalar🫶🏻)

~~~

"Sevgilim, hadi. Uyan artık sabah oldu."

Jungkook'un tüm yüzümü saran öpücükleri arasında gülümsemeden edemezken tek elim güçsüzce onu itmeye çalışıyordu. Gözlerimi aralamakta bile aşırı zorlanmamın sebebi kendisi olduğu halde sabahtan beri tuhaf bir şekilde aşırı enerjik davranmasına anlam verememiştim. Normalde hep tam tersi olurdu çünkü.

"Kook, git başımdan. Çok uykum var."

Nihayet beni öpmelerini tam anlamıya sonlandığında bu seferde karnımı gıdıklamaya başlamıştı, pes edip zorla açtığım gözlerimi yüzüne diktim.

Gülümseyen gözlerini suratıma sabitledi yanıma uzanırken. Ama onun bu güzel bakışlarına kanmayacak kadar akıllandığımı düşünüyordum artık. Sonuçta onunla birlikte senelerimiz geçmişti, her hareketini hatta alıp verdiği nefesi bile ezberlemiştim artık.

"Bugün okula gitmeyeceğim."

Gözlerim yavaşça tekrar kapanırken onunla konuşmaya devam ediyordum. Saçlarımı okşamaya başlaması beni mayıştırmıştı.

"Neden? Yine mi bir kız seni taciz ediyor?"

Sorumu duymamazlıktan gelişine gülümsedim.

"Ne demek neden? Bu günün ne olduğunu unuttuğunu söyleme bana."

Düzgün düşünemediğim için uyku sersemi birisi nasıl tepkiler verirse bende öyle konuşuyordum.

"Neymiş?"

"Tanışma yıldönümümüz Jimin."

Gözlerimi aniden aralayıp üzgün bakışlarının arasında yerimden doğruldum. Cidden nasıl aklımdan çıkabilmişti ki? Bu aralar benim için fazlasıyla stresli olmaya başlayan işim ve sürekli beni bunaltan ailem yüzünden hayatımda neler olup bittiğini kavrayamayacak dereceye mi gelmiştim artık?

"Kook, aşkım. Çok özür dilerim."

Boynuna sarıldığımda arkaya yatarak beni de kendine çektiği için sinirlenmediğini anlayıp sevinmiştim. Onun bana yaptığı gibi yüzüne defalarca kez öpücük kondurarak kendimi affettirmeye çalışmıştım ve bir süre sonra dayanamayarak gülmeye başladı.

Aslında, genel olarak böyle şeyleri hatırlamadığı için ona kızan ben olurdum. Hayatımızdaki sayılı özel günleri kutlaması gerektiğini düşünürdüm ve her seferinde heyecanla bir şeyler hazırlamak için kendimi parçalardım neredeyse. Hatta sırf bu nedenle defalarca kez kavga ettiğimizi hatırlıyordum.

Bize uzaktan bakan birileri fazlasıyla toksik bir ilişkimiz olduğunu düşünebilirdi. Ufak şeylerden olaylar yaratıp her seferinde ayrılma noktasına gelene kadar büyütür, sonra da hiç bir şey olmamış gibi barışırdık.

Hoseok hyung için daha sinir bozucu olduğunun farkındaydım, çünkü bütün bunlar yaşanırken hep o arada kalırdı.

Jungkook'la tanıştığımızdan beri sağlıklı bir ilişkimiz olmadığını biliyordum aslında, bazen beni sinir krizlerine sokacak raddeye getirir, ertesi gün bensiz yaşayamayacağını söylerdi. Bizi az çok tanıyan bütün insanlar, başta ailem olmak üzere bizi onaylamamıştı tabi bu yüzden.

save me//sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin