9. Bölüm

1K 132 151
                                    

Min Yoongi:

~~~

Korkuyorum, değil mi?

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

Jung Hoseok.

Jung Hoseok kimdi? Ah, hayır. Artık bu soruyu sormayı bırakmaya karar vermiştim çünkü nereden bakarsam bakayım cevap bulamıyordum. O sadece, farklıydı. İnsanları, kendileri yapan bazı sıfatları vardı ve Hoseok bir çok güzel sıfat barındırıyordu. İnsanların hayatlarına o küçük burnunu sokmayı sever ve hatta bu konuda hata yapsa bile pişman olmazdı.

Bu kadarını öğrenebilmiştim ve şu noktada artık pek önemli değildi, onun hakkında birden fazla şeyi aşmaya çalışıyordum.

Aklıma takılan yeni soru şuydu; peki ya zihnim bana oyun oynuyorsa ve benim komşum aslında yalnızca bir hayalden ibaretse?

Az olduğunun farkındaydım ama sonuç olarak olası bir ihtimaldi.

Belki de onca olaydan sonra, bu kadar yalnızlığı kendime yedirememiş ve kafamın içinde yeni bir benlik oluşturmaya başlamıştım. Açıkçası bu düşüncenin gerçek olma olasılığı bile bana kafayı tümden yedirtebilirdi. Her şeyden önce, bu konuda herhangi birisiyle bir konuşma yapmalıydım. Dün gece o yanımdan kalkıp gittikten sonra kendimle başbaşa kaldığımda aklıma gelmişti bu fikir, yine onun hırkasına sarılmış bedenim gün ışıklarıyla gözlerini aralarken de oradaydı.

Nasıl olduğunu bilmiyordum ve aslında bu konuda çok derin de düşünmek istemiyordum ama gerçekten. Ben Hoseok'un hırkasına sarılarak uyumuştum.

Burada dikkat çekilmesi gereken yer, hırkaya sarılmam değildi çünkü elimde böyle bir fırsat varken kısa bir süreliğine olsa bile mutlu hissetme fırsatını geri tepemezdim. O koku bana çoğu güzel duyguyu geri veriyor gibiydi, eskiyi hatırlatıyor ama canımı acıtmıyordu. Bu benim için fazla özeldi.

Asıl önemli olan yer neresi peki?

Özetlemek gerekirse; ben, yıllarca bir gece bile doğru düzgün uyku uyuyamayan ya da her uyumaya çalıştığında birbirine benzer farklı kabuslarla sıçrayarak uyanan Min Yoongi, dün gece belki de hayatımın en huzurlu uykusuna uyuyakalmıştım.

Pekala, onunla tanıştığımdan beri olan şeylerin farkındaydım. Onunla konuşmuştum, içimden geçenlerden bazılarını söylemiştim, yüzünü izlemiştim ve hatta onunla gülmüştüm. Bunların hepsi bir kenara, ben gerçekten uyumuştum. Onca zaman bunun için neredeyse bütün doktorlarla görüşmüş, fazlasıyla ilaç kullanmıştım ama en fazla bir ya da iki saatlik fayda sağlamışlardı.

Bu yüzden hala inanılmaz geliyordu, ben onun kokusunun bulunduğu hırkaya sarılarak kabus görmeden uyuyakalmıştım.

Ve şimdi ise ben kendi kendime bunu sorgularken o karşımda kahvaltı yapıyordu.

save me//sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin