Min Yoongi;
~~~
Biraz soluklan, dünya yoruyor seni görüyorum.
~~~
~~~
"Siktir."
Bazen onun hayatına asla girmemiş olmayı istiyordum. Bu eve hiç taşınmamış ve yıllar sonra hiç karşılaşmamış olmayı.
Bana fazlasıyla iyi gelmesi, beni normal bir insan gibi görerek davranması, değer vermesi, bunlar gerçekten çok özeldi, ağırlığı altında eziliyordum ve bazen cidden var olup olmadığını sorguluyordum.
Ama sanki bir kuyunun içindeydik ve o beni ne kadar yukarıya da çıkarsa ben onu tekrar tekrar aşağıya çekiyordum. Onun hayatına dahil olduğumdan beri, üzerindeki etkim onun bende yaptığı kadar iyi değildi.
Ona kimsenin arkadaşlığını hak etmediğimi söylerken haklıydım.
Hoseok ayakta oradan oraya volta atarken kafamın içinde gezinen düşünceler bunlardan ibaretti. Sinirliydi ama ne için olduğunu bile tam olarak anlamamıştım. Taehyung onun uzun zamandır arkadaşı olmalıydı ve dün anladığım kadarıyla aralarında başka şeyler de olmuştu.
Belki de tutacağı taraf Taehyung'un yanıydı. Gitmeden önce ona tekrar arkadaş olabilecekleriyle ilgili de sözler söylediğine göre, belki de gerçekten bu hikayede sandığım kadar yerim yoktu.
Uzun zaman sonra, gözlerimin yanmaya başladığını hissettiğimde, kendime gelmem gerektiğini fark ettim. Saçma krizlerimden birinin sırası hiç değildi.
"Yoon."
Hoseok'un burada olduğumu yeni fark eder gibi birden irkilmesini ve hızlıca yanıma gelip, önümde diz çökmesini seyrettim.
Ben henüz daha ne olduğunu idrak edemeden o benim hislerimi çoktan anlamış, iki eliyle kucağımda duran ellerimi sıkmış ve gözlerini bana sabitleyerek kokusunu solumama izin vermişti.
"Özür dilerim, özür dilerim, gerçekten çok özür dilerim. Sadece Taehyung'a olan öfkeme sahip çıkamıyorum. Seni kırmak istemedim. Yoon."
Hoseok kısmen bana yalvarmaya devam ederken içimde ona sinirli olan bir taraf olduğunu bende yeni fark etmiştim. Ona, suçu olmayan bir olay yüzünden kızıyordum.
Söylemem gerekir miydi ki?
"Seni öptü."
Gerçekten bütün sorunumuz bu muydu şuan tam olarak?
Kafamı hızlıca sallayarak cidden kendime gelmek için bir adım attığım sırada bir şey oldu. Hoseok ile sadece bir saniye göz göze geldim ve bana doğru eğildiğini fark ettim. İlk başta sarılacağını düşündüm fakat o çok daha farklı bir eylemde bulunarak, dolgun ve parlak dudaklarını benimkilerine bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
save me//sope✓
Fanfiction"Kendimden nefret ediyorum." Gözündeki gözlükleri çıkardıktan hemen sonra bana yaklaşarak ıslak dudaklarıma birkaç minik öpücük bıraktı. Gözyaşlarımın üzerine dudaklarını bastırdı tek tek. Onun bana bu derece fazla olan ilgisiydi sanırım beni daha...