25. Bölüm

802 91 345
                                    

Hayat insanı her şekilde sınar. Bazen vazgeçmen gerekir, bazen düşmen. Umutla girdiğin yollardan bir sokağa çıkmaman gerekir. Acıya karşı hissizliği öğrenmek için. Olmadığında zorlamamak için. Bazen büyümek gerekir.

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

Hastaneden taburcu olduğum günün akşamı, bileğim hala biraz acıyordu. O yüzden Jimin ve Jungkook'un da bulunduğu arabadan dikkatli bir şekilde inmeye çalışırken Hoseok'un beni kucağına almasıyla bedenim bir anda kaskatı kesilmişti.

Buna alışabileceğimi düşünsem de, diğer çocukların yanında yapması ister istemez utanmama sebep oldu. Elimi omzuna sararken sürekli söyleniyordum.

"İndirsene beni, bir yerin ağrıyacak."

Bu noktadan onun yüzüne bakmak bile kalbimin çok daha farklı bir şekilde hızlanmasını sağlamıştı. Eğilip alnıma minik bir öpücük kondururken, diğerleri önden gidip kapıyı açıyordu.

"Ağırlığını bile hissetmiyorum sevgilim. Sana bir an önce kilo aldırmaya başlasak çok iyi olacak."

Yüzümde istemsizce oluşan sırıtışı kafamı diğer tarafa çevirerek saklamaya çalışsam da gördüğünün farkındaydım.

Beni dikkatlice salona getirip koltuğa yatırdı. Sırtımdaki yastığı düzeltirken ve üzerime pike örterken Jungkook'un kendisine yönelik muzip bakışlarını ben görebiliyordum. Haklılardı da. Fazla abartıyordu.

Bacaklarımı tek tarafa topladığımda yanıma oturarak beni inceledi endişeli bakışlarla. Çok fazla uğraşıyordu benim adıma, hastanede olduğum süre boyunca yapmadığı şey kalmamıştı iyileşmem için. Bu beni tabiki çok mutlu ediyordu, ama üzülüyordum da aynı zamanda. Kendinden çok bana değer veriyor gibi görünüyordu çünkü, bunu istemiyordum.

"İyiyim, Hoseok. Gerçekten iyiyim."

Kucağımda duran elini ellerimle kavradığımda Jungkook'un bakışları bu sefer, muziplikten çok uzak bir şekilde sertleşmişti. Jimin bunu fark ettiğinde ikimizinde ne olduğunu anlamadığına emindim.

Bir şeyler dönüyordu, bunu hastane odasına Jungkook'un ilk girdiği an, yüzünde Hoseok'unkine benzer kavga izleri görmemle zaten anlamıştım ama her sorduğumda beni bir şekilde geçiştirmişlerdi.

"Polisler araya girmeseydi o herifi orada öldürebilirdim."

Jungkook'un sinirlendiği anda gözlerinin feci bir şekilde döndüğünü hepimiz biliyorduk, özellikle Jimin bunun en büyük şahidi ve onu sakinleştirebilen tek kişiydi. Ama aklımda çok fazla biriken soru vardı.

"Kimi?"

İkisiyle birlikte benimde bakışlarım Hoseok'a tekrar yöneldiğinde, gözlerini bir saniye bile üzerimden çekmediğini fark ettim. Son derece düşünceli ve üzgün mü yoksa sinirli mi olduğunu anlamadığım bakışlara sahipti yine.

save me//sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin