31. Bölüm

608 69 445
                                    

Ama sen asla yalnız kalmayacaksın
Alacakaranlıktan şafağa kadar seninle olacağım
Bebeğim, tam buradayım.

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

"Hoşgeldin Seokjin. İçeri gel."

Kapının önündeki misafirimiz ayakkabılarını çıkarmak için eğildiğinde, Hoseok'un bir adım arkasında durup onu epey incelenmiştim. Çocukların dalga geçtiği derecede yakışıklılığa sahipti açıkçası, kendisine o şekilde hitap etmelerine şaşırmamak lazımdı.

Birkaç gün önce aklıma dolan onca saçma düşünce sonucunda, Taehyung'un tam olarak düzeldiğine emin olmadan şikayetimi geri çekmemeye karar vermiştim. Benim için zor bir andı çünkü ne olursa olsun kararlarımın her şekilde arkasında duran, desteğini tek bir saniye bile çekmeyen yan komşularımızın ya da sevgilimin başına herhangi bir şey gelmesini istemezdim.

Bu süre boyunca Hoseok'un eski üniversiteden arkadaşı Seokjin de Taehyung ile iletişim kurmuş ve ona uygun bir tedavi yöntemi bulmaya çalışıyordu. Telefonda her gün konuştuklarını duyuyordum, bazı zamanlar diğer tarafta her ne oluyorsa Hoseok'un suratı gereğinden fazla asık oluyordu. Bana söylemeyip geçiştiriyordu sürekli, buna dayanamayacağımı fark ettiğimde ise onu kahvaltıya davet etme fikri aklımda yer edinmişti.

Bu bahaneyle neler olduğunu ve sürecin nasıl ilerlediğini de öğrenebilecektim.

"Görüşmeyeli adımı unutmuşa benziyorsun."

Bulunduğumuz yere geri döndüğümde, Hoseok sanki çok önemli bir şeyi yapmayı unutmuş gibi elini alnına vurdu.

"Ah, afedersin. Dünya çapında yakışıklı Kim Seokjin demeliydim değil mi?"

Hepimizden yükselen kıkırtılar eşliğinde onun buna gerçekten takıntılı olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Bir başkası olsa dışarıdan bakıldığında onu ego manyağı bir insan olarak görebilirdi ama bana samimi gelmişti.

İçeri geçmeden hemen önce aramızda duran Hoseok'un omzunu dürterek muhtemelen yapmayı unuttuğu şeyi hatırlatmıştım.

"Sevgilim, Kim Seokjin. Jin, dünyadaki en değerli varlığım."

Bizi tanıştırmak için kullandığı kelimeler yüzümde büyük bir tebessüm oluşmasını sağlarken, sıkmak adına elimi uzattığım uzun boylu genç adamın benim aksime yüzünü kırıştırmasını izledim. Benimle alakalı değildi ama bu, elimi kısaca sıkıp geri çekildiğinde Hoseok ile uğraşıyordu.

"Aman ne romantik. Neyse ki sevgilimden yeni ayrıldım ve vıcık vıcık ilişkiniz umrumda değil."

Gülerek onların arkasından mutfağa ilerlediğimde beraber hazırladığımız kahvaltı sofrasına oturduk direkt olarak. Bazı şeyleri yeni yeni öğrendiğim için baya zorlanmış olsam da, ortaya çıkan sonuç bana göre mükemmeldi.

save me//sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin