Uyandığımda saat kaç olmuştu eve ne zaman gelmiştim hiçbirini hatırlamıyorum. Yattığım yatakta iyice gerindiğimde hala bacaklarımın ağrıdığını hissediyordum.
Dün gece o kadar guzeldi ki. Guzel bitmesini çok isterdim ama.. Neyse ki marco yetişmişti. Ona teşekkür borcum vardı.
Marco demişken aklıma arabada olan tavrı gözümün önüne gelince yorganı kafama kadar çekmiş yataktan çıkmama kararı almıştım. Teşekkürü sonraya saklamalıydım.
Bir saniye... yataktaydım. Hem de marconun yatağında. Marco neredeydi? Burda uyumama gercekten izin mi vermisti. Yataktan hızla kalkıp üste çıkmış sarı elbisemin eteğini aşağıya indirip kapıyı açtığımda aşağıdan sesler geliyordu.
"Emin misin?"
"Evet. Bir sorun çıkmayacak merak etme. En kısa yoldan halledicem işini"
"Bu büyük risk ama farkındasın dimi. Elimizdeki en büyük koz o. Onun işini bitirirsen"
"Yaşamayı hak etmiyor Polo. Onun gibi birisi yaşamayı hak etmiyor. Kendi ellerimle sonunu getireceğim onun"
"sen bilirsin marco. Bilirsin senin işine karısmak bu hayatta yapacağım en son iş. "
"Ayrıca benim başka bir planım var onun sonunu getirmede. Bu daha iyi bir yol bakıp görücez. Biraz zamana ihtiyacım var"
"Zaman kısıtlı Alex kızın peşinde onu korumak için önlemleri arttırman lazım"
"merak etme evden çıkamayacak bir daha"
söyledikleri şeyler beynime otururken nefes alamamıştım. Kapıyı yavaşca kapatıp dizlerimin üzerinde çöktüm. Nefes alamıyordum. Beni öldürecekti. Hem de kendi elleriyle. Ben ona güvenip ona sığınmışken Marco hiç acımadan sonumu getireceğini söylüyordu. Haklıydı hicbir insan iyi değildi. Gitmem gerekiyordu burdan. Ama peki ya Alex. O kimdi? Beni neden arıyordu? Belki de babamın ya da büyük abinin adamı olabilirdi. Alex beni bulursa o zaman ne yapacaktım? Marconun elinde ölmek mi babamın elinde ölmek mi? Bir çözüm bulmam gerekiyordu. Ölmek istemiyordum.
Kendimi toparlayıp kapıyı tekrar açtım. Merdivenlerden ağır ağır inerken ikisi de konuşmayı sonlandırmıştı.
"Demek bana anlattığın güzeller güzeli kız bu."
Marconun öfkeli bakısları karşısında oturan çocuğu esir alırken konuştum.
"Sanırım yanlış kişiden bahsediyoruz çünkü Marco benim güzel olmadığımı iddia eden tarafta. Haksız sayılmaz"
omuz silkip marconun yanındaki sandalyeye oturdum.
"Hadi ama düpedüz haksızlık bu. Sen gördüğüm en güzel çekiksin"
bunlarda toptan ırkçıydı. Yapmacık bir gülümsemeyle karşılık verip ürkek bakışlarımı marcoya çevirdim. Zor yutkunuyordum.
"Gunaydın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ispanya
Teen FictionÖzgürlüğe kavuşmak için 23 yıldır tutsak tutulduğu hayattan kaçarken doluya tutulan bir kızın hikayesi. Özgür olmak, normal bir hayat yaşamak için her şeyden, herkesten kaçarken peşini bırakmayan olaylar onun özgür kalmasına engel olup olamayacağın...