Güneşin ışıkları gözlerimi alırken huzursuzca kıpırdanmıştım. Biraz daha uyumak istiyordum. Kıpırdandıkça bedenimi saran kollar daha da sıkılaşıyordu. Bütün gece marconun kolları arasında uyumuştum. Kendime itiraf etmek zor gelsede bu hayatımda uyuduğum en huzurlu uyku olmalıydı.
Dün gece beni öpüşü, bana dokunuşu... parmaklarım ister istemez dudaklarımda durduğunda gülümsemiştim. Içimdeki kelebekler uyanmadan konuyu degiştirmem şarttı.
Marcoya biraz daha sokulup gözlerimi tekrar kapattım. Belimdeki elini çekip yanağıma koyduğunda mırıldandı
"Perla"
Usulca çıkan sese doğru dönüp gözlerimi açtım.
"Efendim?"
"Sabah oldu mu?"
Maalesef ki olmuştu. Yavaşca kafamı salladığımda uykulu gözlerinin arasından gülümsemişti. Gülmek ona o kadar çok yakışıyordu ki ama çok nadir gülüyordu. Genelde hep düşünceli, sinirli ya da ruhsuzdu. Belki de tüm yaşadıkları ondan çalmıştı gülüşünü. Ve ben onu geri alacaktım. Hem kendim için hem marco için savaşacaktım ve bizden çalınanları geri alacaktım.
Gülümsemesine eşlik ederken içimdeki o cesareti toparlayıp tek kolum üzerine kalkmış ve marconun yanağından öpmüştüm. Biz başaracaktık.
"Maalesef ki sabah çoktan olmuş. Kalkmamız gerek. Yine çok uzun bir gün olacak"
Gülümsemesi gittikçe yüzünde yayılırken o da benim gibi tek kolunu yatağa dayamış ve koca cüssesini kolundan destek alıp kaldırmıştı. Onun yanında küçücük kalmam normal miydi? Kolumu çekip yatağa sırt üstü uzandığımda üzerime doğru eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Dayanamayıp onu öpüp kafamı yana çevirmiştim. Manyak gibi sadece dudaklarımın üzerinde durması deli ediyordu.
Gülüp eliyle belime dokunduğunda gıdıklanıp kendimi geri çekmiş ellerimi ona doğru siper etmiştim.
"Ya! Ya! Rahat dur!"
Tek kaşını kaldırıp muzipce bakarken kime ne demistim ki zaten. Tekrar aynı şeyi yapmak için elini belime götürdüğünde elini tutmuştum.
"Laftan mı anlamıyorsun çocuğum sen!"
"Aynı senin gibi"
Gıdıklamalarına karşı gelemezken upuzun geçen bir hayatımın bir dakikasında duymadığım kahkahalarım kulaklarıma kazınıyordu bu sabah.
Bacaklarımın üstüne oturup ona savurduğum tekmeleri engellediğinde gözlerimden yaş gelmişti. Bu sabah ben gülmekten ağlamıştım. Ilk defa göz yaşlarım canımı yakmıyordu.
Bileklerimden tutup başımın üzerinde tek eliyle sabitlediğinde nefes almaya çalışıyordum. Gülmekten nefes almayı unutmuştum.
"Sabah sabah işkence gibisin marco"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ispanya
Novela JuvenilÖzgürlüğe kavuşmak için 23 yıldır tutsak tutulduğu hayattan kaçarken doluya tutulan bir kızın hikayesi. Özgür olmak, normal bir hayat yaşamak için her şeyden, herkesten kaçarken peşini bırakmayan olaylar onun özgür kalmasına engel olup olamayacağın...