"Peki Marco neden bu Alexi ilk seferde öldürmedi? Neden hep biz alexten kaçtık? Öldüremez miydi? Öldürürdü. Marcodan kimsenin kaçabileceğini sanmıyorum Polo. Marconun gücünü sende biliyorsun. Neden Alexe her seferinde boyun eğdi? Neden biz hep alexten kaçtık?"
"Perla"
Durdu. Derin bir nefes alıp parmaklarını saçlarından geçirdi
"Bunu söylemem çok yanlış anlaşılır bu yüzden lütfen bu soruyu Marcoya sor olur mu? Bunun cevabını ben veremem"
"Neden? Neden veremezmişsin?"
"Çünkü konu Ellayla alakalı. Bu da beni aşar"
Ella hakkında kafamı karıştıran bazı şeyler vardı. Bu konuyla daha sonra ilgilenecektim.
Polonun telefonun çalmasıyla polo ayaklandığında bakışlarım poloyu takip ederken dudaklarından çıkan kelimeyle oturdugum yerde doğruldum.
"Marco"
Hemen polonun yanına gittiğimde bir umutla poloya bakıyordum.
"Bitti mi?"
Elimi ona uzattığımda telefonu avucumun içine bıraktı.
"Marco"
Tuttuğum bütün gözyaşlarım onun sesini duymamla bir akarken hıçkırıklarım evin içinde yankılanıyordu.
Konuşamıyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Nefesim kesilene kadar ağlıyordum.
"Bitti perla. Bitti"
"N-ne bitti marco? Nerdesin? Iyi misin?"
"Bitti guzelim. Artık özgürsün. Alex.. o piçi kendi ellerimle toprağa gömdüm."
Duyduğum şeyle dizlerimin üzerine çökmüş ağlamam daha da şiddetlenmişti.
Su an alex ya da bir başkası önemli değildi benim için. Marco iyiydi. Ona bir şey olmamıştı.
"Sen.. sen iyisin."
"Iyiyim birtanem. Beni merak etme. Ben bizim için yapmam gerken şeyi yaptım. Özür dilerim bu kadar geç kaldığım için. Onu sana ilk o gece saldırdığında canını almalıydım. Özür dilerim perla bize bunları yaşattığım için"
"Marco. Lutfen.. lutfen yanima gel. Seni özledim "
"Yarın sabah yanındayım. Bu hece özgürlüğünün tadını çıkar ve rahatça uyu"
Polo telefonu alırken ellerimin tersiyle gözyaşlarımı silip ayağa kalktım.
Gerçekten bitmiş miydi, Artık özgür müydüm?
Niye öyle hissetmiyordum peki? Özgür hissetmek nasıl bir şeydi bilmiyordum ki.
Her şey şimdi güzel mi olacaktı? Bekleyip görecektik.
Bütün gece uyuyamamış marcoyu düşünmüştüm. Bir an önce gelmesini bekliyordum.
Koltuğun bir kenarına kıvrılıp uyuyakalan Poloya baktım. Günlerdir bütün gece yanımda beklemişti.
Oturduğum tekli koltuktan kalkıp ayak ucundaki battaniyeyi üzerine örttüm.
"Carmen, seni çok özledim"
Dudaklarım hafifçe yukarıya kıvrılırken içimdeki burukluğu gözardı edemiyordum. Benim yüzümden sevdiği kadından ayrıydı, onun yanında değildi.
Parmaklarımı yavaşca yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezdirdim. Onu seviyordum. O benim en iyi dostum, abimdi.
Gözleri yavaşca açılıp yeşil gözler gözlerimi bulduğunda yavaşca elimi çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ispanya
Teen FictionÖzgürlüğe kavuşmak için 23 yıldır tutsak tutulduğu hayattan kaçarken doluya tutulan bir kızın hikayesi. Özgür olmak, normal bir hayat yaşamak için her şeyden, herkesten kaçarken peşini bırakmayan olaylar onun özgür kalmasına engel olup olamayacağın...