Ispanya

CİNSİYET PARTİSİ

O akşam çorbalarımızı içip joshuanın yeni tarifi olan bitter çikolatalı sıcak çikolatasından içmiştik manzaraya karşı.

Akşamın ilerleyen saatlerinde ise Lia gelmiş ve onunla tanışmıştım.

Tanıdığım en hayat dolu kız sanırım Liaydı. Carmen deli doluydu. Çılgındı. Ama lia. Lia bambaşka gelmişti gözüme.

"Ben yatmaya gidiyorum. Seninle tanıştığıma çok memnun oldum. Perla abla."

"Abla mı senden sadece 2 yaş büyüğüm diye abla mı oldum şimdi?"

Bana abla diyen ilk kişiydi.

"Peki tamam. Seninle tekrar görüşmek için abimin başının etini yiyeceğimden emin olabilirsin Perla ve küçük bebeği"

"Bu arada. Bu aralar cinsiyet belirleme partimiz var. Abinde davetli. Gelirse mutlaka onunla birlikte sen de gel. Gelmeni çok isterim"

"Eğer bir işim olmazsa abimi de alıp geleceğim. Iyi geceler"

Abisine sulu bir öpücük bırakıp odasına geçtiğinde joshuayla baş başa kalmıştık.

"Uyumayacak mısın? Çok geç oldu"

"Marcoyu bekleyeceğim. Işim bittiğinde gelip alacağım demişti"

"Onu beklersen sabah olur perla. Yatağıma uzanabilirsin. Bugun cok yoğun ve yorucu bir gündü. Kendini düşünmüyorsan bari bebeğini düşün. Annesinin biraz dinlenmeye ihtiyacı var"

Haklıydı. Bazen bebeğime karşı çok bencil olduğumu düşünüyordum.

"Şuraya kıvrılıp yatsam olmaz mı?"

"Peki nasıl istersen. Biraz yat uyu da nerde uyursan uyu. Rahat edemezsen odama geçebilirsin. Ben şurda olacağım. Halletmem gereken dosyalar var"

Camın kenarındaki gri berjeri gösterdiğinde şehrin ışıkları gözlerimi kamaştırmıştı.

Içeriden gidip bana üstümü örtecek bir şey getirdiğinde koyu gri l koltuğa gömülmüş üzerime örtmesini beklemiştim.

Serin pike yavaşça üzerime serildiğinde gözlerim çoktan benden bu günlük bu kadar diyip kapanmaya başlamışlardı bile.

Tam uykuya dalıyordum ki zilin çalmasıyla yerimden sıçradım.

Joshua benden önce davranıp kapıyı açtığında uyumaya devam ediyormuşum gibi yaptım.

Ne konuşacaklarını merak ediyordum.

"Gelmişsin"

"Perla nerde?"

"Içerde uyuyor."

"Onu alıp gideceğim"

Joshuanın gülmesiyle kapı kapandı.

"Ella nerde?"

"Kes sesini shua."

"Noldu? Rahatsız mı oldun? Ellayı aramaya gitmedin sanki? Buldun dimi onu. Ne yapacaksın şimdi. Perlayı bırakıp O çok sevidğin unutamadığın biricik aşkın Ellayı mı getireceksin buraya?"

"Kes sesini dedim joshua yoksa elimden bir kaza çıkacak"

"Sana bu kadar güvenip inanan masum bir kıza yaptıkların yüzünden elbet bir gün belanı bulacaksın Marco. Şimdi ne halin varsa gör"

Marco bir şey dememiş yanıma gelmişti.

Usulca elini saçlarımda gezdirip yanağıma minik bir öpücük bıraktığında artık dayanamayıp gözlerimi açmıştım.