Sabah tıkırtılara gözlerimi açtım. Bir şeyler tıkırdıyordu.
Üzerimden düşmüş örtüyü yavaşça
yerden alıp koltuğun üzerine bıraktım.Bakışlarım hala tıkırtının kaynağını arıyor tedirgince etrafıma bakıyordum.
Bir yandan her tarafı korumalarla kaplı evde benden güvenlisi yok diyordu içimdeki ses.
Bakışlarım küçük siyah tüylü canavarı bulduğunda gülümsedim.
"Hey! Sen! Beni hep korkutmak zorunda mısın?"
Hava daha yeni aydınlanırken güneş doğmamıştı bile. Camlı bahçe kapısını tırmalamaya çalışan ufak şeyin yanına gidip kapıyı sonuna kadar açtım. Birkaç kez miyavlayıp bacaklarım arasında dolanmıştı.
Sabahın soğuk havasını derince içime çekmiş ellerimi iyice yukarı kaldırıp parmaklarımın ucuna kalkana kadar gerindim.
"Aç mısın yoksa? Sana süt vermemi ister misin?"
Kediyle konuşuyor başını okşuyordum.
"Ne kadar tatlısın sen öyle"
kedinin yanaklarını sıkarken elimi tırmalamasıyla hızla elimi geri çektim.
İşaret ve orta parmağımın arasından bileğime kadar bir çizik olmuştu. Hafif sızlasa da önemsemedim.
"Iyi hadi gel sana yiyecek bir şeyler bulalım"
iki gun önce dolap sadece bira şişeleriyle doluyken dün bir sürü malzemeyle dolmuştu..
İçeri girdiğimde kedi bahçe kapısında beklemişti. Dolabın kapağını açıp süt şişesini ardından diğer dolaptan bir kase alıp kedinin yanına gittim.
Az önce elimi yırtmış olmasına rağmen hala bacaklarıma sürtünüyor sevgi istiyordu.
Sütü kaseye doldurup önüne koydum. Karnı çok acıkmış olmalı ki söylene söylene içmişti kasedeki bütün sütü.
Güneş yavaş yavaş doğarken hava biraz daha ısınmaya başlamıştı. Bugün gidecektim. Marco eve gelmeden gitmem gerekiyordu. Onunla karşılaşmak istemiyordum.
Kedinin yanıma getirdiği kendisi gibi tüylü topa baktım. Bütün düşüncelerimden sıyrılıp topu elime almış ve biraz uzağa fırlatmıştım.
Fırlattığım gibi koşturarak topun peşinden koşmuş bir oraya bir buraya oynayıp duruyordu.
Yanına gidip topu tekrar aldım. Kedi topa ulaşmak için iki ayak üstüne kalkıyor zıplamaya çalışıyordu.
"Hadi koş"
topu biraz daha ileri attığımda tazı gibi fırlamıştı yerinden. Onunla bir ben de koşmuş ondan önce topu yakalayıp başka bir tarafa fırlatmıştım. Bir süre kediyle oynayıp yorulduğumda kendimi dün geceden hala nemli olan çimenlerin üzerine bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ispanya
Novela JuvenilÖzgürlüğe kavuşmak için 23 yıldır tutsak tutulduğu hayattan kaçarken doluya tutulan bir kızın hikayesi. Özgür olmak, normal bir hayat yaşamak için her şeyden, herkesten kaçarken peşini bırakmayan olaylar onun özgür kalmasına engel olup olamayacağın...