Azazel Şeytani arkadaşlarını da topladı indiler aşağıya.Aracın kapıları çoktan açılmıştı.Sanki bir film sahnesi gibi kaşı karşıya gelmiş 2 grup vardı otoparkta.Bir tarafta huzurdan kovulmuş melekler. Bir tarafta ise Kayıp şeytanlar. E tabi bide insanlar vardı. İris kızımız ise bir arkadaşının omzuna dayanmış. Azazele bakıyordu. Buz kesen bu ortamda oldukça kalıplı ihişamlı görünüşlü bilge benzeri bir erkek...Sanıyorum grup lideri.Yavaş bir o kadar da korkutucu bir sesle konuşmaya girdi.Zaten gözleri de kan çanağı..Pek de dostane gözükmüyordu.
(Tavsiye edilen fon müziği : Goëtia. | Dark Magic Music - Extended (loop) )
STEWART: Konuşmayı.. Burda mı yapalım?
AZAZEL:Konuşmak isteyen kim?
STEWART: Başka seçeneğin mi var?
AZAZEL:Neden kılıcımı- kıçına tekmeyi basmıyor muşum?
Biraz gülümsedi Stewart.
STEWART: Hohoo...Çünkü bir gücünüz yok. Ayrıca görüyorum ki lideriniz de karşımıza çıkamaz halde.
SELES:Hiç de bile!
STEWART:Peki öyleyse nerde?
Azazel ve ekibi aralarında birbirlerine bakışıyorlardı. Tam o sırada...
Arda Azazelden aldığı öncesinde İrise geçirmiş olduğu özel yapım bıçağı ile saldırdı Stewarta...Fakat hiçbirşey olmadı.Bıçak saplanmıştı. Ne bir kanama ne bir işaret...
STEWART:Ordan bakınca o işe yarar mı sanıyorsun dünyalı?
Elinin tersi ile Arda'nın ağzına vurdu. O kadar sert vurdu ki o ses otoparkta 20 tur yankılandı. Azazel anlık gelen hırsın verdiği kuvvetle çok hızlı bir şekilde Arda yere düşmeden onu tuttu ve kendi saflarına getirdi.
STEWART:Gülünçsünüz...Gerçekten.. Birde dünyalılara mı bulaştınız? Hah! Artık Klausla konuşmamın da bir anlamı kalmadı. Bu kadar alçalmış ne de olsa!
Stewart'ın arkasından bir ses duyuldu aniden.
KLAUS:Öyle mi dersin? Kardeşim...
STEWART:Sen...NE!?
KLAUS : Dokunma bize! Kuzgun!
Kuzgunun gagasından siyah bi duman çıkmaya başladı. Çok hafif de olsa ve aniden Stewart'ın gözüne saldırdı. Stewart ne kadar çırpınsa da Kuzgunun onun gözünü oymasına mani olamadı. Çünkü her vurmayı deneyişinde kuzgun ani manevralarla kaçınıyordu. En sonunda ise Stewart'ın gözü yere düşmüştü.
Ardından Klaus elini şıklattı. Kuzgun geri omzuna kondu böylelikle.
KLAUS : O yapamaz ama ben yaparım.
STEWART: Bunun ne demek olduğunu biliyorsun!
KLAUS:En başından beri gelme amacınız neydi ?
STEWART: Ölüceksiniz...
KLAUS : Bunu ilk diyişin değil.
STEWART: Bu kez... Bu kez olucak.
AZAZEL: KLAUS!
Klaus Stewart'ın gözlerine bakarak konuşuyordu.
KLAUS:Hayır!
STEWART:Yo! Yo! Yo! O kadar...Ah.... O kadar kolay saldırmazsınız.
SELES : BEN YAPARIM!
Azazel tuttu Selesi. Seles şaşkın gözler ile Azazele bakıyordu. Aralarında normalde en köpürenin Azazel olduğunu çok iyi bilirdi. Azazel de sinirli gözler ile bakıyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzgun Korkmaz
AdventureHer an herşey olabilir! Ürkek bir çocuk aniden büyüyebilir... Çok güçlü bir adam savunmasız kalabilir.. Hiç beklemediğin bir anda hiç beklemediğin biri,birileri sana yardım edebilir. Bu önü belirsiz hayatta bakalım Korkmaz'ın hayatı nasıl bitecek? N...