Kaan Baba

6 3 0
                                    

Gelen siren sesleri kalbimin ritmini yükseltiyordu. Hani burada polis olmayacaktı? Lan yoksa bu polis bize bi kahpelik mi yaptı? Neyse ne şimdi vazgeçemem. Çantama 1 paket  yani yaklaşık 3 kilo kadar sıkışırdım. Anahtarı da koydum yerine. Atladım aşağıya. Uzaktan bizimkilerin geldiğini gördüm. Sanki onlardan biriymişim gibi sakince açtım kapıyı kafamı eğerek. Henüz ayılmaya başlayan adamlar beni göremeden atladım motoruma ve sirenleri yakarak bize doğru gelen sirenlere doğru sürdüm. Şuan doğaçlama gelişiyor herşey. Neyseki motorum varken biraz şanslıydım. Tünelin girişinde yakaladım onları. 2 Tane ekip aracı geliyordu. Yolun ortasına yan bir şekilde koydum motoru. Doğal olarak durdular.

Uzun zaman sonra sembol ışıkları kırmızıya dönmüştü. Rüzgâr benden yanaydı. Ön araçtan 2 polis görünümlü adam indi. Uzaktan seslendim.

KORKUT KORKMAZ:Devrem burası başka bir karakol bölgesi. Lütfen bölgenize dönün.

Birbirlerine bakmaya başladılar. Doğru mu değil mi diye.

KORKUT KORKMAZ: Devrem isterseniz baş komiserimizin numarasını verim teyit edin.

Telefonlarını çıkarınca anladım ki bu işte bir iş var. Eğer polis olsalardı zaten bilirlerdi. kaldı ki  bilgi gelmedi. Telsizden merkeze bağlanıp teyit ettirirlerdi. Benimde acemiliğine geldi ama onlar elendi. Bir numara salladım. Zaten aramayacaktı. Aramış gibi yaptı. Kafasını salladı ve araçlarına binip döndüler. Gerisin geri döndürdüm motoru tünelin diğer çıkışına doğru. Yan şeritten geçen tırı da gördüğümde rahatladım. Demek ki bir sıkıntı olmadan teslimat halledilmiş. Şimdi tek geriye kalan eve kadar polislere takılmadan gidebilmek. Hızlı sürsem ayrı sıkıntı. Yavaş sürsem ayrı. Yavaş sürsem durdurulurum. Hızlı sürsem dikkat çekerim. Aslında yavaş sürmek en mantıklısı gibi. Yarım yamalak bir kamuflaj ve karakolda bir tanıdığımız var. Öyle de oldu.

Dikkat çekmeden yavaş yavaş geçtim barikat aralarından.Selam vere vere..

CEM SERTKAYA: Ya kardeşim. Bu ne bohem bu ne dingil hayat ya. Oğlum sıkıldım bunldım.

KAAN MARK:  Al benden de o kadar KuSSen.   Bide başım şişti lan. Ya kardeşim hadi 1-2 polisi de anlarım. Oğlum her yerde siren sesleri. Tamam Deutchland'ın aynısı maynısı alışkınız da.

CEM SERTKAYA: Sanırsın darbe var. Ya bide bizimkiler de şimdi diken üstünde ya yeminle içime bi öküz oturdu.

KAAN MARK: Onlara bişey olmaz KuSSen.

CEM SERTKAYA: Oğlum bana Cem de ya. Valla Cem de KuSSen neymiş

KAAN MARK: E KuSSenim değil misin ? 

CEM SERTKAYA: Yav kardeşim. Kuzeninim ben senin. KuSSenin değil.

KAAN MARK: Ooo kes çeneni kes kes kes. KuSSen diyosak KuSSen.

CEM SERTKAYA: İyi iyi ne halin varsa kardeşim...

Oh be evdeyim.. Vallaha evdeyim. Mutluyum da lan. Başardım valla. Şimdiii, yapılması gerekeni biliyorum.  Lan oğlum babamın 7si çıkmadan kokaine başladı diye elleriyle göstermesinler sonra. Neyse yapacak bir şey yok . Önce bi çantamı attım odama. Elimi yüzümü yıkadım. Kafi gelmedi duşa girdim. Motorun boyasını yenilemeye de uğraşamadım çektim garaja. Çıktım duştan. Giyindim kuşandım herneyse. Paketlerin birini açtım . Paket içinde küçük küçük paketlenmişler. 3000 gram eder sana günlük 100 gram. Bir çekim 20 gram. 5 Çekim gerekir hepsinin bitmesi için. Gerçi hepsini bitirmem niye bitireyim ki...?

Ahhh keşke o işler öyle kolay olsaydı. Korkut bu 1 ay içerisinde uyuşturucu komasından bile dönücek. Bu sigara değil ki kendini tutasın. Aklın başında gezesin. Halsizlik de yapar huysuzlukta yapar. Herşeyi yapar bu kötülüğün babasıdır. Bir yerden sonra ona tapmaya yani şeytana tapmaya başlarsın...  Ve şeytana  taparsan kim ki önünde bu meretin 1 gramını sallar seni o kontrol eder.  Sen ise zaten ilk hafta verirsin kontrolü...Umarım bir şey gelmez başlarına bundan yana...

Kuzgun KorkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin