"Bu oyun için teşekkür ederim, gerçekten çok teşekkür ederim."
"Ne demek, yine ihtiyacın olursa yerimi biliyorsun."
"Tekrar teşekkür ederim."
"Gerçekten teşekkürlük bir durum yok, alt tarafı beş gün yanında dolandım. Hiçbir şey yapmadım bile."
"Aslında çok şey yaptın, te-..."
"Bir teşekkür daha kaldıramam. Hadi canım, gidiyorum ben. Ders başlayacak."
"İyi dersler."
"Teşekkür ederim." diyerek gülüp merdivenlere ilerledi. Yine yalnız kalmıştım, ben sanırım alışmıştım bu sevgili oyunlarına. Kullan at plastik ürünleri gibiydi şu dönem hayatıma giren erkekler, evlilik hayalleri kurarken bu yola girmem çok ani olmuştu.
"N'oldu, ayrıldınız mı? Dalmışsın öyle."
"Ozan sayende bir sözü yaşayarak tecrübe ettim."
"Neymiş?"
"İnsanın istemediği ot burnunun dibinde bitermiş."
"Ben seni istemedim diye istenmeyen ot mu oldum?"
Yüzündeki sırıtışa göz devirerek "Uğraşamam seninle," dedim. "Sen de artık uğraşma benimle."
"Sıradaki sevgilin kim olacak? Sen baya hızlıymışsın ya."
"Ayrıldık dedim mi sana? Kendi kendine teori üretiyorsun."
"Bir hafta olmadınız mı? Çok bile sana, yeni birine geçersin."
"Cidden seninle konuştuğum saniyelere yazık, artık sana ne sorarsan sor cevap vermeyeceğim."
"Görürüz, engelimi de kaldır her yerden. Hadi derse gidiyorum, yoksa daha uğraşmak isterdim."
Sakin ol, cevap verme.
Hiçbir şey demeyerek kantine girip su aldım. O sırada yanıma Akın gelmişti. "N'aber? Göremiyorum seni."
"İyiyim, sen?"
"İyi, n'oldu size ya? Ozan ile mi barıştınız? Az önce konuşuyordunuz."
"Bu saatten sonra öyle bir şey olmaz."
"O zaman Ozan meselesi tamamen bitti ki Batu ile de oyunun bitti."
"Batu anlatmıyor mu size olanları?"
"O her şeyi anlatmaz."
"Batu artık bana yardım edemeyeceğini, benimle uğraşamayacağını, hatta polise gidip kendim halletmem gerektiğini söyledi. Bu oyunu da bitir dedi, ben de gittim bitirdim. Onluk bir olay kalmadı."
"Beni mi şikayet ediyorsun?"
Arkamdan gelen sesle yerimde sıçrayarak irkildim. Az kalsın elimdeki telefon bile düşüyordu.
"Dur kız dur, zaten on gramsın uçacaksın şimdi."
"Kimseyi şikayet etmiyorum, sordu söyledim."
"Yani şikayet ettin."
"Etmedim."
"Bence şikayetti."
"Ya ben en iyisi sana da cevap vermeyeyim."
"Anlamadım." dediğinde "Yok bir şey," diyerek omuz silktim. "Bence gerçekti."
"Hanımefendi yedek oyuncu tutuyormuş zaten, boşver Akın."
"Onunla konuşuyordum, seni ilgilendiren durum ne? Hem kendin bitir diyorsun hem de üste çıkmaya çalışıyorsun. Yeni birini bulunca zoruna mı gitti?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben
Teen Fiction"Hâlâ köpek gibi bana aşıksın," diyerek canımı yakacak bir kahkaha attı. "Biriyle kol kola okula gireceğim diye ödün kopuyor, birinin yanına ilerlediğimde aklın çıkıyor. Hadi yalan de, seni çok iyi tanıyorum ben. Kandıramazsın beni." Gözlerimin sul...