elli dört°

68.5K 5K 2.3K
                                    

°[Batu'dan]°

Bugün okul çıkışı Akın'la direkt spor salonuna geçecektik aslında ama migrenimin tuttuğunu söyleyerek okul çıkışı yanından kaçıp eve atmıştım kendimi. Canım hiç istememişti, sadece spor salonunu değil hiçbir şey istemiyordum.

Ela'yla olanlar, Ozan'ın annesinin ölmesi... İkisi çok ağır gelmişti bana, muhtemelen birazdan gerçekten migrenim tutacaktı. Odama geçmeden çantamı koltuğa fırlatarak kendimi de büyük koltuğa attım.

Acaba Ela'ya çok mu haksızlık etmiştim?

Selen teyze... Onun öldüğünü bile bilmiyordum. Peki ya annem? O da mı bilmiyordu? Biliyorsa bana neden söylememişti? Ozan'la ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum demiştim ama bu çok, çok fazlaydı. Annesinin öldüğünü söyleyebilirdi.

Bir zamanlar evinden çıkmadığım kadının artık yaşamadığını bilmeye hakkım vardı.

Çalan kapıyla uzun bir "Off..." çekerek ayağa kalktım. Annem hep anahtarını unutuyordu böyle, ben de açmak zorunda kalıyordum. İyice unutkan biri olmuştu.

Kapıyı açtığımda karşımda annemi görmeyi bekliyordum, Ozan'ı değil. Kaşlarımı çatarak "Ne işin var?" diye sordum. Eve almak istemiyordum onu.

"Konuşmak için geldim."

"Siktir git Ozan, işim olmaz seninle." diyerek kapıyı kapatmaya çalıştım ama engel olarak ayağını araya koydu. Sonra annesi geldi aklıma, ona o kadar sinirliydim ki görünce annesini bile unutmuştum. Kapıyı geri açarak geçmesine izin verdim. Aslında ben gidip başsağlığı dileyecektim ama o gelmişti.

"Dondum zaten, bir de kapıda bekletiyorsun."

"Neden geldin?"

"Konuşmaya dedim ya."

"Ne konuşacaksın Ozan? Başka birini mi seviyormuşum? Ona mı göz koydun bu sefer?"

"Yoo, hâlâ Ela'yı sevdiğini biliyorum."

"Kimseyi sevdiğim yok benim."

"Beni kandıramazsın, Ela inanmış sevmediğine ama ben yemem," diyerek çantasını tekli koltuğa atıp büyük koltuğa genişçe yayılarak oturdu. "Kahve var mı?"

"Yok."

"Bu ne kabalık? Annen bile her gittiğimde kahve ikram ediyor."

"Annem derken?"

"Elacım annenden randevu aldı bana, gidiyorum bayağıdır. Çok iyi geliyor, söz verdi bu hafta dolma getirecek."

Annem bunu da söylememişti.

"Ozan," dedim derin bir nefes alarak. "Annen için çok üzüldüm, başın sağolsun. En yakın zamanda mezarını ziyaret edeceğim ama bu kadar. Defol git evimden."

"Annemi değil, başka bir şeyi konuşmaya geldim."

"Seninle konuşacak bir şeyim yok, kalk." diyerek kolundan tuttuğumda kendini çekerek elimden kurtuldu.

"Yeter be, yiyeceksin şimdi tekmeyi."

"Asıl sen yiyeceksin şimdi yumruğu."

"Batu kes şunu," diyerek ayağa kalktı. "Ela'ya iyi davranacaksın."

"Sana mı soracağım?"

"Ulan hani çok seviyordun? Şimdi istediğin oldu, beğenmiyorsun bir de!"

"Artık sevmiyorum Ozan, git buradan."

"Köpek gibi aşıksın."

"Bak ben Ela değilim, yersin yumruğu şimdi."

"Bak ben de Ela değilim," diyerek güldü. "Ağlatamazsın beni."

Sen ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin