"Uzun zamandır görünmüyorsun," dedim Akın'a okula girerken. Bahçe kapısında karşılaşmıştık. "Bırak kantini, okul koridorlarında bile görmedim."
"Merve ile ders çalışıyoruz," dedi omuz silkerek. Uykusuz görünüyordu. "Gitmek istiyoruz buradan, beraber."
"Nereye?" diye sordum. Böyle bir aşk istiyordum, benimle beraber büyüyen, bir şeyler başardığımız, beraber mücadele ettiğimiz birini.
"Merve diş hekimliği istiyor, benim için bir önemi yok. Yani o nereye, ben oraya."
"Kendin için bir şey istemiyor musun?" diye sordum. Kendinden bu kadar vazgeçmesi normal miydi, bütün aşıklar mı böyle olurdu?
"Merve'nin yanına gitmek için benim de yüksek netler yapmam gerekiyor, yani ben de iyi bir yere giderim herhalde."
"Umarım ikiniz için de en iyisi olur."
"Umarım," diyerek gülümsedi. "Ben seni görüyorum ama okulda, Batu'yla. Şimdi Merve'm ve ben kadar yakışmıyorsunuz ama idare eder. Ne sen Merve'm kadar güzelsin ne de Batu benim kadar yakışıklı... Of, Merve'm ile harika bir çiftiz. Maşallah diyelim."
"İşte zorla yanımda tutuyorum," dedim üzülerek. "Bıraksam kaçacak."
"Kaçmaz, kaçarım imajı çiziyor."
"Hayır, kaçar. Elinden gelse sınıf bile değişecek hâlde, yanında oturuyorum diye matematik derslerinden nefret etmeye başladı."
"Batu istemediği bir şeyi yapmaz," dedi. Konuşurken merdivenlere gelmiştik. "İstiyor ki yapıyor işte, sürekli dip dibe görüyorum sizi."
"Ne anlamam gerekiyor?"
"Ben de bir şey anlamadım, bana niye soruyorsun?" diyerek güldüğünde ben de güldüm. O sırada Faruk hızlı adımlarla aşağı indi, yanımdan ışık hızıyla geçmişti.
"Bir de bilmiş bilmiş konuşuyorsun."
"Neden böyle davranıyor bilmiyorum ama söylediğin gibi kaçma, nefret etme gibi durumlar olsaydı sana cevap bile vermezdi. Gerçekten istemediği hiçbir şeyi yapmaz, önüne paralar sersen bile yine yapmaz."
"Yani konuşmak istiyor ama istemiyorum imajı çiziyor."
"Sanırım öyle ama nedenini bilmiyorum."
"Eskisi gibi takılmıyorsunuz." dedim konuyu değişmek ister gibi. Alacağımı almıştım.
"Aslında okulda görüşmüyoruz ama okul dışında devam. Okulda Merve'yleyim, çıkışlarda Batu'ylayız. Okulda da yanımıza gelmiyor, sıkılıyormuş ya da seninle takılmak hoşuna gitti." dedi sırıtarak.
"Anladım," dedim utanarak. Sınıfa girmeden önce "Bir şey soracağım." dedim tekrar.
"Sor."
"Batu'nun sevdiği kişi kim, biliyor musun?"
"Batu birini mi seviyormuş?"
"Evet, seviyorum dedi."
"Hadi ya, benden daha samimi olduysanız şu an okulu ayağa kaldırabilirim."
"Saçmalama," dedim gülmeye çalışırken. Konu bu olunca gülemiyordum. "Sen biliyorsundur sandım."
"Dokuz, onda birini seviyordu ama kim olduğunu söylemedi. Zaten biz onuncu sınıfta samimi olduk, yani ne olduysa dokuzuncu sınıfta oldu on birinci sınıfta bitti. Hâlâ sevdiğini bilmiyordum, unuttum demişti."
"Belki başka biridir bu."
"Olabilir, bilmiyorum."
"Neyse, teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben
Teen Fiction"Hâlâ köpek gibi bana aşıksın," diyerek canımı yakacak bir kahkaha attı. "Biriyle kol kola okula gireceğim diye ödün kopuyor, birinin yanına ilerlediğimde aklın çıkıyor. Hadi yalan de, seni çok iyi tanıyorum ben. Kandıramazsın beni." Gözlerimin sul...
