Batu ile günlerim eskisinden daha güzel geçmeye başlamıştı. Artık bana karşı duvarları yoktu, daha doğrusu fazlaca azalmıştı. Benimle konuşurken daha fazla gülüyordu, daha fazla saçlarıma dokunuyordu ve tabii ki daha fazla konuşuyordu. İki haftadır beraber oturuyorduk ve buna karşı çıkmıyordu, aksine pencerenin önüne geçtiğimde kafanı vuruyorsun diyerek yanına çekiştiriyordu. Beraber ders dinliyorduk veya dinlemiyorduk, itiraz etmeden benimle kahvaltı yapıyordu ve en önemlisi bitki çayı içiyordu!
Okula daha istekli geliyordum, her sabah uyandığımda lanet etmek yerine Batu'yu görme sevinciyle daha kolay yataktan çıkıyordum. Ona iyi geceler demeden uyumuyordum ve bazen yazmasam hemen o iyi geceler yazıyordu.
Yaşadığımız her şey tersine dönmüştü. Bazen o benim peşimden geliyordu, bazı şeyler için ısrar ediyordu. Geçirdiğimiz son hafta ise bir öncekinden daha farklıydı, daha samimi olmuştuk. Bana kendiyle ilgili şeyler anlatmıştı, kapalı kutu Batu gitmiş yerine bambaşka bir insan gelmişti. Gelgitleri yoktu, bana da sevdiği arkadaşlarına davrandığı gibi davranıyordu.
Hayatım, sayesinde güzelleşmişti. Kafamdaki kuruntular yok olmuştu ve iki haftadır bir kere bile ağlamamıştım. Daha pozitiftim, daha çok yaşama hevesim vardı. Camdan atlamak bile istemiyordum...
"Batu." dedim çayını karıştırırken. Bitki çayına gizlice şeker atmıştı ve görmediğimi sanıyordu.
"Efendim."
"Sen bu kadar iyi fizik çözerken neden sayısal seçmedin?"
"Sabah sabah bunu mu düşünüyorsun Ela?"
"Dün attığım fizik sorusunu hemen çözdün, uyurken en son onu düşünmüştüm." dediğimde gülerek saçlarımı karıştırdı. "Hukuk okumak istiyorum, o yüzden eşit ağırlık seçtim."
"Avukat Batu, tamam sevdim. Beni ağlatanlara ne yapabilirsin?"
"Avukat değil, savcı."
"Ben okumasam da olur herhalde, bana da bakarsın umarım."
"Bakarım, çocuğum olarak sahiplenirim." dediğinde dudaklarımı büzerek "Evleniriz sanmıştım," dedim. "Mümkünse konuşmayalım, çayına şeker attığını da gördüm."
Kahkaha atarken "Of," dedi. "Acı oluyor, şekersiz içemiyorum."
"Konuşmayalım."
"Tamam kızım, evleneceğiz diyorum sana, en çok senden hoşlanıyorum."
"Dalga geçme Batu, zaten benim de işim olacaktı, sana kalmadım."
"Biliyorum en iyi yerlerde olacağını, söylemene gerek yok."
"O zaman seninle evlenmek istemeyeceğim," diyerek gözlerimi devirdim. "Ünlü dizi partnerimle evleneceğim."
"Oyuncu mu olmak istiyorsun, ne zamandan beri?"
"Ağlama sahnelerini çok iyi yaparsın diyen Hande'den sonra."
"Haklıymış, bence de ol."
"Batu salak mısın? Kıskansana, ne oyuncusu desene, başkalarıyla da öpüşemezsin desene."
"Ela," diyerek derin bir nefes aldı. "Tamam, sus."
İşaret parmağını dudağıma bastırdığında elini iterek "Dokunma," dedim. "Ayrıldık."
"Birincisi biz sevgili değiliz, ikincisi başkalarıyla da öpüşemezsin diyemem çünkü da eki fazla, biz öpüşmedik. Üçüncüsü oyuncu olamayacağını biliyorum çünkü heyecandan tahtaya bile kalkamıyorsun, onlarca kameranın önünde hiç konuşamazsın. Dördüncüsü susarsan evleniriz, beşincisi ve en önemlisi sus. Sabah sabah ne bu enerji?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben
Roman pour Adolescents"Hâlâ köpek gibi bana aşıksın," diyerek canımı yakacak bir kahkaha attı. "Biriyle kol kola okula gireceğim diye ödün kopuyor, birinin yanına ilerlediğimde aklın çıkıyor. Hadi yalan de, seni çok iyi tanıyorum ben. Kandıramazsın beni." Gözlerimin sul...