Omzumdan dürten biriyle yerimden sıçrayarak "N'oluyo ya?" dedim. Ağlarken gözlerim dalmıştı ve uyuyakalmıştım.
"Fırsat bulduğun her an sırama geçiyorsun, cidden gözün var."
"Batu," dedim heyecanla. Sanki onu yıllardır görmüyordum ve yeni görmüştüm. "İyi ki geldin."
Yerimden kalkarak boynuna atladığımda ne olduğunu anlamamıştı muhtemelen. Elinde tuttuğu çantayı masanın üzerine koyarak belimden tutup kendinden ayırdı. "N'oldu, neyin var?"
"Keşke burada olsaydın öğlen." diyerek tekrar sarıldım. Bu sefer ayıramasın diye daha sıkı sarılmıştım.
"Ağladın mı sen?"
Sınıfta az kişinin olması beni daha rahat hissettiriyordu. Birkaç kızdan başka kimse yoktu, onlar da ders çalışıyordu. Batu'ya cevap vermeden sarılmaya devam ettim. Şu an dertlerim yarı yarıya azalmıştı, ilaç gibi geliyordu.
"Ela, cevap versene. Ne oldu?"
"Kötü bir öğlendi."
"Tamam, ne olduğunu söyle bi'."
Ne olup bittiğini en baştan sona anlatsam Ozan'a hak verecekti çünkü ben de ona hak vermiştim. Hastaneye gidip gördükten sonra dakikalar içinde eve dönmeliydim. Fazla ileri gidip ona umut vermiştim.
"Sormasan bir şey, dursan böyle."
"Durayım, tamam." diyerek ellerini beline koyduğunda belli belirsiz güldüm. Benim belime koysaydı daha iyi olurdu sanki...
"Yanlış yapıyorsun."
"Dur dedin durdum işte."
"Bana sarılsana Batu, sıkı sarıl."
"Beş gramlık belin incinmesin şimdi, böyle iyi."
Yine başa dönmüştük, birazdan kollarımın üç gram olduğunu söyleyecekti.
"Gülmedim."
"Sarılma seansımız bittiyse, anlatmaya başlar mısın? Birazdan da ağlama seansına geçeceksin, tecrübeliyim."
"Dalga geçme."
Benden ayrılarak köşeye oturup beni de kolumdan yanına çekti. "Hadi," dedi. "Anlat Elacım."
Batu'ya hiçbir zaman yalan söylemeyecektim.
"Ozan barışmak istiyor ama ben istemiyorum."
"Cidden buna ağladığını söyleme, ya gerçekten çok istiyorsan döveyim ben bunu. Sürekli ağlıyorsun, bir kere de onu ağlatalım."
"Hayır, bu sefer ben suçluyum."
Eve dönmeliydim.
"Yok abi yeter, diğer ayağını da kıralım şunun olsun bitsin. Değer mi şu çocuk için ağlamana?"
"Kimseyi üzmek istemiyorum."
"Onun sana yaptıklarını ne çabuk unuttun? Gelip her gün seninle uğraşıyordu, canını yakmaya çalışıyordu. İnsanlar değişmez klişesine gireceğim çünkü insanlar değişmez. Bu kadar saf olma, bırak üzülsün."
Sessiz kaldığımda önüme gelen saçlarımı arkaya attı. Muhtemelen şu an savaştan çıkmış gibi görünüyordum. "Bak Ela, herkes senin gibi iyi kalpli değil. Belki de o, seninle konuştuktan sonra gülerek çok iyi manipüle ettim diyordur, belki hiç umursamıyordur ama sen ağlıyorsun."
"Olmuyor," dedim. "Tutamıyorum kendimi."
"Herkesi kendin gibi görüyorsun. Çok savunmasızsın Ela, çok. Gerçekten birinin senin peşinde dolanıp koruması gerekiyor yoksa sen şeker verenlere bile inanıp arabalarına bineceksin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben
Teen Fiction"Hâlâ köpek gibi bana aşıksın," diyerek canımı yakacak bir kahkaha attı. "Biriyle kol kola okula gireceğim diye ödün kopuyor, birinin yanına ilerlediğimde aklın çıkıyor. Hadi yalan de, seni çok iyi tanıyorum ben. Kandıramazsın beni." Gözlerimin sul...