Sen ve Ben

Sekiz°

"Yok Akın, olmaz." dedim inat ederek.

"Ya alt tarafı bizimkilerle tanıştıralım dedim, ne olacak?"

Batu bana kötü kötü bakmayı keserek "Hadisene kızım," dedi. "İki saattir seni bekliyoruz."

"Ya istemiyorum, tanışamam ben. Utanırım."

Son bilgiyi vermesem de olabilirdi...

"Ya bana gelince aslan kesiliyor, size kelince kedi oluyor prenses hazretleri."

"Tamam ya bağırma," dedim gözlerimi devirerek. "Şeyi söyleyecek misiniz?"

"Neyi?"

Akın'a dönerek parmağımı Batu ve benim aramda gezdirip "Şeyi işte." dedim.

"Ya neyi işte?"

"Şeyi ya, hah şeyi! Batu'nun benimle sevgili olmak istediğini."

Batu gözlerini devirerek "Baya istekliyim zaten," dedi. "Bayaa..."

Daha sonra ciddiye dönerek "Bu Akın kesin Merve'ye söylemiştir zaten. Günde kaç kere tuvalete gittiğini bile rapor ediyor. Geriye bilmeyen sadece Deniz kalıyor, ona da söyleriz. Onun ağzı bundan daha sıkıdır, üstelik Deniz kaydını aldırdı haftaya gelmeyecek. Son sene açıktan devam edecek." dedi.

"İyi, peki." dedim arkalarında yürümeye başlarken. Dünden beri hem başım hem de kolum ağrıyordu. Akşam eve gittikten sonra baktığımda morarmış olduğunu görmüştüm.

Kantine indiğimizde köşede oturduğunu gördüğüm Ozan'a bakmamaya çalışarak bizimkilerin peşinden gidip ortalarda bir masaya oturdum. Merve ve Deniz dedikleri o çocuk vardı, ben tek boş yer olan Batu'nun yanına oturmak zorunda kalmıştım çünkü Akın direkt sevgilisi Merve'nin yanına kurulmuştu.

"Evet tanıştırayım sizi, Merve'm kadar güzel olmayan bu kız Ela."

Merve yuvarlak camlı gözlüklerini kaldırıp indirerek "Sen şey değil misin? Dünkü kız." dediğinde beni öksürük tutmuştu. Artık boğulma derecesinde öksürmeye başladığımda sırtıma vurulmasıyla susarak Batu'ya ters ters baktım. En azından dünden daha yavaş vurmuştu.

"Elinin ayarı olsun ya biraz."

Beni umursamayarak Merve'ye döndü ve "Anlamadım," dedi. "Zaten tanışıyor muydunuz?"

Genel olarak anlamıyordu zaten...

"Yok bir şey." diyerek araya atladığımda Merve, Akın'a dönerek "Kavgada beraber gördük canım, konuş hemen." dedi.

Akın ise korkudan sadece "Evet." diyebilmişti.

Teşekkürler Akın!

Batu gülerek bana dönüp "Ya sen neyine güvenip on gramlık vücudunla kız kavgasına giriyorsun, dua et hâlâ sağlamsın." dediğinde sevinerek güldüm.

"Evet ya, haklısın."

"İyi de kız kavgası değildi ki."

Merve sanırım bilerek yapıyordu.

"Düzgün anlatsanıza ya, başımı şişirdiniz iki dakikada."

"Bir dakika bakayım bulabilecek miyim? Genelde hep kantinde olan bi' çocuktu." diyerek etrafı aramaya başlayan Merve'ye göz devirerek Batu'nun dibine girdim. Muhtemelen şu an Ozan'ı arıyordu ve o benim tam arkamdaydı.

"Ne yapıyorsun?"

"Çok yoruldum Batucuğum, biraz kolunda dinleneyim dedim."

"Ahtapot gibi sardın be, ayrıl." diyerek ittiğinde Merve "Hah!" diye bağırmıştı. "Tam arkanızdaki çocuk bu kızın kolunu sıkmıştı ki kahramanım yetişti."

Daha sonrasına aşkla Akın'a bakmaya başlayan bir adet Merve...

Batu direkt arkasını döndükten sonra bana dönerek "Niye söylemedin?" diye sordu. Ben ne diyeceğimi bilmediğim için "Hiç acımadı zaten." diyerek güldüğümde benim aksime alayla gülerek kolumu tuttu. "O yüzden mi ilk ders çarptığımda iki saat sızlandın?"

"O senin hayvanlığındı."

Aynı kolumun, aynı yerine çok hafif bastırdıktan sonra yüzümdeki mimiklere baktı ama değişme yoktu. Biraz daha sıktığında kaşlarımı çatarak eline vurdum.

"Hani acımamıştı?"

"Ya tamam acıdı, ne yapacaksın ya da ben ne yapayım?"

"Aptalsın. Bunu sana yapmasına izin verecek kadar aptalsın"

"Seni ilgilendirmez, bana aptal diyemezsin."

"Emin ol bu olayları bilen herkes aptal olduğunu düşünüyordur, söyleseler de söylemeseler de."

"Bana aptal demeyi kes. Ne yapayım, ne bekliyorsun anlamadım. Kalkıp ben de onun mu kolunu sıkayım? Ne değişecek, ne hissedecek? Zaten şu an senin yanında oturmam yeterince canını yakıyor, canı yandığı için gelip böyle bulaşıyor."

"Bizim oyunumuz birkaç güne bitecek, sen elbet hayatına yeni birini alacaksın. Sen her başkasıyla olduğunda bunun bu hâllerini çekecek misin?"

"Hayatıma başkasını almayacağım için sorun yok."

"Çünkü hâlâ onu seviyorsun."

Sessiz kalarak gözlerimi biraz yüzünde gezdirip masaya döndüm. Hepsi bize şaşkınca bakıyordu. Ben ne yapıyordum ya? Bu aptal oyuna bir son vermem gerekiyordu.