1991
/Tahirin anlatımıyla/
Semih öyle şeyler anlatıyordu ki nasıl bir oyunun içine düşmüştük. Semihin anlattıklarıyla kafamdaki bütün sorulara yanıt bulmuştum. Bu defada kafamda başka sorular oluştu.
Semih sözlerinin devamında "Tahir her şeyi bilmem ama bazı şeylerin sorumlusu Şadan teyze. Sizi ayırmaktaki amacı ney inanki bilmiyorum. Bu kanıya nasıl vardığımı sorarsan da sadece Esma'nın anlattıklarıyla. Ve şu anki geldiğiniz durumla bunu anlamamak mümkün değil. İçinde hala Esma'ya dair bir şeyler kaldı mı bilmiyorum Tahir. Ama şunu bil ki Esma'nın hala içinde dolu dolu senin sevdan var. Bu anlattıklarım neyi değiştirecek onu da bilmiyorum. Esma'ya inanmayan sen bana inanır mısın bu da sana kalmış. Artık sadece bildiklerimin altında ezilmek istemiyorum" dedi.
Semih artık bu yükün altında ezilmek istemiyordu. Öyle söylemişti değil mi. O yükü kendi omuzlarından aldı benim omuzlarıma yükledi.
Semih konuşmasına ara verdi. Benden bir cevap bekliyordu. Ben ise ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Senin de dediğin gibi Semih. Biz birbirine yabancı iki insanız. Tek ortak noktamızsa Esma. Evet bu anlattıklarını ilk önce başkalarından duydum. Esma'ya çok kızdım. Hatta ilk başta denilenlerin hepsine inandım. Ne yeminler ettim bir bilsen. Onu yok saymak için ne mücadeleler verdim. Benim yeminlerim onun tek bir bakışına yenik düştü. Hani içimde hala Esma'ya dair bir şey kalıp kalmadığını sormuştum ya. İçimde hala ilk günkü gibi yanan bir sevda var. Ben ne kadar gitmeye çalışsam da , yüreğim hala onun beni bıraktığını yerde. Kavuşmamız artık imkansız. Kavuşmamızın imkansızlığı Esma'nın yaptıkları yüzünden ya da söylenenler yüzünden değil. Benim mecbur olduğum bir sorumluluğum var. Ama bu demek değil ki bu olanların iç yüzünü araştırmayacağım. Aylarımı , yıllarımı alsa da gerçekleri öğreneceğim. Bunu bize neden yaptıklarını öğrenmeden rahat yüzü yok artık bana" dedim.
Semih bana bunları anlattığında bir karar verdim. Kararı Esma ile birleşmek için değil sadece ikimizin yüreğini ferahlatmak için vermiştim.
O kayıp mektupları bulacağım. Şadan teyzenin bana neden yalan söylediğini öğreneceğim. Bizi bu hale düşüren de Şadan teyzenin yalanları değil miydi zaten. Eğer o Esma'nın beni unutup başkasıyla mutlu olduğunu söylemeseydi , ben kendimi içkiye vermeyecektim. Gerçekleri doğruları bilseydim Esma'yı bekleyecektim. Ve bizim sevdamız bu kadar imkansız olmayacaktı.
İkimiz için de söylenecek sözler bitmişti. Semih hayırlı günler dileyip kahvehaneden çıktı. Yüreğimdeki pişmanlık Semih'in gitmesiyle beni yemeye başladı.
En büyük pişmanlığım Esma'nın sevdasından şüphe etmem. En çok yüreğimi delip geçen ise bana sözünü tutmak için elinden geleni yapmış olan Esma'nın ellerini tutamamış olmak. Sığındığı tek liman benken o havalimanınıda yerle bir etmiş olmam.
Gerçekleri öğrenmek için yardıma ihtiyacım vardı. Biraz düşündüm bana kim yardım edebilirdi. Aklıma babam geldi. Onun eskiden konsoloslukta görevli bir arkadaşı vardı. Ondan yardım isteyecektim.
Zaman kaybetmeden kahvehaneyi kapatıp eve gittim. Annem bu saatte beni evde gördüğü için endişelenmişti. "Hayırdır oğlum bu saatte ne işin var evde" diye sordu.
"Hayır anneciğim hayır. Babamla acil konuşmam gereken bir şey var" deyip evin içine girdim. Babam oturma odasında oturmuş televizyon izliyordu.
Benim geldiğimi fark edip bana doğru döndü. "Selamünaleyküm baba. Bana yardım etmen gereken bir konu var" dedim hiç beklemeden. Benim kaybedecek bir saniyem bile yoktu artık. Çıktığım bu bilinmez yolda sonunu ön göremesem de ilerleyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRILIK TRENİ
RomanceHiç dile getirilmemiş bir sevda. Konuşmadan sevmek , uzaktan gözlerinle sevdanı anlatmak işte buydu bizim hikayemiz. Gitmeden önce bana sevgiyle ışıldayan gözler , şimdi kızgınlıkla bakıyordu. Gelişimi , yıllar sonra geri dönüşümü sorgular gibiydi...