1991
/ Esmanın Anlatımıyla/
Tahir Gül ve Murat'ın yaptıklarını anlattıktan sonra Sehere gitmeye karar verdim. Hem onunla olanları konuşacaktım. Hemde niye düğün günü duyduklarımızı anlattığını soracaktım.
Seherin işten geldiği saatlerde bende onun evine gittim. Belliki Seherde daha yeni gelmişti eve. "İyi akşamlar Seher hanım" dedim. Seher beni görüp "iyi akşamlar Esmam" dedi.
Kapıyı açtı. Beni içeriye buyur etti. "Hoş geldin Esmam" dedi. Bende burun kıvırıp "pek hoş gelmedim Sehercim" dedim. Seher dediğimin ne manaya geldiğini anlamıştı. Niye öyle söylediğimide anlamıştı.
Hemen kendini savunmaya geçti. "Esma canım arkadaşım. Yani niye senden habersiz böyle bir şey yaptığımı açıklayabilirmiyim" dedi. Masum bakışlarla , yalvararak bakıyordu. Biliyordu ki o öyle bakınca ben dayanamazdım.
Seher beni oturma odasına çekti. Divana oturtup ellerimi tuttu. "Tahir bana o geceyi sordu. Yemin ederim ilk anlatmayacaktım. Ama benim için çok önemli dedi. Esma ben artık ikinizde acı çekmeyin diye anlattım. Seni temin ederimki başka bir niyetim yoktu" dedi. Bundan eminim zaten. Seherin bunu iyi niyetle yaptığından şüphem yok.
Sehere "tamam neyse olan oldu" dedim kırılmadığımı göstererek. "Sana anlatmam gereken çok şey var Seher" dedim. Seher pür dikkat anlatacaklarımı dinliyordu.
Tahirin bütün anlattıklarını anlatmıştım. Ama Seher sanki bunları biliyor gibi şaşırmadı. "Seher sen bunları biliyordun değil mi" dedim.
Seher "hani sana Muratla Tahir kavga etmiş demiştim ya. O zaman ağabeyimi şıkıştırdım. O da bana her şeyi anlattı. Sana söylememem için yemin ettirdi. Tahir zaten anlatacak deyince bende sana anlatmadım. Kızdın mı Esma" dedi yüzüme bakarak.
Kızmamıştım. Kendince haklı sebepleri vardı. "Yok Seher kızmadım. Neyse ben artık kalkayım. Malum yarın ikimizde erken kalkacağız" dedim.
Seher "bı çay içseydik bari Esma" dedi. Hala ona kırgınmıyım diye anlamaya çalışıyordu. Bende kırgın olmadığımı göstermek için " yarın akşam sen bana gel. Hem ertesi gün tatil. Oturur çay içeriz" dedim.
Seher mutlulukla "tamam olur. O zaman yarın akşam sendeyim" dedi. Seher'le vedalaşıp evime gittim.
Elimde tuttuğum kağıt parçaları. İşte onlar benim yıllarca özlemle beklediklerim. Bir haber diye yana yakıla ağladığım günlerde gelmemiş olanlar.
Tahirin yazdığı mektupların hepsini okudum. İlk mektubu ve son mektubu elime alıp karşılaştırdım. Kelimeler aynı kişiden olsada , zamanla sözleri değişmiş. Tahirin en son yazdığı mektup :
" Bu sana son mektubum Esma. Biliyorum bunada cevap gelmeyecek. Söylemesen de , haber gôndermesende biliyorum artık.
İçim yana yana söylüyorum. Sen beni unuttun. Verdiğin söze ihanet ettin. Peki ben niye sana verdiğim sözü hala tutuyorum. Ben niye seni beklemekten yorulup vazgeçemiyorum.
Senin söylemen gerekenleri teyzen söyledi. Esma başkasıyla mutlu dedi. Birde o kahrolasıca fotoğrafı gösterdi.
Esma sende söyle. Senden de duyayım gittiğini. Belki , belki o vakit vazgeçerim seni beklemekten. Belki bende...
Olamam Esma senden başkasıyla mutlu olamam. Yıllarım yalnız geçse de seni unutup başka birinin gözlerine , senin gözlerine baktığım gibi bakamam.
Eğer sen mutluysan bilki bende mutluyum. Tek sitemim tek bir haber gelmemesi senden.
Hep mutlu olman dileğiyle..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRILIK TRENİ
RomanceHiç dile getirilmemiş bir sevda. Konuşmadan sevmek , uzaktan gözlerinle sevdanı anlatmak işte buydu bizim hikayemiz. Gitmeden önce bana sevgiyle ışıldayan gözler , şimdi kızgınlıkla bakıyordu. Gelişimi , yıllar sonra geri dönüşümü sorgular gibiydi...