1991
/Yazarın Anlatımıyla/
Esma bir karar vermişti. Evine dönecekti. Teyzesinin pişmanlığına artık tamamen inanıyordu.
Tahir Esmanın dediği cümleyle ona anlamaz gözlerle baktı. Eskisi gibi pencerede konuşuruz demişti. Yani evine mi dönecekti.
"Aklından geçenleri biliyorum. Evet evime döneceğim. Teyzem gerçekten pişman Tahir" dedi.
Tahir ise hala Şadana inanmıyordu. Esmanın oraya , o kadının yanına gitmesini istemiyordu. Bu uğurda onu görmemeye bile razıydı.
"Seninle arada görüşmeye razıyım. Evine dönüp , teyzenle yaşamanı istemiyorum" dedi.
Esma Tahirin korkularını görüyordu. Sevdanın en güzel yönünü görüyordu onda. Kendini düşünmediğin kadar sevdiğini düşünmektir ya sevda.
"Tahir sadece teyzem için değil oraya dönmek istemem. Orası benim yuvam. Korkularını anlıyorum , lütfen sende beni anla" dedi.
Esma karar vermişti. Tahirede bu karara saygı duymak düşüyordu. "Tamam gül yüzlüm. Sen nasıl rahat edeceksen öyle olsun" dedi.
Tahir tamam demişti ama içindeki , yüreğini sıkıştıran korkuyuda es geçemiyordu.
Ali'nin sesini duydular. "Acaba çayı Rizeden toplayıp, tekrardan mı demliyorsunuz" diye.
Ali Tahirin içeriye lavaboya gitmek için değil, Esma ile yalnız kalmak için gittiğini biliyordu. Onları fazla sıktığını düşünüp biraz yalnız kalsınlar dedi kendine. Ama bu kadarı da fazlaydı.
Esma "hadi Tahir" deyip çaydanlığı eline aldı. Esma önde Tahir arkada bahçeye çıktılar.
Semih alay ederek "Allah aşkına çayı yeniden üretiyorsunuz sandık" dedi. Tahir Semihe yapmacık bir gülüş atarak "evet yeniden üretiyorduk" dedi.
Çaylar bitmişti. Vakitte epey geç olmuştu. Esma boğazını temizledi. "Ben evime , yani teyzemin yanına gitmeye karar verdim" dedi.
İlk itiraz Seherden geldi. "Olmaz Esma" diye. Sonra Semih "neden böyle bir karar aldın" dedi. Yüz ifadesi Esmanın yaptığının yanlış olduğunu vurguluyordu.
Ali hepsinden farklı olarak sinirle "sebep ne olursa olsun oraya gidemezsin , dönemezsin" dedi. Esmanın konuşmasına izin vermiyorlardı.
Esma sakin bir sesle "müsade edin konuşayım" dedi. Hepsi susmuş Esmanın diyeceklerini bekliyordu.
"Teyzem gerçekten pişman olmuş. Biliyorum buna hemen inanmam doğru değil. Yada buna nasıl hemen anladın diyeceksiniz. Anladım. Nasıl anladım bilmiyorum ama eminim. İster safsın deyin , ister salak. Hem sadece dönmeme sebep bu değil. Ben doğup büyüdüğüm evde olmak istiyorum. Annemin yuvam dediği yerde. Benim Tahire ilk sevdalandığım yerde. O ev benim için sadece ev değil. O ev benim annem , küçük Esmanın kahramanı olan babası ve genç kız Esmanın sevdayı ilk tattığı yer. Hatırlar mısın Ali ağabey , annem biber kızartırdı. Sende her defasında bize gelip , Aysel teyze yine yaptın şu meşhur kızartmanı deyip ekmek arası isterdin. Seher ile akşama kadar bahçede elişi yaptığımız zamanlar hep hatırımda. Murada sinirlenip kafasına taş attıp bayılttığım bahçemin duvarı. Tahire ilk gıcık olup , sonra aşık olduğum pencere. Şimdi söyleyin ben o evden nasıl vazgeçerim. Eğer evi babam teyzeme bıraksaydı , yada teyzem benden hak talep edip isteseydi mecburen ona bırakacaktım. Ama şimdi o evde yaşama şansımı tepemem" dedi.
Hepsi Esmaya hak vermişti. Onun bu hayatta ailesine dair bir tek evi kalmıştı.
Narin ağladı ağlayacak sesiyle "bu hayat senin Esma. Ve eminimki hayatın için en doğru kararı sen vereceksin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRILIK TRENİ
RomanceHiç dile getirilmemiş bir sevda. Konuşmadan sevmek , uzaktan gözlerinle sevdanı anlatmak işte buydu bizim hikayemiz. Gitmeden önce bana sevgiyle ışıldayan gözler , şimdi kızgınlıkla bakıyordu. Gelişimi , yıllar sonra geri dönüşümü sorgular gibiydi...