37. BÖLÜM İNTİHAR

629 37 4
                                    

                       1991

Tahirin , Tahirimin her yeri kanlar içindeydi. Feryad ettim kalk diye. Ama beni duymadı.

Biz daha yeni kavuşmuştuk. Sadece 1 gün sürmüştü mutluluğumuz. Birbirimize doyamamıştık bile.

Tahiri kucaklayıp sineme çektim. "Sana bunu kim yaptı" dedim bağırarak.  

Kanlar içinde kalmış yüzüne elimi uzattım. Bir ses hemde çok tanıdık bir ses. Yıllarca kabusum olan kişinin sesi. "Sana demiştim Esma. İntikamımı alacağım" ve peşinden pis bir kahkaha  sesi.

Boris beni bulmuştu. Dediğini yapıp intikamını almıştı. Tam mutlu oldum derken , beni tekrar mutsuzluğa mahkum etmişti.

İçimdeki nefretle ayağa kalktım. Var gücümle yumruklarımı Borisin göğsüne indirdim. Ne kadar hızlı vursamda içimdeki yangın sönmüyordu.

Bileklerimden tutup beni yere doğru savurdu. "Sevdiklerini bir bir kaybedeceksin. Hepsinin ölümünü izleyeceksin. Ve sonra sıra sana gelecek" dedi.

Sesi buz gibiydi. İçimi titretti. Yapacaklarının kanıtı sanki sesiydi. Tahir boylu boyunca yerde yatıyor, hiçbir hayat emaresi göstermiyordu. Onu seyrettim bir süre. Benim yüzümdendi.

Borise baktım. Elindeki silahı yeni fark etmiştim. Silahı Sehere doğrulttu. Korkuyla yutkundum. Seherin gözleri kocaman olmuştu.

Sürünerek Borisin bacaklarına yapıştım. "Yapma , yapma ne olur. Ne , ne istersen yaparım. Öldürme Seheri" dedim ağlayarak.

Boris "ne istersem yapacakmısın" dedi. İsteyeceği her neyse yapmaya hazırdım. Başımı hızla aşağı yukarı salladım.  "Hıhı. Ne... Ne istersen" dedim.

Boris kolumdan tutup yerden kaldırdı beni. "Benimle geliyorsun" diye bağırdı. Tahire son kez baktım.

Boris beni kolumdan çekip sürüklemeye başladı. Seher arkamdan bağırarak koşuyordu. Bir kere daha silah sesi duydum. Arkamı dönüp baktığımda Seheri gördüm.

Boristen elimi kurtarıp Sehere doğru koştum. "Seher" diye bağırdım. Kollarıma yığılan Seher'le bir anda sıçradım. Etrafıma baktım.

O korkunç anlar , onların hepsi gerçek değilmiydi. Kan ter içinde kalmıştım. Yatağımdan kalkıp Seherin odasına gittim.  Seher uyuyordu. Sevinçle Sehere sarıldım.

Allah'ım sana şükürler olsun. Hepsi sadece kabusmuş diye ağlamaya başladım. Göz yaşlarım sevinçtendi.

Seher ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu. "Esma" dedi. Dahada sıkı sarıldım. Seher beni üstünden atmaya çalışarak "Esma delirdin mi" dedi.

Gecenin bir vakti, bir anda sarılmam elbette şaşırtmıştı onu. Seher güç bela doğruldu. "Esma ne oldu. Ne bu halin" dedi.  "Seher" deyip hıçkırarak ağladım.

Seher beni göğsüne çekti. "Esma kuzum korkutuyorsun beni" dedi. Sadece "yaşıyorsun. Hepsi kabusmuş" dedim.

Sanki dediklerimden birazda olsa neden böyle olduğumu anlamıştı. "Ne gördün. Anlatmak istermisin" dedi.  Hıçkırıklarımın izin verdiği kadar "Boris... Sen , Tahir ölmüştünüz" dedim.

Seher "tamam , tamam güzel arkadaşım sakinleş" dedi. Uzun süre benim sakinleşmemi bekledi. Sakinleştiğimi anlayıp "şimdi düzgünce anlat kuzum" dedi.

Gördüğüm kabusu anlattım. Her bir sahneyi tekrar tekrar yaşadım. Gözlerimin önüne gelen her bir kareyle içim titredi.

Sürekli ağlama krizine giriyordum. Seher her defasında "şşşt tamam. Eğer kötü oluyorsan anlatma" deyip durdu.  Ben anlatırsam rahatlarım diye düşünüp , o anları anlattım.

AYRILIK TRENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin