"Güzelim.."
Rüya meraklı gözlerle arkadaşlarına bakıyordu ama hiçbirinden cevap gelmemişti. Kimse ne diyeceğini bilemiyordu, yeni uyanmıştı sonuçta. Ve onlar ne kadar kızsa da Rüya seviyordu. Şu an tartışma çıkartmak ona ağır gelebilirdi. O zaman ne diyeceklerdi ki? Neden sanki uyanır uyanmaz onu sormuştu ki?
Rüya kimseden cevap gelmeyince tekrar konuşmaya zorladı kendini.
"Efd..al nerde?"
Hepsi birbirine bakıyordu. Ama içlerinde birisi vardı ki, o çok kararsızdı ve huzursuzdu. Bir şey yapmak üzereydi ama bunun doğru olup olmadığından hiç emin değildi.
Efdal ondan tekrar adını duyduğunda içinde olan titremeye engel olamadı. Ne kadar da özlemiş meğerse. İçinden doyasıya ağlamak geliyordu. Özlemini, mutluluğunu atmak istiyordu.
Efdal parmaklarını Rüya'nın yüzünün üzerinde gezdirirken içeriden Burak'ın sesi duyuldu.
"Efdal sana seslendi duymadın mı? İçeri gelsene."
Burak'ın sözleri hem Efdal'i hem de içerdikleri şok etmişti. Bu neyden bahsediyordu Allah aşkına?
Efdal bunu duymasıyla camın önünden çekilmişti. Hayır, ne Efdal Rüyayla yüzleşmeye hazırdı ne de içerdekiler Efdalle karşılaşmaya.
Rüya ise her şeyden habersiz ne olduğunu anlamlandırmaya çalışıyordu.
"Efdal içeri gel."
Burak'ın tekrar konuşmasıyla da bir şey değişmemişti. Efdal gitmemeye kararlıydı. Bu hiç doğru bir zaman değildi.
"Ne Efdal'i Burak? Kafayı mı yedin Allah aşkına?"
Can'dan gelen tepki üzerine Burak odanın dışına doğru yürüyüp Efdal'in yanına geldi. Onu bileğinden tutup içeri çekecekken Efdal buna izin vermemişti.
Kısık sesle,
"Ne yapıyorsun Burak? Olmaz."
Demişti.
"Efdal bugün bu mesele burada bitecek."
Onu içeriye doğru çekiştirerek odaya sokmayı başaran Burak Efdal'in kolunu bırakmıştı. Çünkü artık burdan dönüş yolu yoktu. Efdal yüzleşmek zorundaydı bırakıp gidemezdi.
Erim sinirlerine hakim olamayarak Burak'ın üzerine yürüdü.
"Bu ne demek şimdi Burak? Ne işi var bunun burada?"
Burak bu tepkileri bekliyordu. Sakin karşıladı.
"1 aydır sizin gözünüzün açılmasını bekliyorum ben. Dedim ki hani ilk günler, çok acı çekiyorlar. Şu anlık üzerlerine gitmeyeyim. Ama sizin 1 ay boyunca fikriniz gram değişmedi. Bu yüzden artık susmayacağım."
Hiçkimse bir şey anlamamıştı Burak'ın söylediklerinden.
"Ne alaka Burak? Ne fikri?"
Ceyda'nın sorusu üzerine Burak tekrar konuştu.
"Aklınızdaki tek fikir bunların hepsinden Efdal'in sorumlu olduğu. Bu yüzden onun rahatça Rüya'yı görmesine bile izin vermediniz. Farkında değilsiniz ama bu sizin fikriniz, Rüya'nın değil. O uyandığında Efdal'i yanında göremeyince önce üzülüp sonra alışacağını mı zannediyorsunuz? Bu iş bu kadar basit mi? Rüya'ya sırf onu korumak istediğimiz için böyle bir acı yaşatmaya ne hakkımız var? Kaldı ki Efdal ona zarar verecek son kişi bile değil. Aksine onun yanında bizim yanımızda olduğundan daha fazla güvende. Bunu anlamıyorsunuz."
Rüya duyduklarını anlamlaştırmaya çalışıyordu. Ne diyordu bunlar? Hiç anlamıyordu. Başı çok ağrımaya başlamıştı. Düşünmek istiyordu ama başındaki ağrı katlanılmaz derecedeydi. Gözlerini sıkıca yumarak ağrıyı bastırmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFDALYA
General Fiction"Burada kimse yok ki Rüya." Can'ın sesini duyduğumda bunu çoktan fark etmiştim. Ama daha 1 saniye önce ordaydı. "Ama daha şimdi oradaydı. Nereye gitti ki?" Omzuma değen ellerle ani bir ürkmeden sonra ellerin sahibine döndüm. "Canım bak orada kimse...