Artık biraz da Rüya anlatsın demi😁
Bilincim açıldığında kendimi çok yorgun hissediyordum. Ama ben öğlenden beri uyuyorum, neden bu kadar yorgunum?
Hem, elimin üstündeki ağırlıkta ne böyle?
Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda karşıma direk Efdal'in hemen başımın yanındaki kafası çıktı. Onun burda ne işi vardı?
Şaşkınlığımla karışmış bakışlarımı elime çevirdim. Bir dakika, ne?
Kalp atışlarım hızlanmaya ve terlemeye başlamıştım. Efdal neden benim elimi tutuyordu?
Kahretsin, ben neden bu kadar heyecanlanmıştım ki şimdi? Kalp atışlarım kulaklarımdaydı sanki. Ya bunu o da duyarsa? Of ben ne saçmalıyorum ya. Nasıl duysun kalp atışlarımı?
Üstte kalan elimi kalbimin üzerine koydum.
'Allahım lütfen bir şey de şuna. Dursun artık.'
Kalbim çok hızlı çarpıyordu ve bu da beni daha çok heyecanlandırıyordu. Biz neden bu pozisyondaydık?
Elimi çekmedim. Aslında, hoşuma gitmişti. Tamam inkar etmeyeceğim. Çok hoşuma gitti. Elini bırakmak istemiyordum, içimden gelmiyordu. Gözlerimi tekrar Efdal'in yüzüne çevirdim.
Ne kadar da masum uyuyordu. Kendimi gülümsemekten alamadım.
Hava henüz karanlıktı. Duvardaki saate baktığımda 5 buçuk olduğunu gördüm.
Hayır, onu uyandırmayacaktım. Hem, izlemesi çok daha güzeldi. İçimden onu doyasıya izlemek geliyordu. Kalp atışlarım daha sakindi. Ama hala heyecanlıydım.
Yüzünün herbir metrekaresini incelememe rağmen yeniden bakasım geliyordu. Ama bu yanlıştı, değil mi? Ya da kime göre, neye göre yanlış? Belki de artık inkar ettiğim bu gerçeği kabullenmem gerekiyor. Ondan hoşlanıyordum sanırım. Ne sanırımı, direk hoşlanıyorum işte. Ama ya o beni sadece arkadaşı olarak görüyorsa? Bunca zaman bana sadece dostum olduğu için yardım ettiyse?
Nasıl bakarım onun yüzüne? Arkadaşlığımıza ihanet etmiş olmaz mıyım?
Kalbimi sızlatan bu düşüncelere şu an ara vermek istiyordum. Onun benden hoşlanmadığı düşüncesi kalbimin kırılmasına yol açmıştı.
Neyse.
İçimden gelen dürtüyle elimi onun saçına götürdüm. Dibine getirdiğimde bir anlık tereddüt etsemde içimdeki his ağır bastı ve onun saçlarını okşadım. Bu harika bir histi.
Nasıl anlatabilirim ki? Kalp atışlarım tekrardan hızlanmış, yeniden terlemiştim. Mideme kramp giriyordu sanki. Halbuki bu mide olayı sadece kitaplardan okuduğumuz bir olay değil miydi? Demek ki gerçekten yaşanıyormuş.
Bir dakika.. Efdal'in gözleri mi kıpırdadı? Kahretsin. Beni böyle görürse hiç iyi olmaz.
Elimi hızla çekip gözlerimi kapattım. Tabi hızlı hızlı nefes alıp veriyordum ve bununla birlikte göğsüm de inip kalkıyordu. Terlemiştim ve kalbim de artık allah rahmet eylesin. Tabi tüm bunlara rağmen benim uyumadığımı anlamazsan tebrikler Efdal, üzgünüm ama biraz mallık var sanırım.Ya dur. Ne diyorum ben? Heyecandan kafam gitti. Efdal kusura bakma. Öyle demek istemedim. Aman sanki duydu.
Gözlerimi yavaşça ve korkarak açtım. Tam oh be uyanmamış diyecekken Efdal aniden gözlerini açtı. Direk bana bakıyordu. Aniden açınca ürkerek geri kapattım gözlerimi. Sıkıca yumdum. Of aman ya. Bir kere gizlice izleyek dedik, onda da yakalandık.
"Rüya gözlerini açar mısın? Söz beni izlemen hakkında bir şey demeyeceğim."
Hafif gülme sesi geldiğinde yanaklarının kızardığına yemin edebilirdim. Çünkü fena halde yanıyorlardı. Of rezillik ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFDALYA
General Fiction"Burada kimse yok ki Rüya." Can'ın sesini duyduğumda bunu çoktan fark etmiştim. Ama daha 1 saniye önce ordaydı. "Ama daha şimdi oradaydı. Nereye gitti ki?" Omzuma değen ellerle ani bir ürkmeden sonra ellerin sahibine döndüm. "Canım bak orada kimse...