Herkes odanın önünde toplanmış, ölüm sessizliğiyle bekliyordu. Efdal'in mevzusunu kimse açmamıştı. Hepsi sessizce kendi hallerinde düşünüyorlardı. Ve nedense yaptıkları şeyin saçma olduğunu düşünmeye başlamışlardı. Ama yine de emin olamıyorlardı. Sonuçta o Umut'un abisiydi.
Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovalamıştı. Gecenin bir yarısı olmuş, Rüya hala uyuyordu. Herkes de yavaş yavaş uyuklamaya başlamıştı. Hepsi çok yorulmuştu, hem fiziken hem de ruhen bitkindiler. Çok geçmeden herkes gözlerini yummuş, uykuya dalmıştı.
Sabah kapının tıkırtısına uyanan Efdal aniden ayağa fırlamıştı. Bir şey olduğunu sanmıştı. Ama sadece hemşirenin içeri girdiğini görünce rahatladı. Bu özellik Rüya yoğun bakımda olduğundan beri vardı. Uyurken en ufak seste kalbi deli gibi çarparak uyanıyordu. Panik atak mı olmuştu, belki.
Aniden ayağa fırlaması Can'ı da uyandırmıştı. Can önce bir şey olduğunu sandığı için endişelenmişti ama sonra Efdal'i görünce rahatlamıştı. Bir şey olsaydı Efdal böyle sakin duramazdı değil mi?
Efdal ile aralarında geçen ufak bakışma sonrasında Can bakışlarını ondan çekerek ayağa kalktı ve lavaboya doğru ilerlemeye başladı.
Efdal onun gidişini 1-2 saniye izledikten sonra odanın camının önüne geçti. Bir süre düşünceleriyle beraber Rüya'yı izledi. Az da olsa yüzüne renk gelmişti. Biraz daha iyiydi. Ve çok daha iyi olacaktı. Beraber iyileşecektiler.
Geri geçip yerine oturduktan birkaç dakika sonra tekrardan uykuya kollarını sarmıştı Efdal.
...
"Efdal, Rüya uyandı. Kalk hadi."
Efdal gözlerini Burak'ın sesiyle açar açmaz ayağa fırlamıştı.
"Dur sakin ol, Can ve Ceyda var şu an içerde. Onlardan sonra girersin. Ben ve Erim de girdik zaten. Tek sen kaldın."
Efdal onların çoktan konuşup kendisini en sona bırakmalarına az çok alınsa da pek umursamadı.
Diğer yandan Ceyda ve Can Rüya'ya bir şey söylemeye hazırlanıyordular.
İlk onun duyması için herkesten saklamıştılar. Evet, tam da tahmin ettiğiniz şeyi söyleyeceklerdi.
"Rüya bizim sana bir haberimiz daha var."
Rüya hafif bir gülüş sergiledi. Zaten bir sürü olay anlatmışlardı. Geriye ne kalmış olabilirdi ki?
"Bensiz ne kadar çok şey yaşamışsınız öyle. Dur dur aklıma geldi bak... Yoksa bizim Yasin ile Tuğba da mı evlendi?"
Birkaç kişinin evlilik haberini duymuştu Rüya. Özlem giderdikten sonra Ceyda ile hemen bunların sohbetine dalmışlardı.
Ceyda önce kocaman gülümsedi Rüya'ya. Ardından Can'a doğru baktı. Can gözleriyle onay verince onun elini tutarak havaya kaldırdı.
Rüya'ya hafiften bir şeyler oynamaya başlarken Ceyda konuştu.
"Valla kuzum onları bilmem de biz Can ile-"
Rüya heyecandan onun bitirmesini beklemeden atladı lafa. Yüzündeki gülücükler büyümüştü.
"Çıkıyor musunuz? Gerçekten mi? Bu harika (öksürük) bir haber. Ceyda çok sevindim ya. Zaten uzun zamandır sizi birbirinize nasıl ayarlarım diye düşünüyo-"
Ceyda eskiden beri Can'ı sevdiğini Rüya'nın ağzından kaçıracağını düşünerek hafif bir öksürük sesiyle Rüya'nın sözünü kesti.
"Rüyacım daha derine inmeyelim demi aşkım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFDALYA
General Fiction"Burada kimse yok ki Rüya." Can'ın sesini duyduğumda bunu çoktan fark etmiştim. Ama daha 1 saniye önce ordaydı. "Ama daha şimdi oradaydı. Nereye gitti ki?" Omzuma değen ellerle ani bir ürkmeden sonra ellerin sahibine döndüm. "Canım bak orada kimse...