1 buçuk ay sonra..
Rüya artık iyice toparlamıştı kendini. Başlarda dengesini bile koruyamamıştı ayağa kalktığında ama artık rahatça yürümeye başlamıştı. Çoktan taburcu olup eve bile geçmiştiler.
Efdal tabiki de her gün Rüya'nın yanındaydı. Erimlerle de arasındaki buz biraz olsun erimişti. Artık daha sıcak bakıyorlardı birbirlerine. Öldürücü bakışlar yerini dostane bakışlara bırakmıştı.
Onlar yeniden toparlamaya başladıkları hayatları ile kaynaşmaya başlayadursun, diğer tarafta biri vardı ki o hala öfkesi, hırsı ve kiniyle kendini besleyerek günlerini geçiriyordu.
Planları bir bir başarısız olmuştu. Onun lehine giden en ufak durum yoktu ortada. Onlar orada mutluluklarını yaşarken o burada hapis hayatı yaşıyordu. Bu tamamen haksızlıktı. Hem de koca bi haksızlık.
Tüm bu olanlara rağmen Umut her gün aklından hala tek bir şey geçiriyordu. Henüz hiçbir şey bitmemişti.
....
Biraz da Rüya anlatsın ya yeter anca uyuyo;)
"Rüya, kuzum hadi ya bir saattir bekliyorum burada. Alt tarafı beş dakika yürüyüş yapıcaz."
Ceyda'nın tekrar bağırması üzerine gülmeme engel olamadım. Onu sinirlendirmeyi bile o kadar çok özlemişim ki.
"Hemen geliyorum!"
Üstüme giydiğim gri eşofmanın belini bağladıktan sonra kapşonumu giydim. At kuyruğu bağladığım saçımı düzelttikten sonra boy aynasından kendime baktım. Gülümsememe engel olamadım. Ardından montumu hızlıca üstüme giyip telefonumu da alarak çıktım odadan. Kapının orada beni bekleyen Ceyda'nın arkasından boynuna sarılarak yanağından öptüm. Beraber gülmeye başladık.
"Ama sen benim iyi niyetimi suistimal ediyosun, sen böyle yaparsan ben sana nasıl kızabilirim?"
"Banane, o da senin sorunuun."
Ayakkabımı giydikten sonra çıktık. Sahil kenarına gidip yürücektik biraz. Doktor sık sık temiz hava almam gerektiğini söylediği için her gün dışarıya gidiyorduk. Ama bugün farklıydı.
Apartmanın kapısından dışarıya çıktığımızda bir an başım refleks olarak sağa dönmek için hareketlendi. Ama son anda tuttum kendimi. Artık eski alışkanlıklarından kurtulma vakti gelmişti. Artık ne geçmişimi düşündüğümde ne de geleceğimi hayal ederken öyle biri yoktu. Hiçbir şey olmamış gibi yaşamak ve buna alışmak tabiki zordu ama yanımda bana böylesine destek veren bir ailem varken imkansız da değildi.
..
Ceyda ile baya bi yürümüştük sahil kenarında. Artık saatin geç olmaya başladığını ve vaktin geldiğini görünce harekete geçtim.
"Ceydaa, hadi gidelim artık."
"Tamam kuzum gidelim."
"Ama otobüsle gidelim. Olur muu?"
"Hayır Rüya olmaz. Doktor fazla kalabalıklara girmemeni söylemişti."
Böyle diyeceğini biliyordum. Bu yüzden hazırlıklıydım.
"Evet ama çok özledim Ceyda. Lütfen sadece 1 seferliğine."
Tabiki de o kalabalıkta otobüs bekleyip binmek özlediğim şeyler arasında alt sıralardaydı ama şu an için böyle demem gerekiyordu.
"Kuzum özleyecek başka şey mi kalmadı? Aman neyse tamam ya. Bak bir daha olmaz ama ona göre."
Ceyda kabul ettiğinde içime gelen mutlulukla elinden tutup durağa doğru çekiştirmeye başladım onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFDALYA
Ficção Geral"Burada kimse yok ki Rüya." Can'ın sesini duyduğumda bunu çoktan fark etmiştim. Ama daha 1 saniye önce ordaydı. "Ama daha şimdi oradaydı. Nereye gitti ki?" Omzuma değen ellerle ani bir ürkmeden sonra ellerin sahibine döndüm. "Canım bak orada kimse...