bölüm otuz; " ee yiyesın Lahana gavurmasi."

1K 70 140
                                    

"Tamam güzelim, ben havaalanının arka kapısındayım. Kovid yüzünde almı- Aaa! YAPRAK!"

Ellerimi havaya kaldırıp kendi kendime çırpınırken etrafta bana atılan garip bakışları görmezden geldim.

Sırtında siyah çantası ve küçük valizi ile etrafta beni arayan arkadaşıma doğru ilerledim. Beni fark ettiğinde kocaman gülümseyerek kollarını bana doğru uzattı.

Kocaman bir sarılmanın ardından yüzümden düşmeyen gülümseme ile elimi valizine attım.

"Zahmet etmene gerek yok yahu." diyerek elime atıldığında ise elini çekip koluma girmesini sağlayıp valizin çekme kolunu açmıştım.

"Yaprakcığım, bu saniyeden sonra zahmet etmek falan yok. Bugün çılgınlar gibi eğleneceğimiz gün."

Yüzündeki tatlı tebessümle koluma girip adımlarını bana uydurdu.

"Aynen, 2 saat sonra ikimizin de elinde telefon olur."

Kıkırdayarak arabaya doğru ilerlerken başımı olumlu anlamda salladım.

"Şşşş, çaktırmasana kızım."

Yaprak dudaklarına görünmez bir fermuar çekerken arabanın kilidini açıp valizini bagaja yerleştirmiş ve gereken eşyaları da yerleştirdikten sonra sürücü koltuğuna geçmiş ve kemerimi bağlamıştım.

Ve evet arkadaşlar bu sefer arabamı almıştım.

"Önce kahvaltı yapalım, sonra biraz ortalığı gezeriz. Asıl gezilecek yerleri çocuklar gelince gezeriz. Ne dersin?"

Yaprak başını olumlu anlamda sallarken telefonunu çıkardı ve ön kamerayı açtı.

"Poz ver, Yusuf'a atacağım. Bir sakıncası yok değil mi?"

Saçlarımı düzeltmeye çalışırken başımı olumsuz anlamda salladım. Dorukhan bugün Yaprak ile buluşacağımı bildiğinden gözünü açar açmaz Yusuf'un yanında bitmişti bile.

"Dorukhanla birliktedir onlar zaten. Bugün paydos vereceklermiş. Sanırım Yusuf'un oynadığı takım da İtalya'da kamp yapıyor. Beraberdirler. Çek sen."

Yaprak başını olumlu anlamda sallayarak saçını düzeltirken bende biraz kendime çeki düzen verdim. Fotoğrafı çekip gönderdiğinde ise fotoğrafı incelemem için telefonu bana uzattı.

"Ayy, çok güzel çıktık bence Çiçek. "

Saçlarını arkasında toplarken fotoğrafı inceledim. Hafif kilolu çıkmıştı yanaklarım. Ancak problem değildi benim için.

"Bana da at, bende Toközcüğüm'e atayım."

Telefonu Yaprağa uzatırken güler yüzü ve içindeki enerji çok hoşuma gitmişti. Yusuf'un böyle bir kızla olması beni içten içe mutlu etmişti. Yan yana geldiklerinde harika şekilde yakışacaklarına adım kadar emindim.

Fotoğrafı bana gönderdiğinde vakit kaybetmeden Dorukhan'ıma fotoğrafı iletmiştim.

Çiçek;

Çiçek;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
shine your star, dorukhan toközHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin