shine your star, dorukhan toköz

özel mi özel olan bölüm

Adam mıyım kral mıyım neyim ben

"Benim güzel oğlum, bal oğlu-"

"Oha Nefesim. beni bir kere böyle sevmedin ya."

Kucağımda ilk adımlarını atmaya çalışan minik Toközcüğümü babasının kucağına teslim ederken Dorukhan'a ters bir bakış atıp oyun alanının köşesine yıkılmıştım.

Çocuk bakmak sandığımdan da zorken iki çocuğa aynı anda bakmak daha da zordu.

Hele bir tanesi neredeyse otuz yaşına dayanmışken.

"Babasının paşası. Kurban olayım sana diş mi çıkaracaksın adım mı atacaksın karar ver artık. İmanımız gevredi."

Toközcüğüm küçük oğlunun yanaklarına öpücük bırakırken, Atahan'ım bu sevgi gösterisine daha fazla dayanamayıp midesindeki fazlalıkları babasının koluna bırakmıştı.

"Sevdiğim nolur kız çocuğu yapalım. Olmadı sanki bu çocuk."

Dorukhan, Atahan'ın izin verdiği kadarıyla kolunu silerken yattığım yerden kalkıp esnedim.

Anne olmak büyük sorumluluk getirmişken, kafa dengi bir eşle aile kurmuş olmak, sorumluluklarımı biraz daha eğlenceli kılar olmuştu.

Atahan'ımın sekizinci ayına bomba şekilde giriş yaparken anası ve babasına acımamış, ilk adımı ve alttan birinci dişini aynı anda çıkarma kararı almıştı.

Zamanlama konusunda üstüne yoktu evladımın, babası kılıklı kerata.

"Anası kurban olsun o kuş kafaya. Gel günün yediyüzüncü kombinini yapalım sana."

Babasının kolları arasında çırpınan minik evlatımı kucaklarken Dorukhan uzanıp yanağıma ufakça bir öpücük bırakmıştı.

Tebessüm ederek yüzüne baktığımda gözlerimiz birleşti. İlk günkü ışıltısı ile hala bana bakarken kalbimin teklediğini hissettim.

İlahi Çiçek, adamdan çocuğun bile olmuşken bu kadar da heyecanlı olmak biraz şov değil mi yahu?

"Akşama Uğurcan çağırdı. Gidelim mi güzelim? Değişiklik olur bize de. Hem yiğit ve kuzey derken Atahan biraz oyanalır. Kafamız dağılır. "

Başımı olumlu anlamda salladım, Atahan doğduktan sonra kendimi eve kapatmamıştım. Ancak yine de dostlarımla eskisi kadar görüşme fırsatı da bulamamıştım.

Atahan'ın ilk doğduğu haftalar benim için çok zordu.

Karnımın şişkinliğine o denli alıştıktan sonra, 14 saatlik süren yoğun ve sansasyonel bir doğumdan sonra içinizden bir insan çıkarmış olmak pekte normal değildi.

Doğduktan 2 dakika sonra yanıma uzatılan minik bir kafa, beni deli gibi ağlatırken, elimi bir gün olsun bırakmayan sevgili eşim, o dakikalarda da elimi bırakmamış, ameliyat masasının izin verdiği kadarıyla bana sıkıca sarılıp, gerçekten aile olmamızı sağlayan minik oğlumuz Atahan Toköz'ü sevgi ile karşılamıştık.

Dorukhan, Atahan'ı gördüğü ilk saniye ne yapacağını bilemez şekilde bön bön çocuğuna bakarken, Atahan sanki kendini biraz daha belli edip kabul ettirmek istercesine daha da sesli ağlamaya başlamıştı.

Ameliyat masasında aklıma gelen şeyle birlikte ister istemez kıkırdıdadığımda hemşirelerin garip bakışlarına maruz kalmıştım.

Doğumdan yaklaşık 3 ay önce, Dorukhan Tsclub dergisine bir röportaj vermişti.

Doğumdan sonra ilk eşinize mi koşacaksınız yoksa oğlunuza mı?

Sorunun saçmalığı ilk başta beni afallatmıştı. Ancak Dorukhan'ımın verdiği cevap beni daha da patlatmıştı.