|4|

5.2K 282 13
                                    

|4•|

Telaşlı adımlarla laboratuvara doğru ilerlerken çok gergindim ,geç kalmıştım ve  hocamın ne tepki vereceğini kestiremiyordum.

Tam laboratuvarın olduğu koridora girecekken birden kolumdan çekildiğimde, sırtımın sert duvara çarpması aynı anda gerçekleşti ve  korkuyla irkildim.Karşımda gördüğüm ,kendi okulun badboyu sanan aptal -Doğukan-çocukla dişlerim sinirle kasılmıştı. Muhatap olmak isteyeceğim son insan bile değildi.
"Aptal mısın sen , ne yaptığını sanıyorsun?"

Öfkeyle suratına doğru bağırdığımda hiç umrunda olmamış gibi gülüp cebinden telefonunu çıkararak sallamaya başladı.

"Bak koç, sana numaramı mesaj olarak atacağım. Sende hocanın yanından çıkar çıkmaz beni arayıp istediğim yere geleceksin, anladın?"

Yapmaya çalıştığı şivesine ve hareketlerine karşı boka bakar gibi bakıp yüzümü buruşturdum.

"Defol git,uğraşamam seninle."

Elinden kurtulup tam köşeyi dönecekken söyledikleriyle ne saçmalayacağının merakıyla arkama döndüm.

"Uğraşacağın bir nokta biliyorum ben."

Ne var anlamında kafamı salladığımda daha bir aptal gibi gülümsedi.

" Göz ucuyla güzel fotoğraflarına  bir baktım ve herkese göstermek istediğimi fark ettim."

Titreyen ellerimi yumruk yapıp sıktım. Fotoğraflarımı flash kartım haricinde hiçbir yerde tutmazdım , bu gerizekalı nasıl olurda ulaşabilmişti?

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Sakin olmaya çalışıp tehdidine göz yummayacağımı belirtmek için dimdik yürüdüm ama bu çok kısa sürmüştü. Anın şoku ve aptallığı henüz üzerimdeydi. Mantıklı düşünemiyordum.

" Flash kartında fotoğraflarında elimde , işi yokuşa sürmek istersen sen bilirsin.Önce tüm okula yayar sonrada babana atarım, biricik oğlunu bu halde gören baban umarım kalpten gitmez."

Giderdi, benim babam böyle şeylerden nefret etmez  yadırgamazdı ama kendi oğlu olursa dayanamazdı. Fotoğraflara nasıl eriştiğini bile sorgulayamadan  kafamı sinirle salladım.

"Ne istiyorsun benden? "

Kabullenmiş halime kocaman sırıtıp"akşam konuşacağız."dedi.

Yanımdan ayrılır ayrılmaz titreyen ellerimle çantamı omzundan indirip gizli bölmeyi açtım. Olmayan flaşla gözlerimi hızla dolarken ,yere doğru çömeldim. Hırsla ellerimi ve dişlerimi sıkarken içten içe telkinler veriyor, sakinleşmeye çalışıyordum.

Muhtemelen sadece işi düşmüştü ve onu halletmek istiyordu , devamlı bir şantaj veya tehdit olmayacağının farkındaydım. Uğraşması gereken tonla insan varken bana karışmazdı. Kesin saçma sapan bir işti  ve yapmak zorunda olduğum için tedirgin hissediyordum.Dava açamazdım, zengin piçin tekiydi .Ben daha onu mahkemeye veremeden avukatların dizer bir şekilde kurtulurdu. Bende babamın fotoğraflarımı gördükleriyle kalırdım.

Sadece bir iki kere makyaj yapıp üst gövdemi çıplak bırakacak fotoğraflar çekmiştim. Tabi bu çevremdeki aptalların tepkilerinden ziyade ailemin en çok korktuğu şeydi.Babam televizyonda bile böyle olaylarla karşılaşırken dona kalır ve dakikalarca kimsenin sınamasının bu olmaması için dua ederdi. Bunun bir tercih değil yönelim olduğunun farkındaydı ama çok katıydı.

Tutamadığım göz yaşlarım tüm yüzüme bulanırken dakikalarca bir tuvalet köşesinde başıma gelebileceklerin en ufak bir kısmını gördüğüm için delicesine ağladım...

||

"Görüşürüz hocam."

Huzursuz geçen yaklaşık kırk beş dakikanın ardından deneylerle alakalı tüm notlarımı da tamamlayarak dışarı çıktım. Ben zaten Doğukan aptalı yüzünden gerginken Zahid hocanın hiç konuşmamasıyla daha da kötü hissetmiştim. Bir kaç küçük bilgi dışında aramızda hiçbir konuşma geçmemişti.

Tuhaf bir şekilde genelde gün içerisinde ne yaptığıma, derslerde yaşadığım sorunlara kadar bir çok şeyi sorgularken bugün sessizdi. Belki de ben fazla depresif bir ruh halindeydim, bilemiyordum. Düşüncelerim bir sarmaşık misali zihnimi sararken yürüdüğüm yolların ve okuldan çıktığımın bile farkında olmadan kararan havayla karşı karşıya kalmıştım.

Kampüsün dışına doğru ilerlerken telefonuma gelen mesajla bıkkınca ofladım. Arka bahçede beklediğini söyleyince büyük bir stres ve gerginlikle yanlarına gittim. Karnım ağrımaya başlamıştı.

Çardağın etrafında  Doğukan ve tayfasını görünce telefonumun kayıt tuşuna basarak yanlarına doğru ilerledim.

"Benden ne istediğinizi sorabilir miyim gerizekalı sürüsü?"

Hepsine doğru büyük bir öfkeyle-sakin kalabilme sürem karşımda ki aptalları görünce kısalmıştı- konuştuğumda iki yandaş  bana bakmak yerine şaşkınca Doğukan'a bakıyordu.

"Lan sen salak mısın? Bu bebe mi çalacak kimya sorularını , eline yüzüne bulaştırır!"

Tam olarak her şeyin başladığı o gün tek suçum aptalca bir plana tehdit karşılığında dahil olmak mıydı yoksa kendi hatalarım mıydı emin değildim. Beklenmedik bir çok şey yaşadığım tuhaf bir döngünün içerisine aniden itildiğimde savunmasız bir şekilde başıma gelen her şeye seyirci kaldım...

||

Umarım beğenmişsinizdir. Kpss zırvalığı nedeniyle çok uzun bir aradan sonra musait olabildim kusura bakmayın.

AHZA |gay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin