|36•|
🤍
Gecenin saat dördüydü. Yorgunluktan baygın düşüşümün üzerinden beş saat kadar geçmiş odamızda her zaman ki gibi gözlerimi tek başıma açmıştım. Duş aldığım için üşüyen bedenime mini bir şort ve tişört geçirdikten sonra adımlarım balkonu bulmuştu. Koca ağaçların ortasında aydınlatmalar yüzünden belirgin tek bir yer vardı.
Görebildiğim kadarıyla iki adam seranın iki adam da laboratuvarın önündeydi. Kapılarda ki güvenliği nasıl aşacağımı da düşünmüştüm.Kendimi şapşal bir dedektif gibi hissediyordum. Heyecanlıydım. Neyi aradığımı yada neyi merak ettiğimi bilmiyordum aslında. Sadece benim gitmeme izin vermediği için inat etmiştim.
Bir süre daha tül perdenin arkasından dışarıyı izlemeye devam ettiğimde çiftliğin büyük demir kapıları seslice açılmıştı. Cama biraz daha yaslanarak görmeye çalıştığımda içeriye hızlı manevralarla üç tane lüks araba girmişti. Siyah büyük araçlar kapıya yanaşır yanaşmaz çiftlik evinin önünde duran adamlar araçlara yönelmiş sadece içlerinden birisinin kapısını açmıştı. Diğer araçlar ilerlemeye devam ederek gözden kaybolduğunda seranın önünde ki hareketlilikle orda olduklarını anladım.Bakışlarım yeniden evin kapısını bulduğunda adamların telaşla araçtan inen kişiye yaklaştığını görünce merak etmiştim.
Bir süre kapı açık olmasına rağmen kimse inmemişti.Meraklı gözlerle ve büyük bir heyecanla kimin geldiğine bakmaya çalışırken karanlık yüzünden yüzünü asla göremediğim adam arabadan inerek çiftlik evine giriş yaptı. Arkasından araçtaki diğer adamlarda inerek kapının önünde ki görevlilerin tam önünde durduğunda ne olduğunu anlamayarak telaşlandım. İçeri girmelerine izin verilmiyordu sanki.
Bir süre daha şaşkın bakışlarla dışarıyı izlemeye devam etsemde bir sorun çıkmamıştı. Adamlar öylece karşılıklı duruyor çıt çıkmıyordu. İçeriye giren tek adam aklıma gelince daha fazla dayanamayarak camın önünden ayrıldım. Adımlarım telaşla yatak odamızın kapısını bulmuş ve ses çıkarmamaya özen göstererek aralamıştım. Üst katta olduğum için parmak uçlarımda yavaş yavaş inerek merdivenleri aştığımda salonda oturan adamı fark ettim.
Sırtı bana dönüktü. Önünde ki yardımcı ablaya bir şeyler söylüyordu. Kadın kafasını iki yana sallayarak korkuyla eğdiğinde telaşlanmaya başlamıştım. Kimdi bu adam?
Merdivenler yuvarlak olduğu için en uç kısımda geriye giderek panelin arkasından olanı biteni izlemeye başladığımda yardımcı abla adama son kez bakarak salondan çıkmıştı. Takım elbisesini saran heybetli gövdesiyle göremediğim adam arkasını döndüğünde yüz hatları ve sert bakışları o kadar tanıdık gelmişti ki.
Ben adamı izlemeye dalmışken merdivenlere doğru adımlayan ablayı fark etmeyerek bir anda karşı karşıya geldiğimde korkuyla ufak bir çığlık attım. Abla bunu umursamadan merdivenlerin en ucuna gelerek yüz yüze gelmemizi sağlamış ve sakince konuşmaya başlamıştı.