|12|

4.8K 223 58
                                    

|12•|

"Bir deri bir kemik kalmışsın annem, ne bu halin?"

Hiçbir şekilde kilo kaybetmeme rağmen annem geldiğinden beri aynı şeyi söylüyordu. Sürekli yemekler pişiriyor ve zorla ağzıma tıkıyordu. Patlamak üzereydim. Ani sürprizlerini atlatmamı bile beklemeden midemi tıka basa doldurmak için çabalıyordu. Zahid'in evinden döndükten sonra ani bir telefonla ilk annemden haber almıştım.

"Valla doydum, yeter artık."

Önümde ki servis tabağına yeniden arnavut ciğeri ve pilav ekleyen anneme bakıp bıkkınca konuştuğumda hiç umursamamıştı.

"Son bu,hadi."

Babam gülerek ikimizi izlemeye devam ederken, annemin göz hapsinden çıkmak için küçük bir dilim patates ve üzerine de pilav yedim.  Bir süre daha yemek masasında aynı sohbetler dönerken nihayet kalkmama izin vermiş ve kendisi de mutfağı toplamaya başlamıştı.Annemler iki gün önce gelmişti ve tüm evin tadilatı tamamen bitmişti. Yani onlar gittikten sonra bu evde tek başıma yaşayacaktım. Bu kulağa hoş gelsede biraz tedirgindim.

Özellikle de Zahid konusunda.Artık sürekli yanıma gelebilir yada beni çağırabilirdi.

Babam elinde ki tütünü iyice sardıktan sonra yüzüme bakmaya başlayınca tedirgince gülümsedim. Oğlunun ne haltlar yediğini bilse kalbine inerdi.

"Arabanı beğenmedin mi?"

Düşünceli halimi buna bağlamıştı. Evet büyük ve güzel ikinci sürprizleri  yeni bir arabaydı. Gördüğüm anda çok mutlu olmuştum. Aslında istediğim model bir üstüydü ama hiç sorun değildi. Nihayet otobüs ve taksilerden kurtulabilmişmiştim.

"Çok beğendim baba ya!"

Minnetle gülümsediğimde o da gerinip arkasına doğru yaslanmıştı. Mutluydu.

||

Adana'nın dar sokaklarında dolanırken kaybolduğumdan emindim. Bir türlü konağa giden yolu bulamıyordum.  Hoş buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyordum ama şimdilik eve gitmek en iyisiydi.
Yıkık dökük evlerin olduğu kötü bir sokaktan geçerken burnumu kapatarak ilerlemeye başladım. Çok kötü kokuyordu burası. Hiç hatırlamadığım tonla ara sokak ve evlerle dolu bir yerde resmen kaybolmuş gibiydim.

Telaşla labirent gibi sokaklardan geçtikten sonra nihayet geniş ama harabelik bir alana çıkabilmiştim.Harabelik alanda yıkık bir havuzdan ve ilerisinde bulunan büyük ve eskimiş bir evden başka hiçbir şey yoktu. Havuzun etrafından dolanıp eve doğru ilerlerken hareket komutum bende değil gibiydi. Dümdüz ilerliyordum sadece.

Küçük adımlarla eve doğru ilerlerken kulağıma gelen kısık seslerle adımlarımı daha da hızlandırıp zaten açık olan kapıdan içeri girdim. Yardım istemeliydim.

Kapıdan içeri girer girmez ana salon olduğunu düşündüğüm yer kocaman ve çift yönlü merdivenleri bulunan bir salonla karşılaşmıştı.  Bizim yaşadığımız konağa çok benziyordu, tuhaftı.  İçeri girdiğim andan itibaren huzursuz hissetmeye başlamıştım. Benim bu saatte hiç bilmediğim bir yerde  ne işim olabilirdi?

Gözlerim salonda bir süre dolanırken merdivenlerin başında gördüğüm karartıyla ne yapacağım konusunda bir süre şaşkınlıkla kalsamda, adımlarımı üst kata doğru yönelttim. Bir şekilde birilerini bulmalı ve eve gitmeliydim.

AHZA |gay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin