|32|

1.9K 139 66
                                    

|32•|

Birkaç ay sonra;

"Barışmışlar diye duydum."

Avuçlarımın arasındaki americanonun boğaz yakan sertliğini daha fazla hissederken masada dönen tüm bu muhabbete yabancı kaldığımı fark ederek telefonumu bıraktım. Ekranda son attığım fotoğraftan sonra bir süre görüldü de kalan mesajla dudaklarımı zorlukla sabit tutmayı başardığımda kafamı kaldırdım. 

"Kim barışmış Doğu?"

Merakla dudaklarım aralandığında henüz aramızda ki samimiyetin ne derece güvenilir olduğuna emin olmadığım çocuğa usulca baktım. Aşırı samimi değildik aslında. Gökhan ve Selda sayesinde genelde kafetaryada beraber oturuyorduk, sohbeti çoğu zaman sarıyor kritik konulara girmedikçe de uzunca konuşabiliyorduk. Zahid'e alacağım saat ve marka konusunda bana yardım ettiği günden beri de sık sık karşılaşır hale gelmiştik. Eğlenceli biriydi aslında yada ben Ata'dan sonra ne yapacağımı şaşırmıştım emin değildim...

"Hande ile Hakan."

Selda yüzünden açılan alakasız konuyla suratımı buruşturdum. Doğukan çok fazla sosyetede takıldığı için bilindik simaların çoğunu tanıyordu bazen magazinde gördüğümüz en absürt olayları bile biliyor bizi aydınlatıyordu.

"Hakan'dan asla adam olmaz şuraya yazıyorum bak."

Selda'nın tanımadığım ama yine aynı sosyeteden olduğunu gözlerinde ki gözlükten bile anlayabildiğim sarışın arkadaşı konuştuğunda hak verdiğimi ifade etmeye çalışarak kafamı salladım. Bu tarz ortamlara genelde akşamları çıktığımız bir kaç parti haricinde hiç maruz kalmamıştım. Sosyetik tipler ekrandakilerin aksine fazlasıyla avam ve basit geldiği içinde tüm çekiciliğini kaybetmişti gözümde.

"Ay onu boşverinde yıl sonu partisinden haberiniz var mı?"

Adını kaşla göz arasında Selda'dan öğrendiğim Pelin yeniden konuştuğunda tatlı ve heyecanlı duran yüz ifadesine gülümseyerek merakla aynı onun gibi karşılık verdim.

"Arslanlı davetinden bahsediyorum. Okulun kuruluşunun otuzuncu yılı olduğu için çok görkemli bir davet düzenlenecekmiş. Eh bu sene aynı aileden beş kişi forbes listesinde de görülünce buna yakışır bir şeyler yaparlar herhalde. Bildiğin "Turkish Oscar" yani."

Doğukan ve Selda'nın bakışları bana çevrildiğinde bakışlarımı kaçırdım. Zahid böyle şeylerle ilgilenecek biri olmadığı için haliyle benimde haberim yoktu. O giderse bende giderdim gitmezse gitmezdim bile muhtemelen.

"Gökalp ve Roksi'de davetten sonra parti verecekmiş erkek arkadaşımı çağırdıkları için bende giderim muhtemelen, sizde gelin bizimle nolur!"

Gökalp'in  Rusya'ya taşınma olayı geçen hafta kesinleşmişti. Zahid'den laf arasında duyduğumda ister istemez yine Ata'yı merak etmiştim. Ayrıldıklarını herkes gibi bende biliyordum. Haftalardır okula nadiren geldiğini, ruh halinin ne denli kötü olduğunu biliyor ama ona ulaşmaya çalıştığım her seferinde de aynı aksi cevapla karşılaşıyordum. Benimle konuşmak istemiyordu. Zahid konusu tamamen kapanana kadarda muhtemelen konuşmayacaktı...

Defalarca ona anlatmaya çalışmıştım. Zahid'e ne kadar aşık olduğumu, aramızdaki ilişkinin bitebilecek bir şey olmadığını ve daha bir çok şeyi ama beni anlamıyordu. Gökalp ile biten ilişkisi için bile muhtemelen beni suçluyordu. Bunu açıkça ifade etmese de Selda'yla uzun beyin fırtınalarımızın sonucunda buna kanaat getirmiştik.

"Ben bu ara tatilde yurtdışında olacağım yetişebileceğimi sanmıyorum."

Doğukan hülyalı bir tonda konuştuğunda elimde olmadan bakışlarımı ona çevirdim. Parmakları sürekli ekranındaydı, her zaman telefonla konuşuyor yaptığı bir çok şeyi tahmin ettiğim kişiye önceden söylüyordu bu çok tuhafıma gitse de şimdiye kadar hiçbir yorumda bulunmadım.

AHZA |gay|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin